Türkiye’de görülmesi gereken 5 kanyon

PINAR ŞENLİ
Abone Ol

Güçlü ırmakların kireçli olmayan bölgelerde kazdıkları derin vadilerdir kanyonlar… Dar ve dolambaçlı yolları, sarp kayalıkları, ihtişamlı yükseklikleriyle doğa harikası olan bu yerler, görsel bir şölen oluşturuyor. Kimisinde vadi arasından akan nehir, kimisinde kudretli kayalar kimisinde ise dağların yüksekliği insanları kendine çekiyor. Son yıllarda insanların doğa özleminin giderek artması, kanyonlara olan ilginin de yükselmesine neden oldu. Yürüyüş yapmayı seven, doğal yerleri keşfetmek isteyen birçok kişi rotasını kanyonlara çevirdi. Siz de bu yaz sıradan bir tatil yapmak yerine, yeni yerler keşfetmek isterseniz, Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış kanyonlar sizleri bekliyor. İşte Türkiye’de görülmesi gereken 5 kanyon…

Ulubey Kanyonu, Uşak

Ulubey Kanyonu.

İlk durağımız Uşak’ta bulunan Ulubey Kanyonu. Kanyon, dünyanın en uzun ikinci kanyonu olmasıyla meşhur. ABD'deki Büyük Kanyon’dan sonra 77 kilometrelik uzunluğuyla dünyanın en uzun ikinci kanyonu unvanını almış. Büyük Menderes grabeninin çökmesiyle oluşan Ulubey Kanyonu yer yer 140 ile 170 metre arasında derinliğe ulaşırken, zemininden de Banaz Çayı ve Dokusele Deresi geçiyor. Kanyon tarihi yönüyle de insanları kendine çekiyor. Başta antik dönem olmak üzere Selçuklu ve Osmanlı'dan birçok yapıyı bünyesinde barındırıyor. 2013'te tabiat parkı ilan edilen kanyon, turizm açısından oldukça önemli bir nokta.

Ziyaretçilerin kanyon seyrini rahatlıkla ve güvenle yapabilmesi için bölgeye 2015 yılında 150 metre yüksekliğinde ve 135 metrekare büyüklüğünde cam bir teras yapılmış. Ayrıca kanyon çevresine dinlenme alanları ve fotoğraf çekim yerleri de kurulmuş. Bu sayede ziyaretçiler seyir terasından vadinin eşsiz manzarasını kuş bakışı görebiliyor, dinlenme alanlarında keyifli keşifler yapabiliyor ve fotoğraf çekilme yerlerinde ölümsüz hatıralar biriktirebiliyor. Ayrıca bölgede yer alan ters ev de oldukça dikkatinizi çekebilecek yapılardan biri…

Horma Kanyonu, Kastamonu

Horma Kanyonu, Kastamonu’nun Pınarbaşı ilçesinde yer alıyor. İlçe merkezine 3 kilometre uzaklıkta bulunan kanyon, doğal güzellikleriyle görenleri büyülüyor. Zarı Çayı’nın bulunduğu kanyonda suyun taşlardaki kireçleri aşındırmasıyla derin kazanlar oluşmuş. Yemyeşil doğası ve görkemli yükseklikleriyle kanyon tam bir doğa harikası. Bölge, ziyaretçilerin rahatlıkla gezip görebileceği şekilde düzenlenmiş. Kayalara monte edilmiş demirler üzerine koyulan ahşap iskeleler ile 3 kilometrelik bir yürüyüş parkuru oluşturulmuş. Bu parkur sayesinde bazen yüksek bazen alçak yerlerden geçen heyecan verici bir yolculuğa çıkılıyor. Parkurun sonundaki şelale manzarası ise yürüyüşün tüm yorgunluğunu alıyor. Horma Kanyonu, trekking için oldukça elverişli bir yapıya sahip. Bunun yanı sıra kanyon, doğa fotoğrafçılığı için de bulunmaz bir yer. Hiçbir şey yapmasanız bile, oturup kanyonu izlemek bile bambaşka bir keyif veriyor insana.

Horma Kanyonu.

Kanyonu suyun içinden geçmek isteyenlerin ise yerel rehberlerden destek alması gerekiyor. Tüm bu özellikleriyle kanyon, Batı Karadeniz’in görülmesi gereken yerlerinden biri. Bölgeye gitmişken yine Pınarbaşı ilçesinde yer alan, dünyanın en derin ikinci kanyonu olan Valla Kanyonu’nu da görmeden geçmeyin.

Köprülü Kanyonu, Antalya

Köprülü Kanyonu.

