Rengin ustası ya da başka şeyler: Paolo Veronese

CELİNE SYMBİOSİS
Abone Ol

Paolo Veronese, Titian (1485-1576) ve Tintoretto (1518-1594) ile birlikte İtalyan Rönesansı’nı en derinden etkileyen Venedik ekolü sanatçılarından biridir. Sunak eserleri, freskleri, portreleri ve görkemli kompozisyonları onun nasıl bir yeteneğe sahip olduğunu kanıtlamaktadır.

  • Aziz Anthony'nin Baştan Çıkarılışı (Temptation of St Anthony), 1552
  • Mantua Dükü’nün büyük amcası Kardinal Ercole Gonzaga’nın siparişi üzerine Mantua Katedrali’nin sunağı için yaptığı görkemli resimde hem Titian hem de Michelangelo'nun etkisi açıkça görülmektedir. Yüksek Rönesans üslubunun perspektifini ve kompozisyon şemalarını Maniyerist unsurlarla birleştiren Veronese, kariyeri boyunca pek çok kez kullanacağı bir sentez yaratmıştır.

İlk yıllar

Paolo Caliari, 1528’de İtalya’nın Verona kentinde yerel bir taş ustası Bissone'li Gabriele Spezapreda ve bir soylunun gayrimeşru kızı olan Caterina Caliari’nin çocuğu olarak dünyaya geldi. Paolo ilk olarak babasının yanında çıraklık yapsa da, resme karşı o kadar belirgin bir ilgi gösterdi ki, on dört yaşındayken Antonio Badile’nin (1518-1560) yanına çırak olarak verildi. Badile zamanının önemli bir usta ressamı değildi ancak verdiği temel bilgiler sayesinde Paolo’nun içindeki yeteneği ortaya çıkarmasına yardımcı oldu. Fakat Giorgio Vasari'nin (1511-1574) yazdığına göre, Paolo’nun mimariye olan ilgisi ve erken dönem kariyerinin gelişmesinde en önemli isim Verona'daki birçok önemli yapının mimarı olan Michele Sanmicheli'indi (1484-1559); daha Badile’in yanında çalışırken ustasının sunak resimlerine yaptığı katkıları yakından takip eden Sanmicheli, Paolo’yu önemli patronlarla tanıştırarak Verona'daki önemli kiliselerden sipariş almasını sağladı. Bu sırada, o zamana kadar Maniyerizm tarzında resim eğitimi almış olsa da, kısa sürede natüralist tonlardan uzaklaşarak daha renkli ve parlak olan bir palet kullanmaya başladı.1551’de bağımsız ilk büyük projesi olan Treville'deki Villa Soranzo’da kullandığı zarif figürler ile yeni üslubunu tanıttı.

  • Esther'in Taçlandırılması (Crowning of Esther), 1556
  • Veronese şehre geldikten kısa bir süre sonra Piskopos Bernardo Torlioni'nin isteği üzerine Aziz Sebastiano Kilisesi'nin tavanında çalışmaya başladı. Kilisenin tavanına resimlediği bu sahnede Pers Kralı Ahasuerus tarafından Kraliçe olarak taçlandırılan Ester'in İncil'deki öyküsü betimlenmiştir.

Venedik

Mantua’da yaptığı çalışmalar sayesinde ünü kısa sürede Venedik’e kadar ulaşan Paolo, Giustiniani ailesinin siparişi üzerine özel şapelleri için ilk Venedik sunağını yaptı. Bu sırada Venedik aristokrasisine daha fazla erişim sağlayacağı umuduyla annesinden aldığı Caliari soyadını değiştirerek, doğum yerine dikkat çekmek adına resimlerini "Veronese" olarak imzalamaya başladı. Kısa bir süre sonra, Palazzo Ducale’ye (Doge Sarayı/Doge's Palace) yapılacak bir dizi tavan freski için görevlendirilerek hayatının geri kalanını geçireceği Venedik’e yerleşti.

Şehirde sanat gelişmiş olmasına rağmen Veronese'nin sipariş almak için yarışabileceği çok az rakibi vardı. Bu siparişlerden ilki olan Venedik Cumhuriyeti'nin başlıca yönetim organlarının yer aldığı Sala del Consiglio dei Dieci'nin (Onlu Konsey Salonu/ Council of Ten) bölmeli tavanı, Veronese'nin olgun üslubunun tüm özelliklerini taşıyordu; Figürlerin izleyicinin üzerinde boşlukta yüzüyormuş gibi görünmesini sağlayan kısaltmalar ve gölgeleri bile renklendiren ışık kullanımı onu yirmili yaşlarının ortasında Venedikli çağdaşları arasında bir usta olarak kabul edilmesi sağladı. Çok geçmeden, on beş yıl boyunca resimlemek için defalarca geri döneceği Aziz Sebastiano Kilisesi'ndeki (Church of Saint Sebastian) uzun soluklu çalışmalarına başladı.

