Kutsal ve duygusal: Dante Gabriel Rossetti
Viktorya döneminin önemli isimlerinden biri olan Dante Gabriel Rossetti, çok yönlü yetenekleriyle sanat dünyasında silinmez bir iz bırakmış bir ressam, yazar, çevirmen ve tasarımcıydı. Pre-Raphaelite Kardeşliği’nin kurucularından biri olan Rossetti’nin eserleri; canlı imgeleri, romantik temaları ve karmaşık sembolizmiyle ünlüdür.
İlk yıllar
Dante Gabriel Rossetti,12 Mayıs 1828'de Londra'da doğdu. Babası Gabriele Rossetti, 1819 Napoliten Anayasası hakkında şiirler yazdığı için İtalya’dan sürgün edilerek İngiltere’ye kaçan bir akademisyen, şair ve Dante Alighieri uzmanıydı. İngiliz-İtalyan annesi Frances Mary Poldari, annelik görevlerinin yanı sıra özel öğretmen olarak da kariyer yapmış, sürgündeki soylu bir İtalyan akademisyenin kızıydı. Çift öğrenme tutkusunu, zengin edebi ve kültürel geçmişini çocuklarına da aktardı. Dante Gabriel, hepsi de entelektüel açıdan yetenekli olan dört çocuğun ikincisiydi; en büyükleri Maria Francesca, İtalyan dili konusunda akademik bir otoriteydi; Christina döneminin en iyi şairlerinden biri olarak ün kazanmıştı, diğer kardeşlerden William Michael ise dönemin önde gelen sanat eleştirmenlerinden biri olarak kendini kanıtlamıştı.
- The Girlhood of Mary Virgin, 1849.
- Rossetti’nin sanatsal üretimi resimle sınırlı değildi. Aynı zamanda başarılı bir şairdi ve edebi eserleri genellikle görsel sanatındaki tema ve motiflerle paralellik gösteriyordu. PRP harfleriyle imzalanan ilk eseri olan “Bakire Meryem'in Kızlığı” Rossetti’nin görsel sanatlar ve edebiyat sentezine olan bağlılığını gösteren orijinal şiirleriyle sergilendi. Meryem Ana’nın çocukluğu Ortaçağ dini sanatında yaygın bir konu olsa da Rossetti’nin anlatısını parlak renkler ve sembolik anlamlarla donattığı yaklaşımı benzersizdi. Ancak Rossetti, düz bir İncil sahnesini betimlemek yerine anlatısını parlak renkler ve sembolik anlamlarla donatmayı tercih etmişti. Bu eserde Güvercin; Kutsal Ruh'u, Asma; İsa'yı, Palmiye ve Diken; Çarmıha Gerilmeyi, Zambak ise Meryem’in saflığını simgelemektedir.
Rossetti erken dönem eğitimini annesi tarafından ev aldıktan sonra Londra'daki King's College School’da sürdürdü. Ortaçağ İtalyan sanatına büyük ilgi duyduğundan ressam olmak istiyordu. Okulda İncil'in yanı sıra Shakespeare, Charles Dickens, Sir Walter Scott ve Lord Byron’ın eserleriyle daha fazla vakit geçirmesinden dolayı şiir ve resim arasında kararsız kaldı. 1841'den 1845'e kadar Henry Sass’ın Çizim Akademisi'ndeki eğitiminin ardından babasının İtalyanca profesörü olduğu Kraliyet Akademisi'nin Antika Okulu'na (Antique School of the Royal Academy) kaydoldu.
Çıraklık yapma fikri ya da yeni bir başlangıç
Rossetti 20 yaşına geldiğinde İtalyan şairlerin eserlerini çevirmiş ve birkaç özgün şiir bestelemişti. Ancak Akademi'nin geleneksel yaklaşımının kendisini kısıtladığını hissediyordu. Daha yenilikçi bir sanat ortamı arayışıyla 1848’de, büyük hayranlık duyduğu ressam Ford Madox Brown'a ulaşarak öğrencisi olmayı talep etti. Rossetti, Brown’ın edebiyattan ilham alan resimlerine hayranlık duysa da daha önce reddettiği geleneksel akademik becerileri öğretmeye çalışmasıyla hayal kırıklığına uğrayarak ona çıraklık yapma fikrinden vazgeçti. Bunun yerine 1848'de, Akademi’den arkadaşları William Holman Hunt (1827-1910) ve John Everett Millais (1829-1896) ile birlikte Pre-Raphaelite Kardeşliği’ni (PRB) kurdu. Raphael ve onu takip eden Maniyerist sanatçılardan öncesine, Erken Rönesans sanatının karakteristik zengin ayrıntılarına, canlı renklerine ve karmaşık kompozisyonlarına geri dönmeyi amaçlayan Kardeşlik, Rossetti’nin hayatında önemli bir dönüm noktası oldu.
- Ecce Ancilla Domini (The Annunciation), 1850.
- İlk iki büyük yağlıboya tablosundan biri olan “Ecce Ancilla Domini” sergilendiğinde eleştirileri soğukkanlılıkla karşılayamayan Rossetti bir daha halka açık sergilere katılmama kararı aldı. Eserlerini sadece kişisel olarak tanıdıklarına satmaya başladı ve daha kolay elden çıkarabilmek için yağlıboya yerine çoğunlukla suluboya çalışmaya başladı. Ayrıca geleneksel dini temalardan uzaklaşarak Shakespeare, Robert Browning ve Dante’den sahneleri resmetmeye yönelmesi özgür hayal gücünün ortaya çıkmasına katkıda bulundu.