Köprülü Kanyon, Isparta'nın Sütçüler ilçesinde başlayarak Antalya'da denize dökülüyor. Bölgenin başlangıcında iki adet tarihi köprü bulunuyor. Küçük olan köprü asıl usta tarafından, kemerli büyük köprü ise ustanın kalfası tarafından inşa edilmiş. Kanyonun ismi ise bu köprülere dayanıyor. Kanyonda yer yer dik vadiler ve zor geçişler yer alırken, bazı alanları tamamen açık ve geçişi rahattır. Kanyonda yer alan Köprüçay nehri ve tarihi Selge kentinin bulunduğu yerde 1973 yılında, Köprülü Kanyon Millî Parkı oluşturulmuş. Akdeniz bölgesinin doğal güzellikleri, kanyonun dik yamaçları, Selge kentinin tarihi bulguları ve endemik bitkileriyle bölge adeta turistik bir cennet. Bölge su sporları için oldukça önemli bir nokta.

Türkiye’nin en önemli rafting rotalarından biri olan Köprüçay üzerinde rafting, kano ve kanyoning sporları yapılabilmekte. Bunun yanı sıra, yüzme, doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı, oryantiring, bisiklet, olta balıkçılığı vb. sportif etkinlikler ile botanik-yaban hayatı gözlemciliği, jeolojik yapı gözlemciliği, kampçılık, fotoğrafçılık, piknik, cip safari, yayla gezileri gibi çok çeşitli etkinliklere katılma olanakları da bulunuyor. Bu sayede ister kanyondaki etkinliklere katılıp harika anılar biriktirebilir, ister kanyonun doğal güzelliklerini keşfedebilirsiniz.

Yazılı Kanyon, Isparta

Görülmesi gereken bir diğer kanyon, Yazılı Kanyon… Bu eşsiz yer Isparta’nın Sütlüceler ilçesinde yer alıyor. Çandır Köyü’nde yer alan park 1989 yılında tescil edilerek tabiat parkı olmuş. Kanyona yazılı denmesinin sebebi ise kanyonda yer alan Bizans dönemine ait ibadet yerleri, tapınaklar ve kaya yazıtları üzerinde eski Yunan şairlerinden Epiktetos'un Hür İnsan Üzerine Bir Şiir'inin yer alması. Ayrıca bölge Hristiyanlar için kutsal yerlerden biri olarak kabul ediliyor. Zira Aziz Paul’un, Perge'den Pisidia Antiocheia'ya giderken bu kanyondan geçtiği belirtiliyor. Bu yüzden kanyon, din turizmi için oldukça önem görüyor.

Yazılı Kanyon.

Doğa ile iç içe yapısıyla kanyon, canlı habitatı, birçok ağaç çeşidi, endemik türe ve yaban hayvanlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu nedenle doğaseverler tarafından çok sık ziyaret edilmekte. Her yıl ortalama 50 bin ziyaretçi ağırlayan Yazılı Kanyon Tabiat Parkı, çevresindeki biyoçeşitlilik ve doğal yaşam alanı olması sebebiyle de koruma altına alınmış. Ayrıca, kanyonda dinlenmek ve doğayı keşfetmek, doğa fotoğrafçılığı, doğa yürüyüşü, kaya tırmanışı ve kampçılık gibi birçok aktivite yapmak mümkün. Farklı birçok deneyimi yaşayabileceğiniz kanyon, keşfetmeniz gereken doğal güzellikler arasında.

Ihlara Vadisi, Aksaray

Ihlara Vadisi.

Aksaray’ın Güzelyurt ilçesinde bulunan Ihlara Vadisi, dünya üzerindeki kanyonlar arasında önemli bir yere sahip. Kanyon, tektonik yükselmeler ve Hasandağı volkanının püskürmesinin ardından çöküntüye uğrayan alan üzerinde ilerleyen Melendiz Çayı’nın binlerce yılık aşındırması sonucunda oluşmuş. Kanyon, diğer kanyonlardan farklı olarak geçmiş dönemlerde içerisinde insanların yaşadığı dünyanın en büyük kanyonu olma özelliğini taşımakta. Ihlara Vadisi’ni şekillendiren ve vadiye hayat veren Melendiz Nehri, buradaki yaşamın ana kaynağı. Vadiyi çevreleyen kayaçların kolay yontulmasıyla oluşturulmuş yüzlerce kilise ve kaya oyma mekan, vadiyi dünyanın en önemli kültür ve medeniyet merkezlerinden biri haline getirmiş. Ihlara Vadisi’nin dikkat çeken bir başka özelliği ise doğası… Duvar gibi dik, derin ve dar vadinin tabanındaki suyun kenarında, bağlar ve bahçelerden oluşan yoğun bir yeşillik şeridi yer alıyor. Adeta doğa kendini vadinin içerisine gizlemiş gibi…

Vadi çevresinde bozkır ve cılız bitki örtüsü mevcutken, vadinin yamaçlarına gelindiğinde zengin ve yeşil doğa sizleri karşılıyor. Bu saklı cennet görenleri keşfedilmemiş maceralara çağırıyor. Siz de yeni kültür ve medeniyetleri keşfetmek, doğanın gizemine bir yolculuk yapmak isterseniz Ihlara Vadisi tüm ihtişamıyla sizleri bekliyor!