Ege'nin rüya sahiline yolculuk: Cunda Adası gezi rehberi
Ege’nin en güzel süslerinden biri Cunda Adası… Sakinliği ve huzuru getiren bu ada, ziyaretçilerine hem keyifli hem de bol dinlenmeli bir tatil vadediyor. İster bir günlük gelin ister bir hafta bu adaya hiçbir türlü doyamayacaksınız. Çünkü hem muhteşem atmosferi sizi sarıp sarmalıyor hem doğası kendine hayran bırakıyor hem de gezilecek yerleri keşfetmenin keyfini yaşatıyor. Ege’nin lezzetli yemekleri karnınızı doyururken doğanın harika manzaraları ruhunuzu dinlendiriyor. Siz de kısa bir ada tatili planı yapıyor ancak emin olamıyorsanız Cunda Adası gezi rehberimiz ile tatilinizden kısa bir kesiti görebilirsiniz.
Genel bilgilerle Cunda Adası
Bir diğer adıyla Alibey Adası, Balıkesir’in Ayvalık ilçesine bağlı bir ada. Ayvalık Adaları olarak bilinen irili ufaklı 22 adanın tek yerleşime açık olanı. Ege Denizi’ndeki en büyük dördüncü ada olan Cunda, 23 kilometrekarelik bir alana sahip. Bu tipik Ege tatil beldesi özelliklerine sahip ada, 1976’dan bu yana doğal sit alanı olarak ilan edilmiş. Mübadele zamanı öncesinde ada nüfusunun çoğunluğu Yunanlılardan oluşuyormuş ancak mübadele ile adanın nüfusunda Türklerin oranı artmış. Ada zeytin bahçeleri ve çam ormanlarıyla doğanın harika manzaralarını ziyaretçilerine sunuyor. Hele bir de bu manzaraya uçsuz bucaksız deniz de eklendi mi… Adada balıkçılık oldukça yaygın, yani gittiğinizde bol bol balık ve zeytinyağlı yemekler sizi bekliyor. Tarihi taş yapılarıyla dikkat çeken Cunda’da huzur adeta her sokakta var.
Nasıl, ne zaman gitmeli?
Cunda Adası’na gitmek için önce Ayvalık’a gelmeniz gerekiyor. Bunun için geleceğiniz ilden uçağa binerek Balıkesir Edremit Koca Seyit Havalimanı’na inebilir, buradan kalkan araçlarla adaya ulaşabilirsiniz. Adaya, anakaraya iki ayrı köprü vasıtasıyla bağlı, yani karayolu ile de Cunda’ya ulaşmanız mümkün. Ayrıca, İstanbul-İzmir Otoyolunun açılmasıyla birlikte yolculuk süresi daha da kısa. İstanbul’dan yaklaşık 5 saat, İzmir’den ise yaklaşık 2 saatlik bir araba yolculuğu sonrasında adaya ulaşabilirsiniz. Eğer Ayvalık’taysanız ve aracınız yoksa şehir merkezindeki limandan kalkan tekneler ile de adaya ulaşabilirsiniz.
Cunda Adası, yılın her zamanı ziyaret edilebilecek bir yer ne yazık ki değil. Çünkü Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü adada kış ayları yağışlı ve rüzgarlı geçiyor. Ayrıca, sezon olmadığı için adada birçok yer de kapalı. O nedenle de kış ayları biraz sıkıcı bir zaman dilimine denk geliyor. Adanın canlanmaya başladığı zaman ise Mayıs ayı. Hem doğa uyanıyor hem de adadaki canlılık artıyor. Özellikle güneş ancak bunaltmayan günlerde burası oldukça keyif verici bir hal alıyor. Deniz ve sıcak seviyorsanız geleceğiniz aylar ise Haziran, Temmuz ve Ağustos. Bu aylar adanın en canlı ve keyifli olduğu zamanlar. Tabi, kalabalık yerine sakin bir Cunda tercih ederseniz kış ayları da sizin!
