Antik güneş kültüründen modern mimariye: Sun Tower
OPEN Architecture tarafından tasarlanan Sun Tower, Yantai Yeda Gelişim Bölgesi'nde konumlanan ve kıyı şeridinde yer alan kamusal bir kültür yapısı olarak dikkat çekiyor. Yapı, açık hava tiyatrosu, dijital sergi alanları, kütüphane, kafe ve bar gibi farklı işlevleri bünyesinde barındırıyor. Binanın en üst noktasında ise yarı açık bir "Fenomenler Alanı" bulunuyor.
Arkeolojik bulgular, Yantai'nin Çin'de güneş kültürünün ortaya çıktığı ilk yerlerden biri olduğunu gösteriyor. OPEN, Sun Tower'ı doğal fenomenleri yakalamak ve kutlamak için tasarlıyor. Bu yaklaşım, insanların doğanın manevi gücüyle olan bağlantısını yeniden kurarken, yeni kentsel bölgeye ihtiyaç duyulan kültürel ve toplumsal tesisleri de getiriyor. Dijital sergi alanları ve kütüphane, kıyı topluluklarının iş birliği konusundaki tartışmaları teşvik etmeyi ve çevresel farkındalığı artırmayı hedefliyor.
Sun Tower'ın geometrisi, araziden gözlemlenen güneşin hareketi tarafından şekilleniyor. Binanın dış kabuğunun kuzey kenarı, ekinoks dönemlerindeki öğle güneşine paralel konumlanıyor. Açık hava tiyatrosunun ekseni, yaz gündönümünde efsanevi Zhifu Adası üzerindeki gün doğumuna yönelirken, giriş tüneli kış gündönümündeki gün batımı ile aynı hizaya geliyor. Çatının dairesel hatları, yaz gündönümündeki öğle güneşine dik bir düzlem üzerinde yer alıyor.
Binadaki mekanların çoğu yaz aylarında klimasız tasarlanıyor. Bunun yerine, iç mekan konforunu korurken enerji tüketimini önemli ölçüde azaltan pasif stratejiler kullanılıyor. Bu stratejiler, hava temini için tünel soğutma sistemini kullanmayı, iç sıcaklık dalgalanmalarını azaltmak için termal kütleden yararlanmayı, çapraz havalandırmayı teşvik etmeyi ve sıcak havayı uzaklaştırmak için baca etkisini kullanmayı içeriyor.
Yapı, kabuk strüktür özelliği gösteriyor. İki katmanlı beyaz beton kabuklar ana gövdeyi oluşturuyor ve döşemeler ile rampalarla birbirine bağlanıyor. Okyanus'a bakan binanın iç bükey kabuğu, denizden gelen sesleri absorbe ederek güçlendiren bir ses toplayıcı görevi görüyor. Tabanında, dinlenme ve deniz gözlemi için de kullanılabilen yarı açık bir tiyatro bulunuyor. İç kabuğun üzerindeki daha küçük ters kabuk ise kütüphaneyi ve Fenomenler Alanı'nı barındırıyor.
Kütüphane hem geleneksel hem de dijital kitaplar sunuyor. Gökyüzü altında ve denizin üstünde okuma deneyimi benzersiz bir atmosfer oluşturuyor. Fenomenler Alanı, bilinçli olarak tanımlanmamış yarı açık bir boşluk olarak kurgulanıyor. Okyanus'a bakan yatay açıklık etkileyici bir manzara sunarken, çatının merkezindeki göz penceresi yağmur suyunun içeri girmesine ve küçük bir havuzda toplanmasına olanak tanıyor. Havuzdaki su her saat başı 9 dakika boyunca, günde sabah 5'ten akşam 9'a kadar girdap oluşturarak özel bir zaman göstergesine dönüşüyor.
İç ve dış kabuklar arasındaki orta bölümde, rampalar boyunca yukarı doğru zikzak yapan Dijital Sergi Alanı yer alıyor. Yeni teknolojiler, sergi içeriklerinin kolayca değiştirilmesine olanak tanıyor. İç duvarlardaki bağlantı deliklerinin bir kısmı, nesnelerin asılabilmesi için özenle işleniyor ancak doldurulmadan bırakılıyor. Ayrıca, tavanlara stratejik olarak yerleştirilmiş asma noktası çiftleri bulunuyor.
Bina, deniz kabuğu şeklinde bir plaza üzerinde konumlanıyor. Kulenin ayak izi, açık hava tiyatrosunun sahnesi ile birlikte tam bir daire oluşturuyor. Sahne, performanslar için kullanılmadığında sis ve fıskiyelerle donatılmış bir alana dönüşüyor. Plazanın zemini sahneden denize doğru yükselerek büyük bir açık hava amfitiyatrosu oluşturuyor.
Plaza merkezinden yayılan eliptik halkalar, gezegen yörüngelerini andırıyor. Kuleye teğet geçen ve taş plazaya oyulmuş bir su kanalı, ekinokslarda zamanın geçişini işaretliyor - kulenin kuzey kenarının gölgesi tam olarak kanal boyunca hareket ediyor ve her saat başı eliptik halkaları kesiyor. Dış halkanın bir bölümüne, geleneksel ay takviminin 24 Güneş Dönemini kutlayan fıskiyeler yerleştiriliyor. Normal günlerde, fıskiyelerin su püskürtmeleri denizin gel-git hareketleriyle senkronize oluyor.
Sun Tower, yapı tipolojisi açısından özel bir örnek olarak öne çıkıyor. Yapı, doğaya saygı duyan antik bilgeliği çağdaş kentsel kültür yaşamıyla bütünleştiren kültürel bir "deniz feneri" işlevi görüyor. Mimari tasarım; hava, ışık, ses ve doğal fenomenler gibi görünmez enerjileri somut ve içgüdüsel deneyimlere dönüştürüyor. Bu sayede insanların evren ve doğanın sonsuz döngüleriyle bağlantı kurabilecekleri anlar oluşturuyor. Yapı, teknolojiyi ve doğayı dengeli bir şekilde bir araya getirerek kültürel bir merkez olmanın ötesine geçiyor ve kentsel yaşamda yeni bir bakış açısı sunuyor.
Proje | Sun Tower |
Mimar | Open Architecture |
Alan | 4960 m² |
Yıl | 2024 |
Yer | Yantai, Çin |
Fotoğraf | Iwan Baan |