Pre-Raphaelite kardeşliği
Viktorya dönemi İngiltere’si bir kraliçe tarafından yönetilmesine rağmen, toplumun kadınlardan beklentileri itaatkâr, sessiz ve erdemli olmalarıyla sınırlıydı. Pre-Raphaelite Kardeşliği hareketi yalnızca Kraliyet Akademisi’ne karşı bir isyan olarak değil, aynı zamanda Viktorya Dönemi’nin değerlerine bir tepki olarak kuruldu. Bugün sanat tarihinde son derece ayırt edici bir hareket olan Kardeşlik’in üyeleri eserlerinde kadınların ahlakına ilişkin toplumsal beklentilerin aksine, onların baştan çıkarıcı güzelliklerini resmetmeye odaklandı. Eserlerinde kullandıkları gerçekçi doğa ve figür tasvirlerini, bazen tarihî veya edebî hikâyeler aracılığıyla bazen de tanığı oldukları çağdaş yaşam konulu veya dinî temalı resimlerde göstermeye çalışmışlardı.
- Beata Beatrix, 1864-1870.
- Rossetti, ilham perisi Siddal ile 1854 civarında ressam Walter Deverell vasıtasıyla tanıştı. Siddal’ın çarpıcı güzelliğinden büyülenen Rossetti’yi ona duyduğu derin duygusal bağı özetleyen ve ölümünden sonra tamamlanan “Beata Beatrix” (1864-1870) tablosunun da olduğu gibi birçok resminde Dante Alighieri'nin Beatrice'si olarak idealize etti. Resim, Beatrice'i bu dünya ile cennet arasındaki geçiş anında, yarı kapalı gözleriyle görünmeyeni gördüğü bir tür kendinden geçme hâlinde temsil ediyor.
Melankoli ve ilham perileri
1850'lerin ortalarında Rossetti sanatsal ufkunu genişleterek romantik aşk ve Ortaçağ şövalyeliği temalarını daha derinlemesine incelemeye başladı. Özellikle Dante Alighieri’nin eserlerinden ilham aldığı resimleri ona sanat eleştirmeni John Ruskin gibi güçlü ama titiz bir patron kazandırdı. Bu noktaya kadar Pre-Raphaelite Kardeşliği üyeleri farklı ilgi alanları olması nedeniyle parçalanmıştı. Rosetti 1856’da o zamanlar Oxford’ta okuyan Edward Burne-Jones ve William Morris ile temasa geçerek Pre-Raphaelite hareketinin ikinci aşamasını başlattı.
- Bocca Baciata, 1859.
- “Öpülmüş ağız” anlamına gelen Bocca Baciata, 14. yüzyıl İtalyan yazarı Giovanni Boccaccio'nun “Decameron” adlı sonesindeki bir ifadesinden gelir. Rosetti’nin tek kadın figürlerinden oluşan ilk resmi olarak kariyerinde bir dönüm noktasını temsil eden bu tablo, daha sonra çalışmalarının imzası hâline gelecek olan üslubunu oluşturmuştur.
Aşk ya da ilham
Rossetti 1850’lerin başında önce ilham perisi daha sonra eşi olacak genç ressam ve şair Elizabeth Siddal ile tanıştı. Siddal’ın narin güzelliği Rossetti'nin “Beata Beatrix” de dâhil olmak üzere birçok başyapıtına ilham verdi. Rossetti'nin sadakatsizliklerine ve Siddal’ın kırılgan sağlığına rağmen İlişkileri tutkuluydu. Evlenmelerinden bir yıl sonra mutlulukları 1862’de Siddal’in trajik ölümüyle sona erdi. Siddal’ın ölümünün ardından yıkıma uğrayan Rossetti derin bir yas dönemine girdi. Sanatının daha fazla duygusallaştığı bu evrede üretime hiç durmadan devam ederek hem izleyiciler hem de eleştirmenler arasında yankı uyandıran önemli eserler üretti.
Rossetti,1870’ler boyunca mesleki olarak başarılı olmasına rağmen özel hayatı çalkantılı olmaya devam etti. Arkadaşı William Morris'in eşiyle uzun yıllar sürecek yoğun ve karmaşık ilişkileri boyunca Jane Morris, onun çok sayıda eserine ilham verdi. Bununla birlikte, Rossetti'nin Jane’e olan saplantısı sağlığına zarar verdi ve anksiyeteyle başa çıkmak için sakinleştiricilere bağımlı hâle gelmesine yol açtı. 1872’de iyileşmek için kırsal kesime çekilse de sağlığı hiçbir zaman tam olarak düzelmedi. Kendini toplumdan yalıttı ve giderek daha çok içine kapandığı için ömrünün son yıllarını yapayalnız geçirdi. 9 Nisan 1882'de hayatını kaybetti.
- Proserpine, 1874.
- 1874'e gelindiğinde Rossetti zihinsel bir çöküşün pençesine düşmüştü. Hayatının son on yılında Jane Morris’i bir nevi takıntı hâline getirmişti; asla tam anlamıyla sahip olamadığı tek kadındı. Rossetti 1870'ler boyunca Jane'i model olarak kullandığı birçok portre çizdi.