İtalyan sinemasından seçkiler

DOĞA KUTLU ÖZTÜRK
Abone Ol

İtalyan sineması; Papa XIII. Leo’nun zamanına kadar giden, 1903 ve 1908 yılları arasında endüstrileşmiş bir oluşumdur. Cines, Ambrosia ve Itala Film altında endüstride kendine yer bulan İtalyan sineması, Ambrosio’nun altında Luigi Maggi’nin “Pompei’nin Son Günleri” ve Enrico Guazzoni’nin “Antony ve Kleopatra” filmiyle büyük bir popülerliğe ulaşmıştır. Tarihsel ve edebi uyarlamalar üzerinden gelişen İtalyan sineması; Antonioni, Fellini, Bertolucci ve de Passolini gibi yönetmenleri sektöre kazandırarak çok büyük kapılar açmıştır. Gelin beraber İtalya sinemasından seçtiğimiz bazı filmlere bakalım

Bir Avuç Dolar (1964)

Bir Avuç Dolar (1964)

Adsız bir adam girdiği kasabada Rojo kardeşler ve şerif arasında bir güç yarışı olduğuna tanık olur. Altın taşıyan Meksikalı bir alayın Rojo kardeşler tarafından pusuya düşürülmesi ile yabancı kendini bu güç yarışının içine atarak kendi lehi için iki tarafa da yanlış bilgiler vermeye başlar.

Spaghetti Western’in en bilinen yapımlarından olan, 1964 yapımı Sergio Leone filmi Per Un Pugno Di Dollari; Clint Eastwood’un başrol koltuğunda oturmasından dolayı Hollywood yapımı sayılabilecek bir eser. Yahşi Batı’nın İtalyan ağzı ile anlatımı olan A Fistful of Dollars yenilikçi ve didaktik bir yapım.

Binbir Gece Masalları (1974)

Binbir Gece Masalları (1974)

Genç bir adam olan Nur-e-Din, kendisini sahibi olarak seçmiş köle bir kız olan Zumurrud’e aşık olur fakat hataları sonucu Zumurrud kaçırılır. Nur-e-Din Zumurrud’u aramaya çıkar fakat bu sırada Zumurrud erkek kılığına girerek kaçar ve uzak bir krallığın başına geçer.

Binbir Gece Masalları’nın bir uyarlaması ve Pier Paolo Pasolini'nin “Yaşam Üçlemesi’nin” son filmi olan Arabian Nights; aşk, iblisler, iksirler ve rüyalar ile bezeli bir görsel şölen. Prodüksiyonu güçlü, anlatımı sağlam ve izleyiciye sahip olduğu her şeyi vermekte hazır olan film sinema için büyük bir cevher.

Büyük Tıkınma (1973)

Büyük Tıkınma (1973)

Farklı iş kollarından dört arkadaş Paris banliyösündeki göz alıcı bir villada ölesiye yemek yiyerek hayatın ağırlığı ve usandırıcılığından kaçmak üzere toplaşırlar.

Marco Ferreri’nin 1973 yapımı filmi La Grande Bouffe, dönemin Fransası’nın da mağdur olduğu sosyal çarpıklaşma ve toplumda bireysel dejenerayonu farklı müesseselerde çalışan dört farklı insanın dünyevi zevkleri bir kaçamak değil, kurtuluşun ta kendisi olarak kullanması ile anlatıyor. Kapital düzeni en kapitalist şekilde kullanarak hayattan nihai zevki almaya çalışan bu dört insan zamanla kendi bozunumlarına yenik düşerek beklediklerinin aksi bir şekilde kendi kazdıkları kuyuya düşüyor ve bu uğurda yaptıkları her çizgi dışı hareketin altında boğuluyor.

Suspiria (1977)

Suspiria (1977)

Amerikalı başarılı dansçı Suzy, dünyanın en iyi okullarından Tanz Academy’e alınır ve Almanya’ya gider. Taksiden indiği andan itibaren tuhaf ve esrarengiz olaylar ile karşılaşmaya başlayan Suzy, asırlık bu okulun duvarları arkasında kan donduracak bir güç olduğunun farkına zamanla varacaktır.

İtalyan ve korku sinemasının en büyüklerinden Dario Argento’nun en ünlü filmi Suspiria; dans, müzik, sanat ve dehşeti görsel bir ziyafet ile seyirciyi koltuğunda gerginlikten terleterek vermeyi başaran kült bir yapım. Gerek müzikleri gerekse renk paleti ile eşi benzerine rastlanmayan bir yapım olan Suspiria sinema tarihinin en sağlam yapımlarından biri. 2018 yapımı Luca Guadagnino’nun yönetmen koltuğunda oturduğu Suspiria remakei ile ana malzeme olarak kalitesini daha da ispatlayan film kesinlikle her film sever tarafından izlenmesi gereken bir sanat şöleni.

Burjuvazinin Gizli Çekiciliği (1972)

Burjuvazinin Gizli Çekiciliği (1972)

Bir grup üst kesim arkadaş bir akşam yemeği vermek ve dünyevi meseleler üzerine konuşmak ister. Yemeğe attıkları her adımda bir sıkıntı yaşayan ve karşılarına çıkan engeller ile sürekli alıkonulan bu grup bereket ve bolluk ile boyanmış gözlerinin azizliğine uğrayacaktır.

Luis Buñuel’in hiciv dolu filmi Le Charme Discret De La Bourgeoisie, elit kesimin açgözlülüğü ve doyumsuzluğu üzerine çok akıllıca hazırlanmış bir eleştiri. Dünyevi zevklerin peşinde koşmaktan benliği bozulmuş bu insanların bulundukları durumun farkında olmaktan ne kadar uzakta olduğunu gösteren film izleyiciye bahşedilen bir sınıf nefreti mektubu.

Macera (1960)

Macera (1960)

Claudia, Anna ve Anna’nın sevgilisi Sandro; volkanik bir adaya doğru bir tekne yolculuğuna çıkarlar. Anna’nın kaybolması ile başlayan arayış sırasında Claudia ve Sandro arasında suçluluk ve acı temelli bir romantik ilişki başlar.

Antonioni’nin dram ve gizem filmi L’Avventura, vicdan sızlayışları içeren bir ilişki açılımı. Yabancılaşma etrafında hüzün ve pişmanlıklarla dolu bir hikayeyi temeline alan film göz alıcı çekimleriyle çok büyük bir izlenim zevki sunuyor. Blow-Up ve La Notte gibi filmlerin de yönetmen koltuğunda oturan Antonioni bu filmi ile izleyebileceğiniz en güzel yapımlardan birisini çekiyor.

Roma, Açık Şehir (1945)

Roma, Açık Şehir (1945)

Nazi işgali altında olan 1944 Roma’sında, gestapoya karşı oluşan hareketin lideri Giorgio arandığı bu süreç içinde kaçmaya ve sığınmaya çalışacaktır.

Rossellini’nin savaş-dram filmi Roma Città Aperta, Nazi hükümeti karşıtı bir kaçış ve özgürlük mücadelesini anlatıyor. Çekildiği yılın bir sene öncesinde geçen hikaye Giorgio’nun yakın arkadaşı ve partneri tarafından Roma’dan kaçması için yeni bir kimlik edinmesine yardım edilişini anlatan hikaye italyan sinemasının en temel yapımlarından biri olmanın yanında dönemine nazaran oldukça cesur ve teknik açıdan incelendiğinde vereceği çok şey olan bir yapım.