Karadeniz'de Akdeniz esintisi Güzelcehisar

SKYROAD
Abone Ol

Dağın yeşilinin denize vurduğu, sık orman arasındaki fındık bahçelerinin, ıhlamur ağaçlarının köyün geçimini karşıladığı Güzelcehisar Köyü, Karadeniz’de Akdeniz ikliminin hâkim olduğu, mandalina, portakal, kivi ve muz ağaçlarının yetişebildiği nadir yerlerden biri. Sit alanı olan köye gidip kamp kurabilir, el değmemiş cenneti yaşayabilirsiniz.

Bir rivayete göre Fatih Sultan Mehmet Amasra’yı görmüş ve “Lala, lala! Çeşm-i cihan bu m’ola” diyerek kale komutanına buraya zarar vermek istemediğini ve anahtarın hemen teslim edilmesini emretmiş. Cenevizlerin elinden hiç zararsız kurtulan Amasra’nın bugünkü hali için aynı şeyi söylemek mümkün değil ne yazık ki… Son dönemlerde Amasra’daki yapılaşma, daha önce giden ziyaretçilerin yakın çevredeki yeni yerlere eğilimini artırıyor. Bu yerlerden biri de Amasra gibi yapılaşmadan nasibini almış İnkumu oluyor. Nispeten gelişmiş tatil beldelerinden biri olan İnkumu’nda aradığı doğallığı bulamayan ve tamamen kendini doğanın kucağına bırakmak isteyenlerse soluğu bir koy ötedeki Güzelcehisar Köyü’nde alıyor. Bartın Merkez, Karabük, Ankara, Zonguldak’tan ve çevre şehirlerden günübirlik ziyaretçilerin özellikle hafta sonları sahilini doldurduğu Güzelcehisar, tabiri caizse cennetten bir parça.

Güzelcehisar’da bazı kışlar çetin geçse de, iklim hep Akdeniz. Esen rüzgârın meltemi kucaklıyor insanı, hayrete düşürüyor, baş döndürüyor… Yazları sıcak, rüzgârı hep ılık… İnsan kendini Ege kasabalarından birinde gibi hissediyor Güzelcehisar’da. Salt bu yüzden bile, bu köye hiç kış uğramazmış gibi geliyor insana -aslı öyle değil tabi, onu bir de köylülere sorun siz-. Mayıs ayından itibaren Ağustos’un sonu hatta Eylül’ün başında yağmurlar başlayana kadar denizin ve sürekli yenilenen doğanın keyfini sürmek mümkün. Ama denize girmeye meraklıysanız Ağustos sonuna kalmasanız iyi olur. Çünkü denizanaları sahili boydan boya istila edebiliyor. O tarihler dışında incecik kuma uzanıp, hafif serin Karadeniz’e kendinizi bırakabilirsiniz. Siz kendinizi ve dertlerinizi suya bırakırken dağın yeşili de üstünüze vuruyor olacak. Bin bir çeşit tondaki dağın yeşilini denizde görmek ise aklınızı başınızdan alacak.

Güzelcehisar’da bazı kışlar çetin geçse de, iklim hep Akdeniz.

Yeşilin en özel hali burada

Bartın’ın içinden ya da çevresinden iki farklı yolla ulaşılan Güzelcehisar’a varana kadar en açık yeşilden kahverengiye kadar ton ton akıyor orman. Sık orman arasındaki ıhlamur ve fındık ağaçları bölgenin önemli üretim kaynakları arasında geliyor. Şimdilerde pek kalmayan kestane ağaçlarıysa bir dönem köyün ve bölgenin önemli geçim kaynaklarındanmış. Bölgede ve köyde arıcılık faaliyetleri de devam ediyor. Kestane, ıhlamur ve çiçek balı ise önde gelen bal ürünlerinden... Güzelcehisar’ı bölgenin diğer yerleşim bölgelerinden ayıran en büyük özellik ise mandalina, portakal, muz ve kivi ağaçlarının da köyde yetişebiliyor oluşu. Küresel ısınma her yeri vurduğu gibi Güzelcehisar’ı da vuruyor elbette. Bir de eski takvim hesabı var: Bu yıl köylülerin söylediğine göre iklim 2 hafta daha gerilemiş. Yani normalde Eylül başında fındık toplamaya başlayan köylüler bu yıl Ağustos’un ikinci haftası olgunlaşan fındıkları toplayıp kurutmaya başlamışlar bile. Taze fındık yemek ve olgunlaşan incirlerin tadına bakmak için bu tarihleri tercih edebilirsiniz. Ah bir de o yabani böğürtlen yok mu… Bir diğer geçim kaynağı ise yanlış ve denetimsiz av sebebiyle şimdilerde azalmış olsa da balıkçılık.

80 milyon yıllık lav sütunları

Güzelcehisar Köyü’nün en büyük özelliklerinden biri Türkiye’de eşi benzeri bulunmayan 80 milyon yıllık lav sütunlarının bulunması.Güzelcehisar lav sütunlarının çapları 50– 100 cm olup, boyları 30 metrenin üzerinde, bir dağı boydan boya kesmekte. Denizden görüntüsü ile büyüleyen sütunlar ilk kez görenleri şaşırtıyor. 2 km’lik kumsal ise küçük bir yarımadaya bağlanarak sahil şeridinin güzelliğine güzellik katıyor.

Nerede kalalım?

Tamamı sit alanı olan köyde yeni yapılaşmaya izin verilmiyor. Ama daha önce inşa edilmiş 17 odalı, 60 yatak kapasiteli Hisar Pansiyon kamp kurmak istemeyenlerin imdadına yetişiyor. Çadırsız gitmek isteyenler için ise sahilde bulunan kampinglerden çadır kiralamak mümkün. Öte taraftan çadırınız varsa zaten konaklamayı dert etmenize gerek bile yok.