Monica Molina: Her yeni güne, bunun bir ayrıcalık olduğunu bilerek başlıyorum

IŞIL GEREK
Abone Ol

Aşk şarkılarının duygulu sesi MonicaMolina, 19 Haziran’da 2. Uluslararası AkraCaz Festivali kapsamında Antalyalılarlabuluşacak. Monica Molina, en güzelşarkılarını festivalin açılış gecesindehayranları için seslendirecek. Röportajlarında "Ben Türkiye’yi çok seviyorum, Türkler debeni çok seviyor. Orada olmak, nefes almakbile bir ayrıcalık" diyen Monica Molina, AkraHotels Antalya’nın bahçesine kurulan açıkhava sahnesinde dinleyicilerine unutulmazbir yaz akşamı yaşatacak.

Sizi Türkiye’de bir kere daha ağırlayacağımız için çok mutluyuz. Türkiye’nin ve Türkiye’deki dinleyicilerin en sevdiğiniz yönlerini sorarak başlayalım…

Türkiye ile çok uzun yıllara dayanan bir bağımız var, 20 yıllık güçlü bir bağ. Doğasının, şehirlerinin güzelliğinin yanı sıra, kültürel zenginliği, mutfağı ve her şeyden de öte insanları beni çok etkiliyor. Türkiye’deki insanların hayatı algılama biçimini ve yaşama bakışını kendiminkine çok yakın buluyorum.

Müzik dünyasına kazandırdığı oldukça başarılı isimlerle ün kazanmış Molina adilesine mensuptur.

Akra Caz Festivali’nin açılışında sahnede olacaksınız. İzleyiciler bu sıcak yaz akşamından ne beklemeli? Repertuvarla ilgili biraz bilgi verir misiniz?

Benim en sevilen, en bilinen şarkılarımdan bir seçki hazırlayacağım, birkaç yeni şarkı da olacak. Bir caz festivali olduğu için ufak caz dokunuşları da yapacağız.İspanyol ve Türk müzisyenlerden oluşan karma bir dörtlü olacak sahnede.

Türk müziği, melodileri hakkında ne düşünüyorsunuz? Türk sanatçılardan kimleri tanıyorsunuz?

Erkek kardeşi birçok ünlü şarkıya imza atmış prodüktör ve müzik adamı Noel Molina'dır.

Türk müziğini çok beğeniyorum, kulağıma çok hoş geliyor. Kullanılan enstrümanlar ve birbirinden değerli sanatçılar sayesinde tabii…

Türkiye ile uzun yıllardır çok yakın bir ilişkim var.

Bu süreçte de tanıştığım sanatçı dostlar oldu elbette. Fuat Güner onlardan biri mesela. Birkaç ay önce Roma’da birlikte çok güzel bir program çektik. Çok başarılı bir sanatçı olmasının yanı sıra harika bir insan. Belki yakın zamanda bir projemiz de olabilir birlikte…

Müzikle, sanatla iç içe bir ailede büyüdünüz. Babanız Antonio Molina çok önemli bir sanatçıydı. Peki, sizin baba-kız ilişkiniz nasıldı?

Her zaman çok yakın bir ilişkimiz vardı. Babam her şeyden önce çok iyi bir insandı, çocuklarına karşı çok ilgili ve sevgi doluydu. Eğitimimizle, iyi insanlar olarak yetişmemizle çok yakından ilgilenirdi. Çok seyahat ettiği için evde bizimle olduğunda her anımızı birlikte geçirirdik.

Peki, Antonio Molina’nın kızı olmak bir avantaj mıydı yoksa bundan daha öte bir sorumluluk muydu?

Her şeyden önce elbette çok büyük bir sorumluluk. Ama benim için çok kapılar açtığını ve avantaj sağladığını da kabul etmeliyim. Onun sayesinde çocukluğumdan itibaren müziğe ve sanata hep çok yakın oldum, çok önemli sanatçılarla zaman geçirme imkânım oldu. Bu yüzden kendimi çok şanslı hissediyorum.

Sahneye çıktığınız o ilk anı anımsıyor musunuz? Ne hissetmiştiniz?

Daha önce deneyimlemediğim tuhaf bir özgürlük duygusu kaplamıştı içimi… Hayata geliş amaçlarımdan birinin bu olduğunu hissetmiştim.

Duygu dolu aşk şarkılarına sesinizle hayat veriyorsunuz. Peki, siz aşkı nasıl tarif ediyorsunuz?

Aşk, hayatı daha iyi ve güzel bir hale getiren en güçlü duygu bence. Şarkılarımda da bunu farklı biçimlerde anlatıyorum. Ben her şeyi aşkla, sevgiyle anlamlandırıyorum, aksini zaten anlayamıyorum.

Bir hayat mottonuz var mı?

Her gün hayatta olma ayrıcalığına sahip olduğunun farkına var.