Kazan'ı görmek için makbul gerekçeler
Rusya Federasyonu’nun özerk statüye sahip Türk devletlerinden olan Tataristan, bugün Kıpçak Türklerinin yaşadığı güçlü, zengin ve müreffeh bir ülkenin adı. Tatar namı, malum olduğu üzere uzun yıllar boyunca Moğolları kastetmek için kullanılmış ve doğal olarak Karadeniz’in kuzeyinde Moğol (Tatar) hâkimiyetinde yaşayan/savaşan Türkler de, siyasi bir adlandırmayla “Tatar” diye anılmışlardır. Yani bu etnik değil tarihi bir anlam. Tatar adı verilen Rusya’daki Türkler ile Moğol boyu Tatarlar iki farklı topluluk. Modern dönemde Kıpçak torunlarına ev sahipliği yapan Türk yurdu Tataristan, Rus coğrafyasının en köklü şehirlerden sayılan güzel başkenti Kazan’la dikkatleri üzerine çekiyor. İdil Nehri havzasına kurulmuş, adını aldığı Kazanka ile İdil nehirlerinin kıyısında hayat bulmuş, iki milyon nüfuslu, her açıdan zengin bir Türk yurdu burası.
- “St. Petersburg nasıl kuzeyin payitahtı ise Kazan da doğunun payitahtıdır.” (Kerim Hakimov)
Kazan, düzenli mimari yapısı, mesafelerin yakınlığı ve caddelerin trafik yönünden rahat olması sebebiyle, adımlayarak gezilmeye fazlasıyla müsait ve yolları yürüye yürüye aşındırılamaya değecek güzellikte bir şehir. Meşhur Bauman Caddesi’nden başlayacak gezinin ilk durağı, içinde birçok tarihi yapıyı barındıran surlarla kaplı bir sit alanı olan Kazan Kremlin’i elbette. Burası şehrin simgesi. Girişte Musa Celil Heykeli’yle karşılandığınız tarihi alanda, Tatar Devlet Binası, dünyanın en güzel camilerinden sayılan Kazan’ın mavi incisi Kul Şerif Camii, adını Tatar sultanı Süyümbike’den (Sevim Sultan) alan, ilgi çekici mimarisi ve 59 metrelik yüksekliğiyle Süyümbike Minaresi, Meryem Ana Müjde Kilisesi ve Müze Binası’nı ziyaret etmeniz mümkün. Spassky Manastırı’na ait Beyaz Kule de yakınlarınızda olacak.
Yanlış Tatar Çölü
Kazan Kremlin’i gezdikten sonra, kısa bir yürüyüşle varılabilecek Kazan Tarım Sarayı, göz alıcı görüntüsü, mimarî yapısı ve geniş bahçesiyle ziyaretçilerini mest edecek bir atmosfere sahip. Şehirde görülmeye değer güzellikteki diğer önemli mekânlar ise şöyle; Musy Dzhalilya Caddesi’nde bulunan 16. yüzyıl eserlerinden Aziz Peter ve Paul Katedrali, Ostrovskaya Caddesi’nde bulunan Sovyet Hayatı Müzesi, Kremlyovskaya Caddesi’nde bulunan Ushkova House Kütüphanesi ve Tataristan Ulusal Müzesi.
Kazan’da tarihi eserlerden ve binalardan yorulduğunuz zaman uğramanız gereken tek adres; şehirden çok uzaklaşmadan yeşillikler içinde dinlenebileceğiniz Milemyum Park’tır. Biraz tatil eğlencesi olarak Riviera Aquapark da turistlerin mutlak tercihleri arasında. Son olarak şehrin Ruslar tarafından işgalinden sonra inşa edilen ilk cami olarak kayıtlara geçen Mercânî Camii ile Ulusal Kültür Merkezi’ni görmeden Kazan’dan ayrılmak olmaz. Kazan iki kültürlü şehirlerin en güzellerinden biri, İdil’in incisi olduğu gibi Doğu’nun da payitahtlarından. Belki biraz cesaret gösterip, Kazan’dan başlayarak Tuva-Kızıl’da sona eren Türk rotasına (Kazan-Çeboksarı-Ufa- Abakan-Altaysk-Kızıl) merhaba diyebilirsiniz. Ve evet, Bastiani Kalesi’ni arıyorsanız, yanlış Tatar Çölü’ndesiniz.
- Ushkova House.
- Kazan beşlisi
- • Blue Lake’a uğramak!
- • Limandan kalkan tekne turuna katılmak!
- • Kazan Nikâh Salonu’nun seyir terasına çıkmak!
- • Tatar mantısının tadına bakmak!
- • 16 kubbeli “Bütün Dinlerin Tapınağı”nı görmek!