Cunda’da keşif yolculuğu
Cunda’ya ilk gittiğinizde sizi masmavi bir deniz karşılıyor. Eğer yaz aylarında buraya geldiyseniz denizin keyfini çıkarabileceğiniz birçok sahil sizi bekliyor. Yeşil Koy, Akvaryum Koyu, Duba Plajı, Çataltepe Plajı, Pateriça Koyu ve Ortunç Koyu masmavi sulara kendinizi bırakabileceğiniz harika rotalar. Dilediğinize gidip keyifli anlar yaşayabilirsiniz. Adada kamp yapmak da oldukça eğlenceli bir macera. Bunun için ise Mocamp ya da Ada Camping tesislerini tercih edebilirsiniz.
Denizden biraz yorulup sıkılınca kendinize Cunda sokaklarına atmanızı tavsiye ederiz. Rengarenk çiçeklerle dolu taş sokaklarda gezdikçe kendinizi huzurun içinde hissediyorsunuz. Sokaklardaki sıra sıra tarihi Rum evleri yöresel mimarileri ile sizi kendine hayran bırakıyor. Binalardaki farklı tasarımlı eski kapılar ise sokaklardaki en çok dikkatinizi çekecek detaylar oluyor.
Adayı biraz daha derin keşfedelim derseniz Aşıklar Tepesi’nden başlayalım. Adı Aşıklar Tepesi olsa da ismini bir aşk hikayesinden almamış. Aksine yumuşak havası, sakin çevresi ve romantik manzarası tepeye bu ismi vermiş. Cunda Adası’nın en güzel manzarasına sahip tepede adanın her yerini kuş bakışı görebiliyorsunuz. Burada harika fotoğraflar çekilebilir, yanınıza kahve alarak manzara eşliğinde huzur dolu anlar yaşayabilirsiniz.
Biraz da tarihi yapıları gezelim. İlk durağımız Panaya Kilisesi… 1863 yılında inşa edildiği bilinen kilise, ne yazık ki günümüze kadar korunarak gelememiş, yalnızca üç duvarı ayakta kalmış. Ancak bu üç duvarda yapıldığı döneme ait motifler hala duruyor. İç kısmındaki freskler ise hala güzellikleriyle dikkat çekiyor.
Bir diğer tarihi yapı ise Taksiyarhis Kilisesi. Burası adanın en önemli tarihi yerlerinden biri. Ortodoks Rumları tarafından 1873 yılında inşa edilen kilise, döneminin meşhur mimarisi olan neo klasik tarzda inşa edilmiş. Kilise, Rahmi M. Koç Müzesi’ne ev sahipliği yapıyor. Hem eşsiz bir mimari hem de içinde değerli koleksiyonları barındıran kilise, adada görebileceğiniz en güzel yerlerden.
Saatli Camii de adada görmeniz gereken yerlerden biri. 1870 yılında inşa edilen camii, aslında kilise olarak yapılmış. Adadaki en büyük ikinci kilise olan camiinin mimari planı haç şeklinde. Kilise camiye çevrildikten sonra mimarisine dokunulmamış. Yalnızca dini gerekçelerle caminin içerisindeki ikon figürler boyanmış. İsmini çan kulesi üzerinde bulunan saatten alan cami, 1928 yılından beri hizmet veriyor.
Cunda hatırası hediyelik eşyalar
Cunda, alışveriş konusunda da kendisi gibi cıvıl cıvıl… Adaya daha ilk ayak bastığınızda birbirinden farklı eşyalarla dolu sergi tezgahları sizi kendine çekiyor. Bu tezgahlarda şallardan giysilere, takılardan şapkalara, çantalardan tasarım eşyalara kadar birçok farklı hediyelik bulabilirsiniz. Çarşı içlerindeki sıra sıra dükkanlarda da envaı çeşit hediyelik var. Deniz kabuklarından yapılan değişik objeler, magnetler, yel değirmenleri, pervaneler, rüzgar gülleri… Kısaca aklınıza gelmeyecek bir sürü şey… Daha özel hediyelikler ararsanız, adadaki kapalı pasajlarda isme özel hediyelikler yaptırabilirsiniz. Anahtar, çakmak, bardak ve daha bir sürü objeye istediğiniz cümleyi, harfi, ismi yazdırabilirsiniz. Ancak alınacak en güzel hediyeler hiç şüphesiz adaya özgü otlar, zeytinyağı ve doğal sabunlar… Her birinin kokusu size Cunda’yı hatırlatacak!