Kahvenin ve kafenin başkenti: Viyana

HÜMEYRA ÇALIŞKAN
Abone Ol

Kahve kültürünün Viyana'ya Osmanlı İmparatorluğu'nunşehri kuşatmasının ardından, 17. yy'da geldiğine dairrivayeti duymuşsunuzdur. Yine rivayetler Viyana’da ilkkahvehaneyi Osmanlı vatandaşı, Ermeni tüccar JohannesDiodato’nun 1685 yılında açtığı yönünde. Geçmişini birtarafa bırakırsak günümüzde Viyana; yüzyıllardır süregelenkahve ve kafe geleneğine sahip, her sokağında ayrı birkafenin bulunduğu, mis gibi kahve kokularının yükseldiğibir şehir olarak karşımıza çıkıyor.

Viyana kahvelerini bu kadar meşhur yapan ise 19. yüzyılda döneminin en ünlüsü şair, yazar, ressam, politikacı, müzisyen ve mimarların uğrak noktası olmuş olması, böylelikle şehirde "kahve edebiyatı" denilen kavram da oluşmuştur. Kafeler dünden bugüne, geleneğini ve dokusunu koruyabilmiş. Eğer Viyana’da iseniz girdiğiniz ikinci kahve dükkânından sonra burada Viyana’ya özgü bir kahve kültürünün olduğunu hissedersiniz. Bir kahve ile saatlerce oturabilir, gazetenizi karıştırabilirsiniz. Gazeteler oraya özgü elde daha rahat tutmaya yönelik gazete kasnaklarında durur. Masalar genel olarak yuvarlak ve mermer, sandalyeler thonet, döşemeler ise klasik yahut avangart desenli, kadife veya satendir.

Yüzyıllar boyu Habsburg hanedanının yerleşim yeri olan kent, bu süre boyunca Avrupa'nın kültürel ve politik merkezlerinden biri haline gelmiştir.

Kahvesinden, iç dekoruna, atmosferine kadar şehir ile bütünleşen bu kültürü UNESCO görmezden gelmeyerek, 2011 yılında "Dünya Kültür Mirası" koruması altına alınmıştır.

Kahve kültürünün bu kadar geliştiği bir yerde elbette pastane kültürü de gelişecektir. Viyana bu konuda Avrupa’da Paris’ten sonra en iddialı şehir diyebiliriz. Hemen hemen her kafede bulunan Viyana’ya özgü Apllestrudel ve Sachertorte pasta spesiyali çok ünlü. Her kafenin tarifi kendine özel nüanslara sahip, en az iki farklı kafede tadılmalı.

Viyana’da çok farklı lezzette ve aromada onlarca çeşit kahve bulabilirsiniz fakat bunların en ünlüsü espresso ile süt ve süt köpüğünden oluşan, cappucinodan daha hafif bir lezzete sahip olan "melange" adı verilen "Viyana kahvesi" olarak da bilinen türdür.

Kent Londra, New York ve Paris'ten sonra iki milyon nüfusuyla dünyanın en büyük dördüncü kenti.

Viyana kafelerinin bir diğer özelliği yaşayan kültür, sanat mekânları olması. Kahvenizi yudumlarken bir piyano resitali veya edebiyat etkinliğinin ortasında kendinizi bulabilirsiniz.

Tarihi Viyana Kafeleri: Café Central

Avusturya'nın Innere Stadt'ın ilk bölgesinde Herrengasse 14'te yer alan geleneksel bir Viyana kafesidir

Mermer kolonlar, tonozlu tavan, süslemeli avizeler göz alıcı bir iç mimari, şehrin tam merkezinde bulunan Central Cafe’nin bir zamanlar müdavimleri arasında Arthur Schnitzler, Sigmund Freud, Peter Altenberg, Lev Troçki, Hugo von Hoffmannstahl, Robert Musil, Arthur Schnitzler, Victor Adler, Hermann Broch, Karl Kraus, Franz Werfel, Max Pallanberg, Gina Kaus, Leo Fall, Albert Paris Gütersloh, Vicki Baum, Franz Theodor Csokor yer alıyor. Buranın Viyana geleneksel kahveleri ve tatlılarını içeren geniş bir menüsü var. Apfelstrudel’i (elmalı turta) meşhur, burada deneyebilirsiniz. Şüphesiz en akılda kalan taraflarından biri piyano resitalleri.

Café Landtmann

Şehrin en ünlü, şık ve görkemli kafelerinden. Ambiyansı iç dekorasyonu son derece şık. İkindi kahvesine gelen şık giyimli yaşlı müdavimlerini izlemek bile ayrı bir keyif. Günümüzde de sanatçıların, siyasilerin ve Viyana entelektüellerinin favori mekânlarından biri Cafe Landtmann. Söylenenlere göre Sigmund Freud sabah kahvesini burada içermiş. Cafe Landtmann sadece kahve içebileceğiniz bir mekân değil, kahvaltı ve yemek yemek için de tercih edebilirsiniz.

Kafe, Rathauspark Belediye Binası ve Federal Başbakanlığının yakınlarındaki Palais Lieben-Auspitz binasının zemin katını kaplar.

Café Hawelka

Viyana’nın 1. Bölgesinde Dorotheergasse 6 adresinde bulunan sanatçı kahvehanesi, 1939 yılında Leopold Hawelka tarafından açılmıştır.

Viyana’dakiyüksek tavanlı, şık tasarımlı diğer kafeleri unutun, Hawelka daha rahat, loş ve mütevazi, şehrin bohemlerinin uğrak mekânı. Marjinal tasarımlarıyla bilinen mimar ressam Hundertwasser ve pop-art akımının öncüsü olarak bilinen Andy Warhol’un Hawelka’nın misafiri olduğu biliniyor. Buchteln olarak bilinen gece çıkan kayısı reçelli mayalı tatlı çöreği mekânın favori lezzeti.

Café Museum

Süslemeyi suç sayan mimar Adolf Loos tarafından tasarımı yapılarak 1899 yılında açılan kafe, minimalist dekorasyonu ve özgün mimarisiyle geleneksel Viyana kafelerinden ayrılıyor. Müdavimleri Otto Wagner, Gustav Klimt, Oskar Kokoschka, Egon Schiele olarak biliniyor.

Kafe 1899 yılında açılmıştır ve orijinal iç mekanı, ünlü mimar Adolf Loos tarafından tasarlanmıştır.