  • Kana Düğünü (Marriage of Cana), 1563
  • Bu muazzam tuval, Venedik'teki San Giorgio Maggiore manastırının yemekhanesi için yapılmıştır. Yaklaşık yüz otuz figürün yer aldığı eser Veronese’in başyapıtı kabul edilmektedir. Konusu, İncil'de İsa'nın ilk mucizesinin anlatıldığı öyküye dayanmaktadır. İsa, Meryem ve birkaç Havari ile birlikte Celile'nin Kana kentindeki bir düğüne davet edilir. Şenlikler sırasında şarap biter ve İsa suyu şaraba dönüştürür.

Son Yıllar

Veronese'nin son dönemi, Barbaro ailesi de dâhil olmak üzere Venedik’in güçlü aristokratları tarafından destek gördü. Ortağından "en mükemmel ressam" olarak söz eden ünlü mimar Andrea Palladio (1508-1580) ile 1557 yılında yaptığı ilk işbirliği olan Marciana Kütüphanesi (Biblioteca Marciana) dekorasyonu, şehrin medar-ı iftiharı olan ressam Titian'ın elinden aldığı ödülle Veronesi’nin Venedikli bir usta olarak yerini sağlamlaştırdı. İkinci işbirlikleri olan Maser'deki Villa Barbaro, Venedik resminin gelişiminde temel bir aşamayı işaret ediyordu. Andrea Palladio tarafından inşa edilen villa hümanist kültür ile Hristiyan dininin ruhaniliğini birleştirmek üzere tasarlanmıştı.

1570'li yılların ortalarında Venedik'te meydana gelen bir dizi yangın ve salgın hastalık sanata olan ilginin azalmasına neden oldu. Bu gelişmelerden olumsuz etkilenen Veronese gösterişli resimler yapmaktan uzaklaşarak daha karanlık, daha sade ve daha duygusal resimler yapmaya başladı.

Bu dönemde aralarında "Ölü İsa'ya Ağıt", "Çarmıha Gerilme" ve "İsa'nın Dirilişi"nin de bulunduğu dini konulu resimleri kilise tarafından hâlâ desteklendiğinin göstergesiydi. Buna rağmen 1583'te işlerden yorgun düşerek, hayatının geri kalanını sessizce geçirmeyi planladığı bir kır evi satın alarak oraya yerleşti.1588’de evinin yakınındaki bir dini geçit töreninde akciğer enfeksiyonuna yakalanarak hayatını kaybetti.

  • İskender'den Önce Darius'un Ailesi (The Family of Darius Before Alexander), 1565
  • Bu tarihi tablo, Büyük İskender'in kendisini savaşta yenen Pers Kralı III. Darius ve ailesini kabul edişini tasvir etmektedir. Resmi merkezinde Darius'un annesi, İskender'in arkadaşını İskender sanarak krala göstermesi gereken hürmeti sunarken görünmektedir. Figürlerin çoğu modern Venedik modasına uygun olarak zarif bir şekilde giyinmişken, İskender giydiği zırh sayesinde ayırt edilir.

Ölümünden sonra çocukları ve kardeşi tarafından işletilen atölyesi Veronese'nin sanatının ondan sonraki nesilde de popüler olmasını sağladı. Önemli bir öğrencisi olmamasına rağmen sanatı Sebastiano Ricci ve Giovanni Battista Tiepolo gibi 17. yüzyılın önde gelen birçok ressamı için ilham kaynağı oldu. Eugène Delacroix'dan Paul Cézanne'a 19. yüzyıl Fransız ressamları renkleri coşkuyla ifade etmek ve biçimleri modellemek için Veronese'yi örnek aldılar.

  • Daniele Barbaro’nun Portresi (Portrait of Daniele Barbaro), 1565-67
  • Veronese, dini ve mitolojik konuların yanı sıra çalışmalarının yalnızca küçük bir bölümünü oluşturan birkaç portre resimlemiştir. Veronese'nin başlıca hamilerinden biri olan Daniele Barbaro’nun kıyafetleri onun dini kurumlardaki yüksek statüsünü, masasının üzerindeki metinler ise bilgili yapısını göstermektedir.