İnsanlık tarihinin en eski şarkısı: Etiyopya

4 milyon yıl önce: Lucy

Lucy, 1974 yılında Fransız Maurice Taieb ile Amerikalı paleontolog Donald Johanson’un ekibinin Doğu Afrika’da Etyopya’nın Hadar bölgesinde bulduğu yaklaşık dört milyon yıl yaşındaki 105 cm boyundaki Australopithecus afarensis fosili. Lucy başkent Addis Ababa’daki Ulusal Müze’de sergileniyor. Tüm insanlığın buradan dünyaya yayıldığına inanılıyor. Bu nedenle Etiyopya insanlık tarihi için büyük önem taşıyor.

Etiyopya vizesi

Etiyopya Türk vatandaşlarından vize istiyor. Üstelik vize almak için Ankara’da bulunan elçiliğe başvuru yapmanız gerekiyor. Etiyopya vizesi belgeler eksiksiz olduğu takdirde birkaç gün gibi kısa bir sürede çıkıyor.

Etiyopya’da mutlaka görmeniz gereken yerler

Etiyopya dünyada pek az yerde görebileceğiniz farklı coğrafi güzellikleri, tarihi, dinler açısından önemi, hala ilkel koşullarda yaşayan kabileleri ile dünya üzerinde görebileceğiniz en ilginç ülkelerden bir tanesi. Etiyopya’ya gittiğinizde mutlaka gezi rotanızda olması gereken yerleri sizin için listeledim.

Başkent: Addis Ababa

Bir ülkeyi tanımak için önce başkentten başlamak gerek. Zaten Addis Ababa bütün ülkenin kesişim noktası, bir yere gitmek istediğinizde Addis Ababa’dan rotanızı oluşturmanız gerekiyor. Geniş caddeleri, yüksek binaları ile klasik bir başkent olan Addis Ababa’da mutlaka görmeniz gereken yerler: Lucy’nin de sergilendiği Ulusal Müze, Etnoğrafya Müzesi, şehri yukarından görebileceğiniz Toto Tepesi, önemli bir dini merkez olan St. George Katedrali, şehrin kalbinin attığı yer olan Marketo, terörün ülkeye verdiği zararı sergilemek için yapılmış olan Red Terror Müzesi. Ayrıca şehirde çok sayıda cami de yer alıyor.

Meşhur kaya kiliseleriyle: Lalibela

Etiyopya’yı Hristiyanlığın merkezi haline getirmek amacıyla yapılmış kaya kiliselerinin bulunduğu yerin adı Lalibela.Unesco Dünya Kültür Mirası listesinde yer alan Lalibela’da kayalara oyulmuş 11 kilise ve 2 şapel bulunuyor. Kayalara kazılan bu kiliseler dünyada gördüğünüz başka hiçbir ibadethaneye benzemiyor, çünkü kazma işlemi dikey yapılmış, yani yerin dibine doğru. Addis Ababa’dan Lalibela’ya gelmenin en pratik yolu ise uçak.

Eski başkent: Gondar

Etiyopya’nın eski başkenti olan Gondar, kalesi ve kiliseleriyle Etiyopya’da görülmeye değer yerler arasında. Ayrıca burası Simiyan Dağları’na yapılan doğa yürüyüşlerinin de başlaması noktası olduğundan dolayı doğa tutkunu yabancıların da uğrak yeri.

Nil nehrinin doğduğu yer: Mavi Nil

Afrika’yı boydan boya geçerek bu kıtaya can veren Nil Nehri’nin pek çok kaynak noktası var. Mavi Nil, Nil Nehri’ni besleyen iki ana koldan birinin başlangıç noktası. Tana Gölü’nden başlayan nehir Etiyopya’da yaşayanlar tarafından kutsal kabul ediliyor. Nehrin adı Mavi Nil olsa da eğer yağmur sezonunda görmeye giderseniz oldukça koyu bir çamur rengiyle karşılaşacağınızı belirtmiş olayım.

İlkel kabileleriyle Omo Vadisi

Pek çok kişinin Etiyopya’ya gitme sebebi: Omo Vadisi. 16 farklı kabilenin hâlâ ilkel şartlarda yaşadığı bölgenin büyük bir kısmı aynı zamanda koruma alanı olarak ulusal park ilan edilmiş. Vadide kabilelerin çoğunu görebilmek için en az bir hafta vakit geçirmeniz gerekiyor, çünkü ulaşım zorlu, kabileler sizi her zaman misafir etmeye gönüllü olmayabilir. Fil biçimindeki evleriyle Dorze kabilesi, rengârenk vücut takılarıyla Hamer kabilesi, Kenya’dan göç etmiş olan Dassenech kabilesi, öküzden atlama törenleriyle meşhur Turmi kabilesi, dudaklarına taktıkları tabaklar ile bilinen Mursi kabilesi, Ariler, Banalar ve daha niceleri. Burada geçirdiğiniz günler size bütün hayatınızı sorgulatabilir

Yeryüzündeki cehennem: Danakil Çöküntüsü

Dünyadaki en sıcak noktalardan biri Etiyopya’da yer alıyor. Deniz seviyesinin 100 metre altında bir nokta burası ve gerçekten kaynıyor. Tuz, sülfür, demir gibi madenlerin çözülmüş halde bulunduğu bu noktada sarı köpüklerle kaplı havuzlar bulunuyor. Sıcaklığın çok yüksek olduğu bölge turistik ziyaretlere açık.

Etiyopya Yemekleri

Peki bu çok kültürlü ülkeye gittiğimizde ne yiyeceğiz? Etiyopya yeme kültürü genellikle vejeteryan yemeklere dayalı, Hint yemeklerine benzer körili mercimekler, baklagiller, sebzeler, injera adı verilen geleneksel bir ekmek ile servis ediliyor. Tibs adında meşhur bir et yemekleri olsa da injera ile servis edilen yemekler çok daha başarılı. Ayrıca tej denilen alkollü bir içecekleri var, oldukça sert. Hem injera ekmeğini yapıldığı teff bitkisi ve körili yemekler bizim mutfağımızda olmadığı için midenizi rahatsız edebilir, ilk günler dikkatli olmakta fayda var.

Etiyopya yeme-içme kültüründen bahsettiğimizde mutlaka bahsetmem gereken bir konu ise Etiyopya kahvesi. Geleneksel olarak közde pişirilen ve bizim Türk kahvesi fincanlarının sapsızlarıyla servis edilen bu kahve inanılmaz lezzetli. İtalyanlar bu ülkeyi sömürge altına almak için geldiklerinde, kendi kahve yapma şekillerini Etiyopyalılara öğretmişler, ülkenin en ünlü kahvecisi olan Tomaca, İtalyan usulü pişiriyor kahveyi. Siz yine de mutlaka geleneksel Etiyopya kahvesinin tadına bakın.