Kaz dağlarında bahar
Edremit Körfezi’nin kuzeyinde yer alan Kaz Dağları’nın dünyaüzerinde oksijen yoğunluğunun en fazla olduğu yerlerdenbiri olduğunu biliyor muydunuz? Deniz nemi ve yükseltininbirleşmesiyle artan oksijen oranı, bölgeni farklı bitki türlerine evsahipliği yapmasını sağlamakta. Kaz Dağları Milli Parkı’nda 30’ayakın endemik bitki yetişmekte. Doğanın en cömert olduğumevsim kuşkusuz ilkbahar. Çam kokularının çiçek kokularınakarıştığı bu coğrafya, ilkbaharda bunaltıcı sıcaktan ve enönemlisi kalabalıktan uzakta Ege’nin huzuruna, sessizliğine vedoğasına doymak için adeta bir cennet.
Uzun doğa yürüyüşleri, dağların eteklerindeki köyleri keşfetmek, yöresel halk pazarlarını ziyaret, bölgenin bin bir çeşit otları ile yapılan farklı lezzetleri tatmak bölgede yapılabileceklerin sadece birkaçı. Peki nereler mi görülmeli?
Kaz Dağları milli parkı
Milli park ilan edilerek koruma altında olan bu parkta 800 bitki türü olduğu bilinmekte. Kızılçam, karaçam, meşe ağaçları ve sadece Kaz Dağları’nda yetişen göknar ağacı, bölgede yeşilin her türünün görülmesinde rol oynayan büyük aktörler. Ayrıca park karaca, domuz, ayı, yaban tavşanı, kartal, şahin, doğan gibi hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Pınarbaşı, Sütüven Şelalesi ve Hasanboğuldu göleti bölgenin görülmesi gereken yerleri arasında ilk sıradakileri oluşturuyor. Ayrıca Kaz Dağları’nın en yüksek üç tepesi olan muhteşem manzaraya sahip Sarı Kız, Baba Tepe ve Karataş Tepelerini rehber eşliğinde gezebilirsiniz.
Çam ve zeytin ağaçlarının gölgesindeki Ege köyleri
Kaz Dağları’nın köylerinde bölgenin florası yanı sıra mimarisi de göze hitap ediyor. Kaz dağlarının eteklerinde yer alan Adatepe Köyü eşli Rum köyü olarak bilinmekte, Antik Çağ’an kaldığı bilinen Zeus Altarı köyün girişinde bulunmaktadır.İlyada Destanı’nda da adı geçen köy Truva, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait izler taşıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sit alanı ilan edilen köy taş evleri, Arnavut kaldırımları ile orijinalliğini korumakta, bu eşsiz doğa içindeki şirin köyde baharda ege kahvaltısı yapmak son derece keyifli bir tatil deneyimi olacaktır.
700 yıllık tarihe sahip olduğu bilinen Yeşilyurt Köyü ziyaret edilmesi gereken bir diğer cennet, denize sadece birkaç kilometre, yemyeşil çam ve zetin ağaçları içinde Ege’nin en güzel köylerinden bir diğeridir. Geçmişte Rumların ve Türklerin bir arada yaşadığı bu köyde geleneksel mimarinin örneklerinden olan taş evler bulunmakta. Ülkemizin en temiz havaya sahip olduğu köylerden biri olan Yeşilyurt Köyü, yerli turist tarafından yoğun ilgili görüyor. Köy birçok restoran, butik otel ve yerel ürünler satan tezgâhlara ev sahipliği yapıyor.