Mutsuzluğun tarifi: Kurt Cobain
Grunge döneminin altın çocuğu, Nirvana’nın efsanevi lideri Kurt Cobain, grubun hem vokali hem de gitaristiydi. 1987 yılında Krist Novoselic ile birlikte Nirvana'yı kurdu ve 1989 yılında, 'Bleach' isimli ilk albümlerini bağımsız olan plak şirketi Sub Pop'dan çıkarttı. Grubun ikinci albümü 'Nevermind' 1991 senesinde yayınlandı ve ardından "Smells Like Teen Spirit" şarkısı ile büyük başarı yakaladı. Hayatının son yıllarında uyuşturucu bağımlılığı, ünü ve imajının yanı sıra kendisi ve eşi Courtney Love'ı çevreleyen baskılar ile mücadele eden Cobain, 8 Nisan 1994 tarihinde resmi açıklamalara göre av tüfeğiyle kendini vurarak hayata gözlerini yumdu.
“Bütün evlerin en mükemmel hatasıdır baba”
Kurt Cobain, yedi yaşına kadar normal bir çocukluk geçirdi. Annesi onu kitaplarla tanıştırmış, o ise bu sayede hayal kurmanın sağladığı özgürlüğü keşfetmişti. Çocukluğundan beri resimle ilgilendi. Sürekli çizimler yaptı. Annesi ile babası o sekiz yaşındayken boşandığında tüm insanlara karşı öfke beslemeye başladı. İlk şiirini bu sırada yazdı. Bir süre babasıyla yaşadı. Fakat babası ona her zaman şiddet uyguluyordu. Öyle ki yetişkin olduğunda bile bir bardak kırdığında korkuyordu. “Her yerde babamdan dayak yedim ve evlendiğinde beni tamamıyla bıraktı. Önceden hafta sonları beni aldığı zamanlarda işyerine götürüp kütükleri saydırıyordu,” diye anlatan müzisyen, baba figürünün eksikliği nedeniyle oldukça sinirli ve hassas bir adam oldu. Ölümünden bir sene önce verdiği röportajda artık babasına karşı bir şey hissetmediğini ve onunla konuşmak istemediğini söyledi.
Aitsiz kimlik
Kurt Cobain'in annesi garsonluk yapıyordu. Fakat dönem dönem işten ayrıldığı için Kurt, annesiyle beraber parklarda yatıyordu. Amerika'nın çeşitli şehirlerinde yaşasa da hiçbir şehre kendisini ait hissetmedi. Uzun bir süre, evlatlık olduğunu düşünüp gerçek ailesinin onu bulmasını dilemişti. Oysa evlatlık değildi ve gerçeğin yükü oldukça ağırdı. Okumak için okulun temizlikçiliğini yaptı. Yoğun bir dışlanmışlık hissediyordu. Bu yüzden de doğru düzgün arkadaşı olmadı. Fakat onu en etkileyen şey, soyunma odasında öğrencilerden yediği dayaklardı. Bunlar oldukça alkol almaya başladı, müziğine yoğunlaştı. Sonunda yaşadığı yerde çalan The Melvins grubundakilerle arkadaşlık etmeye başladı. Gitar çalmaya başladı. Bu dönemde annesi onu evden kovdu, liseyi bıraktı. Artık tek başına köprü altında yaşayıp Queen dinlediği günler başlamıştı. Bu dönemini Something in the Way şarkısında anlattı.
Nirvana'ya giden yol
Dokuz yaşındayken Mary halası sayesinde Beatles ile tanıştı ve ölene dek büyük bir Beatles hayranı oldu. İlk davulunu ona halası almıştı. Müzik konusunda en büyük desteği ondan gördü. Davulcu Dale Crover ile beraber Fecal Matter adında bir grup kurdu. Bas gitarist Krist Novoselic ile tanışınca grubun ismini Nirvana olarak değiştirdiler ve ilk albümleri olan Bleach'ı çıkardılar. About a Girl gibi iyi şarkıların yer aldığı albüm beklediği başarıya ulaşmadı. Dave Grohl'un davulcu olarak gruba katılmasıyla onları dünyaya tanıtan Nevermind albümünü yaptılar. Smells Like Teen Spirit, Lithium gibi kült şarkıların yer aldığı albüm, satış rekorları kırdı. Kurt Cobain bir rock yıldızı olmuştu fakat bundan rahatsızdı. Öyle ki sahne performanslarında sinir krizleri geçirip gitarını parçalıyordu. Hatta bir yerde hapse girseydim en azından imza vermek zorunda kalmazdım dedi. Ve ölene dek gazetecilerden nefret etti.
Onu kamu malı olarak görüp, hayatını deşmeleri sinirlerini bozuyordu. Üçüncü albümü Incesticide, Nevermind'in çok gerisinde kalınca iyice mutsuz oldu. Bu albümden kısa süre sonra Nirvana, Mtv Unplugged serisinin en iyi albümlerinden birini yaptı. Kendi şarkılarının yanı sıra çeşitli şarkıları coverladıkları albümde, Cobain'in kapanışı gerçekleştirdiği Where Did You Sleep Last Night performansı unutulmazların arasına girdi.
Hastalıklar ve uyuşturucu
Cobain'in omurga eğriliği vardı ve gitar çalması bunu hızlandırmıştı. Sırt ağrıları çekilmez bir haldeydi. Buna bir de ölene dek mücadele ettiği mide ağrıları eklendi. Bu ağrılara çözüm olarak uyuşturucuyu buldu. Uyuşturucu, mide ağrılarını kesmişti fakat onu iyice kötü bir hale getirmişti. Kilo kaybı ve unutkanlık problemleri başlamıştı. Üstüne bir de narkolepsi eklenince durum iyice çekilmez hale gelmişti. Manik depresifle ve paranoya ile mücadele ediyordu. Sıklıkla çıldıracağını düşünüyordu. Endişeleri iyice yoğunlaşmış, takıntılı halleri artmıştı. Kendinden çok yorulmuştu.
Bir ev, bir aile, yeni bir hayatın hayali
Bir ailenin ne demek olduğunu tatmadığı için bir eşi olsun istiyordu. Hole grubunun solisti Courtney Love ile evlendi. Eşinin hamile olduğunu öğrenince uyuşturucuyu bırakmaya çalıştı, tedavi gördü. Dördüncü albümü Utero'yu çıkardı. Bu albümde en sevdiği kitap olan Koku'dan hareketle yazdığı Scentless Aprentice, Rape Me gibi şarkıları yer aldı. Fakat ne müzik ne evlilik ne de kızı Frances onu dayanıklı kılmaya yetmedi. Bir süre gruba ara verdi. Bir otel odasında aşırı doz ilaç ve alkol aldı. Ölmekten kıl payı kurtuldu.
Bundan kısa süre sonra annesinin oğlunun günlerdir kayıp olduğunu söylemesi üzerine cesedi bulundu. Kanında aşırı dozun üç katı miktarda eroin bulundu, üstelik tüfekle kendini vurmuştu. Tüm bu olanların intihar mı cinayet mi olduğu ise hâlâ şüpheli. Çünkü o kadar yüksek dozda uyuşturucu alan birinin kendisini vurması oldukça zor. Cobain'in ölümüyle Nirvana grubu dağıldı. Sönüp gitmektense yanmanın daha iyi olduğunu düşünen Cobain'den geriye bir mektup, şarkılar, resimler, şiirler ve bir kız çocuğu kaldı.