Kezzo: Gerçeği söyleyebildiğim kadar rap yapıyorum

ALİ MERT ALAN
Abone Ol

Uzun yıllardır Türk rappiyasasının içinde olanKezzo, sözleri ve insanındiline dolanan nakaratlarıyladikkat çeken, saygı duyulannevi şahsına münhasırbir adam. Geçtiğimiz yılBasemode Records etiketiyleyayınladığı Karanlık isimlialbümünün ardından araara paylaştığı single’larladinleyicisinin karşısına çıkanbaşarılı müzisyenle bir arayageldik. Eypio’yla birlikteyaptıkları Naim filmininsoundtrack’i ve Türkçe rappiyasasına bakışı olmaküzere pek çok konuyukonuştuk.

Şarkılar, klipler derken oldukça yoğunsun, gündemin hep hareketli. Bugünlerde nelerle uğraşıyorsun?

İlkokul eğitimini İstanbul/Silivri, lise öğrenimini Tekirdağ/Çorlu, üniversite eğitimini Bulgaristan'ın Sofya Şehri'nde tamamladı.

Kendi yapım şirketimizi kurduk ve elimizde olan yaklaşık 20 tane demoyu adam edip teker teker yüklemeye başladık. Yüksek bütçeli olmasa da şarkıları videosuz yayınlamamak adına kliplendiriyoruz, kendi çalışmalarım dışında bir çizgi film projesinin müziklerini yapıyorum. Bu aralar çıkaracağım şarkıların planlamalarıyla günlerimi geçiriyorum bir yandan da. İşin mutfağında bayağı zaman geçirdiğimi söyleyebilirim. Bunların yanı sıra 25 Ekim’de çıkacak olan Naim filminin soundtrack’ini de Eypio’yla birlikte yaptık.

Naim filminin şarkısı için teklif size nasıl ulaştı?

Naim Süleymanoğlu da Kırcaali doğumlu, ben de orada doğdum. Kendisi artık aramızda değil, yattığı yerler nur olsun. Naim, Bulgaristan’da Türklere yapılan eziyetleri dünyaya duyurmuş, kutsal bir görev üstlenmiş, Bulgaristan’daki Türkler için kendi konforunu, hayatını riske atmış biri. Bunu her zaman çok büyük bir adım olarak gördük ve göreceğiz. Film müziği için yönetmen Mustafa Uslu, Eypio’ya ulaşmış, o da bana ulaştı, oturduk oraları yansıtan ezgilerle bir iş çıkarttık. İçimize de sindi, şarkı güzel tepkiler aldığı için oldukça mutluyuz. Böyle anlamlı bir işin mutfağında bulunmaktan da onur duyuyorum.

Hayatının odak noktasına rap müziği koyan Kezzo, ilk çalışmalarını 2005 yılında yaptı

Sen bir göçmen çocuğusun. Göçmenlik senin karakterini ve müziğini nasıl etkiledi?

Empati kelimesinin anlamını bilmezken işlevini yerine getirebilmeyi çok küçükken öğrendik (gülüyor). Ve güçlü kalmayı… Tarih dersi verir gibi "Sen Bulgar mısın?" sorusuna verecek çok uzun cevaplarım oldu.

1992 yılında ben 2 yaşındayken Türkiye’ye geldiğimiz için çok kolay bir yaşantımız olamadı maalesef.

Bu durumun müziğime nasıl yansıdığını az çok şarkılardan görebilirsiniz. Yüzde yüz gerçek ve yüzde yüz sokak diyerek yanıtlayabilirim bu soruyu (gülüyor).

Suriyeli göçmenlerle ilgili olarak insanlar ikiye bölündü. Bir kesim "Gitsinler" bir kesim "Kalsınlar" diyor. Bir göçmen olarak Suriye meselesini sen nasıl değerlendiriyorsun?

