Suya içini dökenlerin ülkesi: İsveç
İskandinav yarımadasında yer alan hem doğal güzellikleri hemde sunduğu modern ve konforlu yaşam ile insani bir yaşamşekline en elverişli ülkelerden biri olan İsveç, pek çok kişi içincazibesini her daim koruyan kuzey ülkelerinden. İsveç, gerekmimari yapısı, gerekse duru iklimi ile köklü tarih ve mitolojikaltyapısını destekleyerek ziyaretçilerine İskandinav ruhunu hâlâhissettiriyor.
Stockholm
"Su üzerindeki şehir" olarak bilinen İsveç’in başkenti Stockholm’dur. On dört adanın üzerinde yer alan Stockholm, ismindeki "adalar" anlamını taşıyan "holm" sözcüğünü de buradan alır. Özellikle Gamla Stan, kelime anlamıyla "Eski Şehir" bölgesi, tarihini yaşatmaya devam edişiyle, zamana direnerek değil, kimliği çizgisinde zaman ile birlikte verdiği varoluş mücadelesiyle dikkat çeker. Orta Çağ’dan kalma katedralleri, 17. – 18. yüzyıllara ait renkli binalarıyla mistik havasını yaşatır bu şehir. Dar sokakları, Arnavut kaldırımları, Orta Çağ’dan beri sürdürdüğü Noel panayırı gibi gelenekleriyle adeta bir zaman makinesidir.
Stockholm metrosu: Dünyanın en uzun sanat galerisi
Toplam uzunluğu 105 km olan Stockholm metrosu, toplu taşıma aracından ziyade neredeyse bir sanat galerisi niteliğini taşıyor. 1997’den beri rehberler eşliğinde sanat turları düzenlenen metro istasyonunun bir “sanat dehlizi” olduğu da söylenebilir.
Malmö
"Kum yığını" anlamına gelen Malmö, uzun yıllar boyunca Danimarka’nın kentlerinden biri oluşu ve bünyesinde pek çok kale ve hisarı barındırması nedeniyle bu şekilde adlandırılmıştı. Malmöhus Kalesi, günümüzde bir liman şehri olan Malmö’nün o zamanlardan kalan tek kalesidir. İskandinavya’nın en uzun binası olarak bilinen Turning Taso ve İskandinav Gotik mimarisinin en şahane örneklerinden biri olan Aziz Petri Kilisesi de bu şehirde yer alır.
Göteborg
Göteborg, İsveç’in en büyük ikinci şehri. Yoğun bir öğrenci nüfusuna sahip olması nedeniyle "İsveç’in öğrenci şehri" olarak anılıyor. Aynı zamanda önemli bir ticaret şehri olan Göteberg’in içinden Göta Nehri geçiyor. 18. yüzyılda gelişmeye başlayan şehir, aynı dönemde Almanya, Hollanda ve İskoçya’dan aldığı göçler nedeniyle multikültürel ve bu yapı ile bakışı dönüştüren, geliştiren bir bölge. Dünyanın en büyük lunaparkı, çeşitli botanik bahçeleri, müzeler, İskandinavya’nın en büyük film festivallerine ve İsveç futbol kültürüne ev sahipliği yapması nedeniyle öğrenciler ve öğrenci ruhlular için bir "cennet şehir".
Djurgården Adası
Stockholm’un merkezinde bulunan Djurgården adası hem turistlerin hem de yerlilerin en sevdiği mekânlardan. İçerisinde barındırdığı müze ve eğlence yerlerinin yanı sıra olağanüstü güzellikte bir ormana da sahip olması eşsiz bir imkân. Özellikle dünyanın en iyi muhafaza edilmiş 17. yüzyıldan kalma savaş gemisinin sergilendiği Vasa Müzesi ve İsveç kültürünü en halis şekliyle yansıtan, İskandinav hayvanlarının dahi bulunduğu Skansen Açık Hava Müzesi bölgenin dikkat çeken kültürel değerleri arasında.
Ingmar Bergman’ı Yetiştiren Şehir: Uppala
Uppala, İsveç’in en eski ve tarihi şehirlerinden biri. Stockholm’den trenle rahatlıkla gelinebilen ve diğer bölgelere kıyasla daha az turistik olan şehir, her koşulda dinginliği önceleyecekler ve Bergman sinemasına düşkün olanlar için unutulmayacak yerlerden biri olacaktır. Bergman’ın film çektiği yerlerden biri olan Uppala, o ağır ve anlam yüklü atmosferi günümüzde hâlâ koruyor.
Ormanla çevrili Ekoln Gölü’nün kıyısı, tarihi Uppsala Katedrali, Konstmuseum (Resim Müzesi) gibi yerler görülmeye değer.
Kuzey Işıkları - İsveç’te gece
Geçmişte insanların Tanrı’dan gelen işaretler olduklarını düşündüğü büyülü kuzey ışıklarını görmek için en uygun bölgeler elbette kuzey ülkeleri. Torne Nehri’ndeki buzlardan yontulmuş evleriyle Jukkasjärvi, kuzey ışıklarını görmek için İsveç’teki en uygun bölge. Yalnızca kuzey yarım kürede görülen bu doğa olayına şahitlik etmek, sahiden de yüce bir varlığın karşısında olduğumuzu, devam etmekte olan muhteşem bir döngünün yalnızca küçücük bir parçası olduğumuzu hissettiriyor. "Üzerimizdeki yıldızlı gök…", dillendirilemeyen ama hissiyatı da hiç unutulmayan o büyük yaşam tecrübelerinden birini oluşturuyor; bozulmaz, yüce bir ahengin şahitliği imkânını tanıyor kişiye. Doğanın bu büyüleyici resmi… Ve: "İnsan bir resmin içine. Bu kadar girebilir!"
İklim
Serinliğini yıl boyunca koruyan ülkede yazın görülen en yüksek sıcaklık 19 derecedir. Sonbahar erkenden gelir, ağustos ayının sonuna doğru haşin bir kış boy gösterir. Sert bir soğuğu göze alamayan ziyaretçiler için yaz mevsimi İsveç’i gezmek için idealdir. Kuzey ışıklarına denk gelebilmek için ise bölgeyi Kasım-Şubat ayları arasında ziyaret etmek gerekir.
Mitoloji
İskandinav mitolojisi, tüm diğer mitolojiler arasında önemli bir yere sahip. İklim ve atmosferinin belirginliği sebebiyle kültür, yaşam şekli ve hatta mitolojisi dahi coğrafyaya göre şekil alır. Kuzey Avrupa mitlerinde elektrikli gökler, buzdan çöller, yeraltı mağara cüceleri, orman perileri, donmuş evler, buz ve fırtına devleri gibi semboller yer alır. Slav mitine göre dünya, güçlerle doludur ve bu güçler doğada dolaşan ruhlarla birlikte ormanlara, tarlalara ve akarsulara yerleşmişlerdir. İskandinav mitolojisinin en önemli özelliği, diğer mitolojilerdeki tanrıların aksine tanrılarının ölümlü olmaları.
İsveç mutfağı
Bir ada üzerinde yer alması, denizlere kıyısı olması sebebiyle İsveç’te deniz ürünleri yıl boyunca revaçtadır; genel olarak balık, patates, süt ve ete dayanır: tıpkı Vikingler gibi! Bezelye çorbası, ringa balığı turşusu, deniz ürünlerinden oluşan sandviçler, krep gibi yiyecekleri İsveçlilerin masalarında sık sık görmek mümkündür.