Devasa enstalasyonun içinde bir restoran: 50% Cloud

Luo Xu, yerel bir heykeltıraş olsa da ürettiği özgün sanat eserleriyle dünyaca bilinen bir sanatçı. Eserlerinde bulunduğu bölgenin özelliklerini Çin felsefesi ile harmanlayan sanatçı, özgün bir dile de sahip.

Tamamen yerel malzemelerden inşa edilen yapı, bir nehir ve ormanın kıyısında yer alıyor. Doğal güzellikler arasındaki yapı, bulunduğu alanla uyumu ile öne çıkıyor. CCD mimarları, devasa bir sanat enstalasyonunu anımsatan yapıyı; ‘gökyüzünde dalgalanan bulutun yarısı’ şeklinde tanımlıyor. 50% Cloud, (%50 Bulut) adını da bu tanımlamadan alıyor.

Diğer tasarımlarında da girişe çok önem veren CCD, bu yapıda da giriş bölümünü peyzaj ve ışıklandırmalarla vurguluyor. Yunnan eyaletinin teraslı topoğrafyasından yararlanan CCD, binaya bağlamla ilişkili bir mimari form kazandırıyor.

Herhangi bir çivi veya çelik kullanılmadan inşa edilen yapı, gün ışığı ve havalandırma ihtiyacını höyüklerin tepesinde yer alan üçgen açıklıklardan sağlıyor. Bu çatı pencereleri, aynı zamanda gökyüzünün hareketlerini de, iç mekândan izleme fırsatı sunuyor. Yapı, bir restoranın ihtiyaçlarını ve işlevlerini karşılayabilecek bir iç mekan tasarımına sahip.

Tasarımda, yemek alanının yanında sanat galerisi olarak hizmet veren koridorlar bulunuyor. Luo Xu’nun enstalasyonlarının sergilendiği, kemerlerle süreklilik hissi verilen bu koridorlar; aydınlatma ve doğal ışıkla sanat eserlerini vurguluyor. Ayrıca enstalasyon bünyesinde, çok işlevli bir salon ve otel de yer alıyor.

Dramatik kavisli çizgiler ve tonozlarla tasarlanan iç mekanlar, yumuşak kil duvarlarla birlikte tarihi bir yapıyı andırıyor. Ancak çağdaş sanat eserleri, mekânın doğal dokusuyla zarif bir kontrast oluşturuyor.

Sergi alanındaki kontrast, restoran bölümünde çağdaş mobilyalarla devam ettiriliyor. İçeride aydınlatmalarla gölgesi kil duvara yansıyan yeşillikler, yemek salonunda sıcak bir atmosfer oluşturuyor.

Restoranda ortak yeme alanları olduğu gibi özel yemek salonu da bulunuyor. Bu yemek salonunda kullanılan mimari ögeler, diğer iç mekânlardaki tasarım dilini devam ettiriyor.

Aydınlatma ve mobilya tercihleriyle ortak yemek alanları; misafirlere samimi bir ortam sunuyor.