2024'ün hikâyesi ne olacak?
Küresel ekonomi 2023’te beklenilenden daha iyi bir performans gösterdi. Pandeminin etkilerini üzerinden atan dünya, enflasyonla mücadele savaşında sona yaklaşsa da yeni senenin gündeminde belirsizlikler var. Türkiye’de ise yıl boyunca temel hedef enflasyon ile mücadele ve liranın değer kazanması olacak.
2023’ü beklenilenin üzerinde büyüme oranları ile kapatan küresel ekonomide enflasyon ile mücadelede zorlu bir yıl geride bırakıldı. Uygulanan sıkı para politikaları ekonomik büyümenin sekteye uğramasına neden olsa da 2024’te pandemiyle yukarı seyir izleyen tüketici fiyat artışlarının sona ermesinin yanı sıra faiz oranları üzerindeki yukarı yönlü baskının hafifleyeceği değerlendiriliyor. Bu yıl, merkez bankalarının faiz indirimine başlaması da muhtemel olarak görülüyor.
2024’te bir önceki yıldan sorunlar devam edecek olsa da küresel ekonomide yumuşak iniş beklentileri oldukça yüksek. 2024’te dünya ekonomisinde büyüme oranları ise büyük ölçüde Asya ekonomilerinin performansından etkilenecek.
İstanbul Ticaret Üniversitesi İşletme Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül Gür’e göre geride bıraktığımız yıl jeopolitik gelişmelerin sebep olduğu maliyet artışları ve pandemi döneminin genişletici parafiskal politikalarının sebep olduğu yüksek enflasyonla mücadele politikaları çerçevesinde parasal sıkılaşmaya gidilmesiyle faiz oranları yükseldi, kredi maliyetleri arttı, küresel ekonomide büyüme tahminleri aşağı yönlü oluşmaya başlandı.
Dünya Ticaret Örgütü’nün 2023 için yılın başında yüzde 1,7 olarak açıkladığı küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini, 2023 Ekim ayında yüzde 0,8 olarak güncellediğini hatırlatan Gür, küresel ekonomi açısından 2023’ün ikinci yarısında başlayan tartışmaların 2024’ün ikinci yarısında uygulama alanı bulabileceğini ifade ediyor. “Yılın başlarında parasal bir gevşemeye hemen gidilmeyebilir. Zira kimi uluslararası çevreler, örneğin ABD enflasyonun biraz daha düşmesi, yüzde 2’ler seviyesinde kalıcı olarak sürdürülebilirliğini sağlamanın önemli olduğunu dile getirmekte. Ancak ABD için yılın ikinci yarısı için yaptığımız bu öngörüyü AB için biraz daha yılın ilk yarısına, örneğin ikinci çeyreğe çekebiliriz. Çünkü hâlihazırda AB için resesyonda diyebiliriz. Büyüme oranları 2023 üçüncü çeyreğine de negatif, sadece Fransa yüzde 0,1 büyüdü” şeklinde konuşan Gür, daha fazla sıkılaşmaya gidilmeyeceği tahmininde bulunuyor.
Küresel ticarete fren
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) küresel ticaretin 2023'te yaklaşık 30,7 trilyon dolar ile geçen yıla kıyasla yüzde 5 oranında daralmanın beklendiğini ve 2024 için kötümser bir tahminde bulunduklarını açıkladı.
- Dünya Ticaret Örgütü, ortaya çıkan bu tabloda tedarik zincirlerinin daralmasının yanı sıra yüksek emtia fiyatlarının etkisinin olduğunu belirtti.
Buna neden olan sürecin inatçı enflasyon, yüksek faiz oranları ve jeopolitik krizlerin ekonomileri baskı altına alması nedeniyle ortaya çıktığını açıklayan Örgüt, küresel ticaret büyümesinin bu yıl tahminlerden düşük kaldığını vurguladı.
Dünya sandığa gidiyor
2024’ün hikâyesinde öne çıkan konulardan bir diğeri de birçok ülkede seçimlere gidilecek olması. 2024’te küresel GSYİH’nin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturan ülkelerde belirleyici seçimler yapılacak. ABD ve İngiltere başta olmak üzere dünya siyasetini şekillendirecek seçimlerin sonucu, Çin Batı rekabeti, NATO-Rusya gerilimi ve bağımsız ülkelerin tavrı gibi konularda siyasetin seyrini değiştirme potansiyeli taşıyor. ABD, İngiltere, Çin, Rusya, İran, Hindistan, Tayvan ve Güney Afrika, bir yıl içerisinde dünya siyasetini şekillendirecek seçimler konusunda öne çıkıyor.
ABD, 2024 sonbaharında bir kere daha Trump-Biden rekabetine sahne olacak. Yıl boyunca dünyanın dikkati ABD seçim kampanyalarına çevrilirken, bir önceki seçimlerde hiçbir zaman yenilgiyi kabul etmeyen ve seçimlerde hile yapıldığını savunan Trump, şimdiden başkanlığı kazanması durumunda yeni dönemde muhaliflere misilleme yapacağını açıkladı.
