Sicilya'nın incisi: Taormina
Kayalıkların üzerine kurulmuş ortaçağdan kalmaküçücük bir kasaba Taormina. Kuşbakışı Akdeniz sularınıseyredebileceğiniz, heybetli biraz da ürkütücü Etna’yıgörebileceğiniz tarihi binalar arasında balkonlardan,teraslardan sarkan begonvillerin içinden sokaklarındagezebileceğiniz butik bir şehir...
Tauro Dağı’na kurulmuş olan Taormina, İtalya’nın Doğu Sicilya bölgesindeki Messina iline bağlı bir kasaba. Bağlı bulunduğu şehrin merkezine 45 km, Katanya’ya da 55 km uzaklıkta. Geçmişi milattan öncelere dayanan kasabada Roma’dan kalma antik kalıntılar da bulunuyor.
Huzur yüzümüze baksın diyenlere
Sakin sakin gezmek ve ortaçağ atmosferi yaşamak için geldiyseniz doğru yer kesinlikle burası, Taormina. Kendinize birkaç gün ayırın, yavaşlığın, sükunetin, huzurun tadını çıkarın daracık sokaklarda. Tabii Akdeniz manzarası olan bir pastanede canoli yiyerek de sakin sakin etrafı seyredebilirsiniz.
Katanya’ya da ya da Palermo’da kalacak olanlar da belki bir gece fedakarlıkta bulunurlar burada kalmak için.
Tabii bu sakinliği yakalamak için zamanlamayı da göz ardı etmemek gerek. Özellikle temmuz ve ağustos aylarında kalabalıktan, o dar sokaklarda zor yüründüğü söyleniyor. Bu küçücük kasaba o kadar çok misafir ağırlıyor ki dünyanın pek çok yerinden, plan yaparken bunu unutmamak gerekiyor. Ben sonbaharda Taormina’daydım ve paha biçilmezdi gördüklerim, yaşadıklarım.
Peki nasıl gidilir bu güzel kasabaya?
Sicilya’ya Türkiye’den Katanya ve Palermo şehirlerine uçuş var. Bu şehirlerden hangisinde olursanız olun, kiraladığınız arabayla, otobüsle ve trenle Taormina’ya ulaşabilirsiniz. Tren yolculuğundaki manzara hiçbir şeye değişilmese de gar, deniz seviyesinde olduğundan ve tren Taormina’nın merkezine yani tepeye gitmediğinden, tekrar bir otobüse binmeniz gerekiyor.
Gerçi sıcak havalarda oradaysanız bu denize girmek için bir fırsata da dönüşebilir, eğer yanınızda çok eşya yoksa.
Otobüs kullandığınızda yine biraz yürümeniz gerekiyor, Taormina’nın tarihi kapısına ulaşmak için ama çok da uzun değil yol, hafif yokuş sadece. Ve işte kasabanın antik kapısından içeri adım attınız, bir film platosundasınız şimdi.
Taormina sokaklarında
Kasaba bir antik kapı ile başlayıp bir diğeri ile sonlanıyor adeta. Kapıdan içeri girdiğinizde devasa yapılar yerine minicik dükkânlar, tarihi kiliseler, çeşmeler, yine çok büyük olmayan meydanlar, tarihi evler, restoranlar, yokuşlu sokaklar, sokak aralarından göz kırpan balkon çiçekleri, sokak sanatçıları ve özellikle ressamlar görüyorsunuz. Ana cadde üzerinde (Corso Umberto), sakin sakin, sallana sallana yürüyebilirsiniz. Cadde ve sokaklar araç trafiğine kapatıldığından yollar sizin. Vitrinlerin inceleyerek acele etmenize gerek yok. Zaten bütün kasabayı yarım günde gezmek mümkün.
Tarihi mekânlar nerede peki?
Tarihi bina ve kiliseleri görmek için ayrıca çok uzak bir yere gitmeniz gerekmiyor zaten, ya cadde boyunca bulunuyorlar ya da cadde bitiminde, ya da civarında. Bence bunların içinde en etkileyici olanı Antik Yunan Tiyatrosu, adından da anlaşılacağı gibi Antik Roma döneminden kalma en önemli eserlerden biri. Tiyatro sahnesinin arkasında tüm heybetiyle Etna Yanardağı duruyor. Tercihe göre bilet alıp içerisini gezebileceğiniz gibi, dışardan da fotoğraflamanız da mümkün. Oldukça görkemli gözüküyor ve halen sahne olarak da kullanılıyor bu tiyatro.
Santa Caterina, Saint Augustine, Duomo di Taormina, San Giuseppe görebileceğiniz kiliseler ve atmosferle çok uyumlu bir tarihi dokuya sahipler.
San Giuseppe ve Saint Augustine kiliselerinin bulunduğu meydana geldiğinizde zaten daha fazla yürümek istemiyorsunuz. Meydanın bir tarafı deniz görüyor ve oturup denizi seyredebileceğiniz banklar var. Bir taraftan da Etna gözüküyor. Dağ eteğine bakan tarafta kiliseler var. Ve bu harika manzaranın içinde de gün boyu özellikle gece sokak sanatçılarının performansları devam ediyor. Ben bu meydanda çokça vakit geçirdim, mümkün olsa hiç kalkmazdım o banklardan...
Her şey buralarda olsa da kale biraz yukarıda tabii. Yukarıya doğru baktığınızda dağın daha da yüksek bir kısmında Taormina Kalesini göreceksiniz, ulaşmak için dolambaçlı yollarda bir saate yakın yürümeniz gerekiyor.
Ve konserler...
Roma’dan kalma antik kalıntılar barındıran bu kasabaya sadece tarihi dokusu ve atmosferi için değil, yıl boyu devam eden etkinlikleri, film gösterimleri, açık hava tiyatrosu etkinlikleri için de geliniyor.Yunan Tiyatrosu (Teatro Greco) klasik ve modern müzik konserleri ile dünyaca ünlü müzisyenlere ev sahipliği yapıyor. Bu küçücük kasaba tarih ve sanatı buluşturup, sizin önünüze seriyor. Ona zaman ayırın.
Ne yesek, ne içsek, ne alsak?
Yemek için özellikle önerilen restoranlar, pastaneler ve kafeler var ama pek çok yerde yakın lezzetleri yakalamanız mümkün. O yüzden nerede yiyeceğinizi değil ne yiyeceğinizi söyleyeyim, mutlaka Cannoli yiyin, çok güzel bir İtalyan tatlısı Cannoli.
Bir de Pizza tabii, Sicilya’da hâlâ yemekten sıkılmadıysanız...
Hediyelik olarak da madem Etna’ya bu kadar yakın kasaba, lav taşlarından hediyelikler alabilirsiniz. Ayrıca mercan taşları da tercih edilebilir, fiyatlar çok uygun. Kolyeler, yüzükler, bileklikler ve onlarca süs eşyası seçenekleri var.