Tabii ki yaşananları kınıyorum! Kim doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı, ekmeğini kazandığı, güldüğü, ağladığı, üzüldüğü, sevindiği toprakları bırakıp gitmek ister ki?

Bizim ülke olarak zor durumda olan insanlara her zaman kucak açmak, destek olmak gibi bir özeliğimiz var. Bu beni mutlu ediyor. Tabii ki Suriyeliler tarafından yaşatılan bazı üzücü olayları da hoş karşılamıyorum. Ancak küçücük bedenlerin, savunmasız yaşlıların, kucağında bebeği olan anaların üzerine bombaların düşmesini de görmezden gelecek değilim. Bu konuda Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç eden Türkler örnek alınabilir.

2016 yılındaki Kafamın İçi albümün yaşadığın şeyleri ele alıyordu. "Karanlık" albümünü hazırlarken babaanneni ve dedeni kaybettin bu kayıplarda albüme yansıdı. Şimdi Kezzo’nun lirik defteri hangi duyguların ekseninde?

9 Mart 2018 itibari ile

Karanlık albümü adından da anlaşılacağı gibi biraz daha iç dünyama dönük bir çalışmaydı. Zor günler geçiriyordum, babaannem ve dedemi üç gün arayla kaybettim. Haliyle içinde bulunduğum durum sözlerime ve müziğime yansıdı. Çünkü yaşadığım ve baktığım pencereden gördüklerimi yazan bir sanatçıyım. Şu sıralar kendi içimden çıkıp biraz daha dışa dönmeye başladım. Sokaktaki, rap camiasındaki, ülke gündemindeki vicdanla paralel seyretmeyen her tür konuyu ele alıp dinleyiciye aktarmaya çalışıyorum. Yakında çıkan parçalarda esintilerini göreceksiniz.

Son çalışmanın adı Yaşanmamış Say elinde olsa kariyerinde neyi yaşanmamış sayar, neyi yaşamamış olmak isterdin?

Aslında güler yüzümü gizlemek ve bu kadar kucaklayıcı olmamayı isterdim. Çünkü insanoğlu müsamaha gördüğü anda karşısındaki insanı kullanmayı kâr sayan bir varlık. Keşke öyle olmasa ama maalesef böyle. Söz konusu müzik kariyerimse çok fazla yaşanmamış olarak saymak istediğim şey yok.

Kısa bir süre önce Twitter üzerinden bazı rapçilerin şarkı sözlerini eleştirdin. İnsanlar istedikleri sözleri yazabilirler, seni bu kadar kızdıran ne oldu?

Hip-Hop’un felsefesi bu coğrafyada olanları görmeyecek kadar kör değil ya da ben öyle hissediyorum. Herkes tabii ki istediğini yazsın, çizsin. Haddini bildiği sürece sıkıntı yok, fakat edebi anlamda sıfır olan işleri karşımıza getirip "işte gerçek rap budur", "yemişim lirikaliteyi", "tık sayısı her şeyi belirler" tarzındaki bakış açılarına karşı da sinir katsayımız artıyor, istemeden de olsa münakaşaya girmek durumda kalıyorum.

Bugüne kadar 6 Underground albüm yaptı.

Sağlık problemleriyle mücadele eden Seyit Bolat için farkındalık yaratmaya, insanları yardım etmeye çağırıyorsun. Şu an Seyit'in durumu nasıl? Bu satırları okuyan insanlar Seyit için neler yapabilirler?

Seyit pırıl pırıl bir kardeşimiz. Bugüne kadar 3 ameliyat geçirdi, şu anki durumunun pek iyi olduğunu söyleyemem. Hayatı boyunca tedavi olması gerekiyor. Onun için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Konuyla ilgili olarak yaşadığım yer olan Silivri Belediyesi’ne ulaştık, onların bilgisi var. Seyit’e yardım etmek isteyenler bana veya belediyeyle kontağa geçerek ailesine yardım ulaştırabilirler, herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.