2024 sonbaharında sandığa gidecek İngiltere’de 14 yıldır iktidarda olan Muhafazakâr Parti, İşçi Partisi’nin güçlenmesi ile en zor sınavlarından birini verecek. Dünyanın en kalabalık demokrasisi Hindistan’da ise Başbakan Narendra Modi'nin milliyetçi BJP’si üçüncü dönem için en güçlü parti konumunda. Beşinci başkanlık dönemi için hazırlanan Putin’in zaferine de kesin gözüyle bakılıyor.
Tayvan'da ocak ayı içerisinde yapılacak seçimler de büyük önem taşıyor. ABD yanlısı Demokratik İlerleme Partisi’nin seçimleri yeniden kazanması, Çin’in ülkeye baskısını artırma ihtimalini doğururken, 2024’ün jeopolitik risklerinden birini temsil ediyor. İsrail’de ise planlanmış bir seçim olmasa da Netanyahu hükümetine karşı seçim yapılması için ciddi bir baskı mevcut. İstanbul Beykoz Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burak Küntay ABD için 2024 senesi başkanlık seçimlerinin birçok noktada Amerikan halkının çok da büyük ümitler beslemediği bir seçim olarak tarihe geçeceğini, halkın yaşlı iki liderin dünyanın en büyük süper gücünün tek alternatifleri mi sorusunu ve bu sorunun yarattığı hüsranı uzunca bir müddettir Amerikan halkına sordurttuğunu belirtiyor. İki adayın yaşının en önemli dezavantaj olduğunu belirten Küntay, mevcut başkan Biden’ın son dönemlerde yaşadığı sağlık sıkıntıları ve bunların yarattığı endişelerin, seçilmesi halinde görevini tamamlayamama endişesi yaratarak ekonomiyi de sarsabileceğini ifade ediyor.
- Ayrıca Trump’ın da halihazırda süregelen davaları ve bu davaların muhtemel neticeleri, Trump’ın başkan seçilmesi halinde ülkeyi hapishaneden yönetme ihtimali de ekonomik olarak piyasalarda ciddi huzursuzluk yaratıyor.
Türkiye'de hedef enflasyon
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 2023’te temel hedef enflasyonun dizginlenmesi oldu. Pandemi sonrası koşullar ve dışsal şokların etkisi ile artışa geçen enflasyonla mücadele hedefi ile başlayan 2023’te ilk etapta gevşek para politikası tercih edilirken, şubat ayında kamu maliyesini sarsan, ülke tarihinin en yıkıcı depremi yaşandı.
Bu süreçte “Büyüme ve istihdam göstergelerinde nispi başarı ve enflasyonda baz etkisiyle önceki yılın yüzde 80’leri bulan zirvelerinden yüzde 40 altına sarkma sağlansa da genel seçim ve yıkıcı deprem, kamu mali dengesine yeni ve ağır yükler getirdi” şeklinde konuşan Kocaeli Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yusuf Bayraktutan’a göre 2023 genel seçimleri sonrası oluşturulan ekonomi yönetimi, politika rasyonelleşmesi kapsamında faiz oranlarında kademeli yükseltme, makro ihtiyati önlemlerde sadeleşme, yatırım ve ihracata destek amaçlı uygulamalar dışında kredilerde sıkılaşma gibi bir dizi düzenlemeye yönelirken finans çevrelerinin uzun süredir devam eden negatif algısını düzeltti.
- Kur korumalı mevduattan çıkış stratejisi hayata geçirilirken, Merkez Bankası rezervlerinde 5 ayda 40 milyar doları aşan artış kaydedildi ve TL değer kaybı, zamanla yerini nispi istikrara bıraktı.
Seçim sonrası dönemde hem orta vadeli mali program (OVP) ve 12. Beş Yıllık Kalkınma Planı, hem de Hazine- Maliye Bakanı ve merkez bankası yönetiminin açıklama ve uygulamaları güven tesisini ve aylık fiyat artış oranlarında küçülmeyi beraberinde getirdiğini vurgulayan Bayraktutan, işsizliğin yüzde 8,5 düzeyine gerilemesi, üçüncü çeyrek büyüme oranının yüzde 5,9 olarak kaydedilmesi, aylık bazda bütçe ve cari dengede elde edilen fazlalar ile ekonomi yönetimi ve politikasının kısa dönem başarısını gösterdiğini belirtiyor.
Haziran 2023’te yaptığı yukarı yönlü enflasyon tahmini düzeltmesinden sonra Merkez Bankası’nın parasal sıkılaşmaya devam edileceği açıklaması ile 2024 yılında tercihin fiyat istikrarını sağlamaktan yana olduğunu belirten Gür, gerek görüldüğünde tekrar parasal sıkılaşmaya geri dönülebileceğinin belirtildiğini hatırlatıyor.