Çin ve İtalyan kültürünün kesişim noktası
AOE Mimarlık, Çin’in Chengdu şehrinde, tarihi merkezin dışında Çin-İtalyan ilişkilerini temel alan samimi bir kentsel tasarım gerçekleştirdi. Dostane ilişkilerin sonuçlandırılmasını ve iki ülkenin barışını simgeleyen pavyonlardan oluşan merkez, İtalyan ve Çin üslubu harmanlanarak tasarlanıyor.
Yapı, Çin’in 4.500 yıllık bir medeniyet ve 2.300 yıllık bir şehir inşa tarihine sahip olan Chengdu şehrinde yer alıyor.
Proje, iki ülke arasındaki kültürel değişim ve medeniyet alışverişi platformu göreviyle şehrin önemli bir parçası olmayı amaçlıyor.
Projenin tasarımını Pekin merkezli AOE Mimarlık üstleniyor. AOE Mimarlık ayrıca, mimari ve iç tasarım stüdyosu olup konut, ticaret, konaklama, eğitim, kurumsal ve karma kullanımlar ile şehir planlama alanlarında tasarımlar gerçekleştiriyor. İnsan yaşamının modern yönlerine duyarlı olan AOE'nun tasarım çözümleri, bilim ve teknolojiyi sanat ve kültürle birleştirerek kentsel yaşamın ilham verici noktalarına odaklanıyor.
Mimarlar, Doğu ve Batı arasındaki kültürel farklılıkların kesişimini bulmayı umarak tasarıma başlıyor. Genel konsept, eski zamanlardan beri Çin’de yabancı büyükelçilere hediye edilen “Ruyi” üzerine kuruluyor.
Tasarım öğeleri, antik Roma kemerlerinden ve kubbelerinden çıkarılıyor. Dairesel formlar çevrelenerek sergi, toplantı, resepsiyon ve yemek yeme gibi çok işlevli gereksinimleri karşılayan bir alan oluşturuluyor.
Dairesel yapı, iç mekân ve meydan olmak üzere iki mekânsal formdan oluşuyor. Üç açık yarım daire avlu, giriş çeşmesi meydanı, İtalyan meydanı ve açık hava tiyatrosu olarak tanımlanıyor. Meydanların her biri, tipik İtalyan kentsel alanını yeniden üretiyor.
Üç kapalı dairesel mekân, merkezi sergi salonunun etrafında düzenlenen bir toplantı salonu, çok işlevli bir salon ve bir multimedya showroom’u olarak işlev görüyor.
Tüm duvarlarda saf beyazın kullanılması, binaya güneş ışığında farklı bir üç boyutlu aydınlatma efekti veriyor. Yuvarlak masif duvar dışında, iç ve dış sınırların tamamının cam olması, dış mekân peyzajını dinamik bir duvar resmi haline getiriyor ve doğal peyzajla çevrili bir manzara olarak sergiye dahil ediyor.
Çok katmanlı peyzaj tasarımı; doğal ışık, manzara ve rüzgâr unsurlarını birleştirerek, insanların doğal çevreyi algılamalarına ve birlikte yaşamalarına olanak tanıyor.
Binanın içi, giriş holünden iç mekâna adım adım yükselen, araziye göre üç kot seviyesine ayrılmış, farklı boyutlarda 10 dairesel duvarla şekillendiriliyor. Giriş fuayesinden İtalyan pavyonuna, ana sergi salonuna, toplantı odasına, çok amaçlı odaya ve açık hava tiyatrosuna erişim sağlanıyor.
Mimari ve doğa arasındaki uyum, doğal kaynakların kullanımında olduğu kadar doğal çevrenin korunması ile de sağlanıyor. Doğal bitki örtüsü ve taş arasındaki kontrastla tamamlanan biri doğuda diğeri batıda olmak üzere iki pavyon, ışığın iç ve dış mekanlarda eşit olarak dağılması için üstten aydınlatmalı olarak tasarlanıyor.
Doğu tarafındaki Çin Kültür Salonu’na, kültürel koridordan aşağı inilerek veya su birikintisinin üzerindeki beyaz yeşim taşı döşemeli yoldan geçilerek ulaşılıyor. Bu iki yol doğu ve batı, kara ve su arasındaki iki ipek yolunu simgeliyor.
Bina tasarımı, mevcut ekolojik çevreye saygı duyuyor. Bina enerji tüketimini azaltmak ve sürdürülebilir inşaat elde etmek için düşük emisyonlu cam, yerel ahşap ve yeşil çatılar gibi malzeme ve araçlar kullanıyor.
Proje | Sino-Italian Cultural Exchange City Reception Center |
Mimarlık | AOE |
Konum | Chengdu, Çin |
Baş mimar | Wen Qun |
Tasarım ekibi | Ma Jianning, Fan Ruixue, Wang Ye, Chang Zhiyu, Pan Jichang, Li Xiangting, Lu Yu |
Yapı mühendisi | CSCEC AECOM CONSULTANTS CO., LTD |
İç mekân tasarımı | Zhu Dan, Du Jing, Liu Jingyi, Xue Yawen, Liu Chen |
Müşteri | Tianfu Investment Group Co., LTD |
Site alanı | 17.814 m² |
Brüt kat alanı | 1.695 m² |
Bina yüksekliği | 13,55 m |
Yıl | 2021 |