Tepki: Dinleme sayısı önemli fakat her şeyi bununla ölçemezsiniz

MOB’de gençler harıl harıl çalışıyorlar. Sık sık şarkılar, klipler, albümler yayınlıyorsunuz ve bu organizasyonun başındaki adam da sensin. Bir günün nasıl geçiyor?

İnanın günlerim oldukça yoğun ve hareketli geçiyor. Bu denli geniş perspektife sahip bir oluşumda olmak bunu yönetmek ve bu yapıdaki sanatçılardan biri olmak çok iyi bir zaman yönetimi istiyor. Ama tüm yoğunluğum müzik ve Hip Hop kültürü çevresinde döndüğü için lunaparkta gibiyim. Yani 24 saatim dönme dolap, atlıkarınca, çarpışan otolar ve nadiren korku tünelinde geçiyor.

Bütün bunların yanında bir de ekibindeki genç müzisyenlere mentörlük de yapıyorsun. 20’li yaşlardaki Tepki’yle Motive, Burry Soprano, Aksan, GNG ya da Ruby’yi kıyasladığında ne gibi farklar görüyorsun?

Bizim zamanımızda Hip Hop’a bir iş ya da gelecek opsiyonu olarak bakılmazdı. Yine de o dönemler beraber müzik yaptığım arkadaşlarıma göre hep daha kurumsal olmaya gayret gösterdim. Bana soracak olursanız işi bugünlere bu yaklaşımım getirdi ve çok da kolay olmadı. Benim hayal dünyamı kısıtlayan ülke gerçeklerini MOB’deki arkadaşlardan uzak tutup yaratıcılıklarına herhangi bir filtre gelmemesini sağlamaya çalışıyorum. En büyük fark onların çok daha özgür olmaları.

Bazı insanlarda yüksek dinlenme rakamlarına ulaşan şarkılar için "diğerlerinden daha iyi gibi bir algı oluşmaya başladı. Bu yaklaşımı nasıl değerlendiriyorsun?

Buna müzisyen ve A&R olarak iki taraflı yanıt vermek zorundayım. Bir müzisyen olarak şunu diyebilirim ki o halde Kerem Görsev ve Fazıl Say korkunç müzisyenler ve kesinlikle Ben Fero’ya yaklaşamıyorlar. Bunu diyebilir miyiz, tabii ki hayır.

Yüksek dinlenme rakamlarına ulaşan arkadaşlarımı kutluyorum, bu büyük bir başarı.

Ama diğer yandan bunun sanat cetveli olarak görülmemesi gerektiğini düşünüyorum. Caz kulüpleri 120 kişiliktir, oralarda 5 bin kişiyi göremezsiniz gibi bir durum aslında. Ama kitlelere hitap eden işler kötü ya da kalitesizdir anlamına da gelmez.

Önceliğin müzik ve MOB’den çıkan işlerin zamanla daha da büyüyeceğini düşünüyorsun. Ama senin gibi düşünen çok fazla insan yok. İnsanların müzikten ziyade tıklanma rakamlarıyla ilgilenmesi senin üzerinde bir baskı oluşturuyor mu?

A&R olarak bu soruya şöyle yanıt verebilirim. Büyüyü bozmadan müzisyenlerimi daha yüksek dinlenmeler için ittiriyorum ve yönlendiriyorum. Bunun kolay yolları da var zor yolları da. Kolay yolu şiddet, seks, uyuşturucu gibi konulardan bahsetmek, bunlar tetikleyici etkenler. Zor yolu ise müzikal bir başarı elde etmek. İzlenme rakamı günümüz dünyasında önemli. Bu gerçek bizim gibi yapıların yatırım almasını ve ayakta kalmasını sağlıyor. Ama ben MOB’de dinlenmeyecek müzisyenlere de yatırım yapıyorum. Dinlenmeyecekler ama var olmalılar. Nesli tükenmekte olan bir kuş çeşidinden 10 tane kalmışsa ve bütün dünya onu yaşatmak için çırpınıyorsa tükenmekte olan bir müzik rengi için de bize sorumluluk düşüyor diye düşünüyorum.

"Output Nr1"ın plak olarak yakında satışa sunulacağını web sitenizde belirtiyorsunuz. Peki, plağın çıkış tarihi netleşti mi?

Buna sürpriz diyelim, ben de heyecanla bekliyorum. Bu konu biraz ağır ilerliyor. Çünkü dijital dünyadan daha zor bir işleyiş var. Bir de her şey o ruha ayak uydursun diye kayıt, vinly için yeniden masteringe girdi. Haliyle bu da sürecin uzamasına neden oldu.

Sizinle ilgili olarak "şarkı sözlerinde hep aynı konulardan" bahsediyorlar gibi yorumlarda var. Bunları mutlaka sende görüyorsundur. Bu konuda neler söylemek istersin?

Bir rapperın yönü ve dili olmalı. Aynı eleştiri Run DMC, Jay Z ya da Public Enemy’ye gelmiş midir merak ediyorum? Ekip olarak bu eleştirinin içinden tabii ki bir ders çıkarttık ama bu perspektifimizi değiştirmeyecektir.

Eleştirilerin büyük kısmını insanların alıştıkları müziği bizim de icra etmemizi beklemesi oluşturuyor, bu bize göre değil.

Ama diğer kısmı kendi içimizde bir döngüde olduğumuzu hissettirdi ve bizde bununla ilgili sürprizler hazırladık.

Temmuz ayında yeni single’ın "Benji" yayınlandı. Bu şarkı Les Benjamins’le ortak bir çalışmanın ürünü. Les Benjamins’le nasıl yolun kesişti?

Moda ve Hip Hop her zaman iç içedir. Hatta bu durum günümüzde belgesellere dahi konu olmaya başladı. Moda sahnesinde bir Türk markası var ve dünyayı sallıyor. Bunun marşı bana ait olmalı diye düşündüm. Les Benjamins’in kurucusu Bünyamin Aydın da bir vizyoner ve Hip Hop adamı. Sonuç olarak da dünyaya "giy Fendi değil Benji" demiş olduk.

MOB bir yılı geride bıraktı. Bu zaman dilimi sana neler öğretti?

Kendi adıma şunu söyleyebilirim ki duygularıma açma kapama düğmesi eklemeyi öğrendim. Büyük güç aynı zamanda büyük sorumluluk da istiyor. Açıkçası bu bir sene film gibiydi. Ve ben buna tamamen hazırlık yılı diyorum, asıl şov şimdi başlıyor.