18 Yy. Almanya’da yapılmış bir cami
Birçoğumuzun varlığından haberdar olmadığı henüz Müslümanlar Almanya’ya gelmeden yapılmış hoşgörünün sembolü bir cami yapısı; Schwetzingen Camii. Yapı, 1766 yılında Bavyera Dükü Karl Theador’un isteği üzerine, sanatta Türk modası anlamına gelen ve çok ilgi gören “Turquerie” akımından etkilenerek saray mimarı Nicolas de Pigage tarafından tasarlanıyor. Cami, Baden-Württemberg eyaletindeki Schwetzingen ilçesinde Schwetzingen Sarayı'nın bahçesinin doğu kısmında Türk Bahçesi (Tüsrkisches Garten) adıyla anılan ayrı bir bölümde yer alıyor.
Binanın İslami bir ibadet yeri işlevi olmasa da genel aydınlanma konseptini izleyerek dünyanın tüm dinlerine ve kültürlerine karşı hoşgörüyü ifade etmesi amaçlanıyor. Yapının temelindeki felsefede ise İslam ve Doğu kültürü ile ilişkilendirilen bilgelik öğretileri yer alıyor. Bina Stilistik olarak Türk Camii tarzını yansıtıyor ancak daha ziyade evrensel tasavvufi bir bakış açısı ile inanan insanlar için ortak bir düşünme, inziva mekanı olarak tasarlanıyor.
Koyu yeşil boyalı kafeslerden oluşan yol, düzenli olarak geçitlerle kesintiye uğruyor. Büyüleyici ışık ve gölge oyunlarıyla dua koridorlarında yapılacak sessiz bir yürüyüş, ziyaretin en önemli noktalarından biriyken; yol boyunca devam eden ahşap kafesler, iç avlunun ve çevredeki Türk Bahçesi'nin manzarasını gölgeli bir şekilde sunuyor.
Kubbenin oturduğu tambur, küpten dairesel bir planla yükseliyor. Dışta köşelerin içbükey girintisi, içte ise revak nişlerinin üzerinde birleşen kubbenin kaideleri de iyonik sütunlarla dengeleniyor. Zemin katın ana akslarında hem kubbeli salona giriş kapıları hem de iki ek binaya giriş kapıları bulunuyor.
Ortadaki kemer, yanlardaki iki kemerden daha yüksek olan alınlık, üç sivri kemere bölünüyor. İç mekanı, “Allah’tan başka ilah yoktur." şeklinde tercüme edilen Arapça ’’Lailaheillallah’’ yazan yeşil arka planlı ve altın boyalı yazıtla süslüyor.
Arka cephedeki yazıtlar, Kuran'a açıkça atıfta bulunan ve tercüme edilmemiş olan tek yazıtlar olarak biliniyor. Örneğin, ana portalın üzerinde İslam inancının ilk bölümü yer alıyor: "Allah'tan başka İlah yoktur". Portikonun sağındaki iki panoda Kur'an surelerinin kısaltılmış biçimleri yer alıyor ve bunların Almanca çevirileri, "Ölüm gelmeden önce adaklar adayın." ve "O ne doğdu, ne de kimse ona denktir." şeklinde yer alıyor. Revak solundaki üst panel kısaltılmış bir dua dizisi bulunuyor: "Sen mübareksin ve övgü senindir, senin adın kutsanmıştır ve senden başka Tanrı yoktur." Alt panelde yine bu surenin kısaltılmış hali görülüyor: "O halde Rabbini hamd ile tesbih et ve O'ndan mağfiret dile! O çok bağışlayıcıdır!"
Caminin ana girişinin ortasında durup kubbeye bakıldığında, pencerelerin bombeli kapaklarının ortadaki yıldızı işaret ettiği izlenimi hissediliyor. Yıldızlarla süslü tavanıyla cami, manevi anlamda cenneti olduğu kadar geceyi de ve bu nedenle aynı zamanda ölümden sonraki yaşamı da temsil ediyor. Arka cephede yer alan ve açıkça dini bir referansa sahip olan tercüme edilmemiş yazıtlar dışında, diğerleri genellikle etik ve ahlak üzerine geçerli bilgelik sözleri bulunuyor.
Yuvarlak kemerlerde yine bilgelik sözleri içeren yazıt paneller bulunuyor. Bu paneller rozetlerle dönüşümlü olarak akantus yapraklarından oluşan bir bantla süsleniyor. Mihrap görünümü verilmiş nişler üzerindeki hilal ve sarık süslemeleri dikkat çekiyor.
Arapça karakterlerde, neredeyse tüm panellerde ünsüzlerin noktalamasında ve Arap dilinin seslendirilmesinde hatalar olduğu dikkat çekiyor. Yazıları uygulayan sanatçının Arapça konusunda yetkin olmadığı ve yazıyı muhtemelen matbû orjinallerden uyarladığı biliniyor. Temalar arasında bilgelik, aptallık, sağduyu, iletişim, gizlilik, çalışkanlık ve tembellik, ayrıca mal peşinde koşma, geçicilik ve öğüt yer alıyor.
Sadece Arap harfleriyle yazılmış olan batı cephesindeki yazıtlar hariç, bunların her biri Latin harfleriyle yazılmış Almanca bir çeviriyle birleştiriliyor ve Arapça versiyon her zaman Almanca çevirinin üzerinde yer alıyor. Toplamda 23 yazıt bulunuyor ve bunlardan 20'sinin Arapça kökenli olduğu tespit edilebiliyor.
Bina camilere özgü bazı unsurlardan yoksun olsa da, 1870/71 Fransa-Prusya Savaşı'ndan sonra Mağripli savaş esirlerinin Schwetzingen yakınlarındaki askeri hastanelere yerleştirilmesi ve 1980'lerde olduğu gibi zaman zaman İslami ibadet için kullanılıyor.
Ayrıca Amerikalıların İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, kısa bir süre binanıniç mekanını caz ve swingkulübü olarak kullandıkları biliniyor. Şu an ise herkese açık bir müze olarak konumunu koruyor.
Yapıda bir bütün olarak farklı dinlere yapılan atıflar izleyiciyi düşündürmeyi amaçlıyor ayrıca yapı, sessiz düşünsel bir yolculuk ve tefekkür alanı olma amacını başarılı bir şekilde ziyaretçilerine sunuyor.