Bambudan sürdürülebilir bir tasarım: Bamboo Hostels China

Son yıllarda Çin’deki hızlı nüfus artışı ve yoğun yapılaşmayla beraber çimento tüketimi fazlasıyla artış gösterdi. Eskiden doğal malzemelerden yapılmış evlerde yaşayan insanların çoğu şimdilerde, beton bloklarda yaşamlarını sürdürüyor. Çin bu yüzden, yanlış yapılaşmanın çevresel etkisi olan karbondioksit emisyonunu azaltmak için alternatif doğal malzeme arayışına devam ediyor.

12 mimarın katıldığı, Çin’de yapılan Uluslararası Longquan Bienali’nde kullanılan bambu, bölgenin doğal malzeme arayışına cevap veriyor. Bienal kapsamında; yaşanabilir, kalıcı yapılar inşa etmeye çalışan mimarlar, yapı malzemesi olarak bambunun sınırsız olanaklarını kullanıyor.

Stüdyo Anna Heringer’in tasarımı, bienalde sergilenen projeler arasında ön plana çıkıyor. Bu üç yapı, geleneksel doğal malzemelerin modern yollarla kullanılabileceğini gösteriyor. Geleneksel evlerde estetik yönü kullanılmayan bambunun, bu projeyle doğal güzelliği görünür hale geliyor.

Bienalin yapıldığı bölge olan Baoxi’nin kültürel geleneği, bu üç yapının formlarının belirlenmesine yardımcı oluyor. Pansiyonlar, taş ve sıkıştırılmış topraktan yapılmış bir çekirdekten oluşuyor. Hizmet birimleri ve sirkülasyon elemanları çekirdekte yer alıyor. Çekirdeğe bağlı, deriden yapılmış bölmeler ise uyku ünitelerini oluşturuyor.

Çin’in geleneksel abajur formundan esinlenilerek tasarlanan misafirhane kubbesi, bambunun farklı desenlerde dokunmasıyla oluşturuluyor.

Yapıların bambu dokuma kabuğu, odaları ve çekirdekte bulunan mekanları, dış etkilerden koruyor. Su sıcaklığı ve ısıtma sistemi için düşük teknoloji teknikler kullanılıyor. Proje tasarımıyla, kullanıcılara sıra dışı bir mekan deneyimi sunuyor.

Yapılarda kullanılan bambu, çamur ve taş; ekonomik ve ekolojik olduğu için tercih ediliyor. Bienal sonucu inşa edilen bu binalar; doğal kaynakların kullanılması sonucu oluşan sürdürülebilir ve çevreye duyarlı yaşamı teşvik etmeyi hedefliyor.

Ayrıca yerel malzeme kullanımı, hem kentsel hem kırsal bölgelerde çeşitliliğe yol açıyor. Bu durum, unutulmaya yüz tutmuş iş kollarını canlandırarak ekonomiye hareketlilik de kazandırıyor. Bununla birlikte, betonlaşmanın çevreye verdiği olumsuz etkilerin aksine bölge ekosistemini koruyor.

• "İnsan genel olarak sürdürülebilirliğin kıtlıkla ilgili olduğunu düşünme eğilimindedir. Ama doğanın özünde sınırlandırma görmeyiz. Projede kullanılan yapı malzemeleri olan bambu ve çamur; insanlar ve gezegenimiz için sağlıklıdır. Bu binalar sürdürülebilirlik kavramının, yaşam kalitesi ve doğal kaynakların kullanılmasıyla ilgili olduğunun bir ifadesidir."- Stüdyo Anna Heringer

Bamboo Hostels China, Baoxi’nin kültürel miraslarından biri olan seramik vazolardan ilham alınarak tasarlanıyor. Böylelikle proje, sepet dokuma ve seramik vazo yapımı gibi geleneksel Çin zanaatkarlığını canlandırarak geçmiş ve gelecek arasında bağlantı kuruyor.

Enerji üretimi; rüzgar, güneş, bitki gibi doğal kaynakların kullanımıyla sağlanıyor. Pansiyon alanlarının ısıtılması ve soğutulmasını sağlamak için çevreye zarar veren kaynakları kullanmak yerine çekirdek ve kozalarda ekolojik, iklimlendirmeyi sağlayan bir sistem oluşturuluyor.

Yağmurdan korunaklı mekanlarda oluşturulan bu sistem, düşük maliyetli bir teknolojiyle, ısıtma ve soğutma işlemini gerçekleştiriyor. Güneş kolektörü yardımıyla suları ısıtan ekolojik sistem, aynı zamanda ortak odaların termal ısısının ayarlanmasında da yardımcı oluyor.

Sonuç olarak; sürdürülebilir bir yaşam için yapılarda doğal malzeme kullanımı hayati önem taşıyor. Bamboo Hostels China, doğal malzemelerle yapılan basit ama dikkat çekici tasarımıyla bir örnek teşkil ediyor.