Dünyanın uçlarında yürümek: Torres del Paine

SKYROAD
Abone Ol

Etkileyici tabiatıyla Şili Patagonyası ülkenin dünyaca tanınanen önemli turizm bölgesi. Güney kutbuna doğru uzanan AndDağları ile Büyük Okyanus arasındaki bölge, adeta dünyanınsınırlarına dayanmış olma hissini uyandırıyor. Şili Patagonyasıkuzeydeki Aisen ve güneydeki Magallanes olarak iki altbölgeye ayrılıyor. Magallanes, benzersiz Torres del Paine(Paine Kuleleri) Ulusal Parkı’na da ev sahipliği yapıyor. Torresdel Paine’de adım atmak, dünyanın uçlarında yürümek gibi.

Eşsiz bir doğa

Torres del Paine dağ silsilesi, parka adını veren doğa harikası. 2700 m yüksekliğe ulaşan bu dağ silsilesinin gölgesi; Cuernos del Paine Dağı, Salto Chico ve Salto Grande şelaleleri, Grey, Pingo, Frances ve Dickson buzulları, Pehoe, Nordenskjold, Sarmiento, Pingo ve Dickson gölleri, Verde ve Azul lagünlerine uzanıyor.

Milli park ismini gökyüzüne kule gibi uzanan masif 3 kayadan almaktadır.

Farklı ekosistemleri barındıran Torres del Paine, aynı zamanda bu ekosistemler içinde dünyanın hiçbir bölgesinde karşılaşılamayacak hayvan çeşitliliği ve bitki örtüsüne sahip. Parkta kıtaya has vahşi lama türü olan guanaco, puma ve patagonya gri tilkisi de dahil olmak üzere 40 farklı türde memeli hayvana rastlamak mümkün. Dünyanın en nadir görülen kuşlarından And akbabası, ibikli caracara kuşu ve siyah kerkenez de Torres del Paine’nin sakinleri arasında.

1500 metre yükseklikte sihirli bir sanat galerisi: Yontma orman
SkyRoad

Cuernos del Paine’nin efsanesi

Torres del Paine'ye kulevari sivri uçlu dağ sırtları nedeniyle bölgede yaşayan yerliler tarafından büyük anlamlar yüklenir.

Yerel bir efsaneye göre Cai Cai adı verilen kötü ruh, dağda yaşayan savaşçı bir kabileyi yok etmek için büyük bir sel ortaya çıkarır.

Sel suları çekildiğinde Cai Cai, en büyük iki savaşçının cesetlerini alarak taşa çevirir.Cuernos del Paine’nin dağ sırtlarında bulunan iki boynuzun da bu şekilde oluştuğu söylenir.

İçinde yaşayan yaklaşık 60 pumaya, kanat genişliği 3 metreyi bulan kondorlara, And Dağları'na özgü bir hayvan olan guanakolara ve gri patagonya tilkisi gibi hayvanlara ev sahipliği yapar.

Torres Del Paine’nin sert rüzgârları

Torres del Paine’nin iklimi de arazisi gibi inişli çıkışlı. Aralıktan şubata kadar süren yaz ayları ziyaret için en uygun zaman gibi görünse de gün içerisinde dört mevsim birden yaşanabiliyor. Özellikle bu dönemde rüzgâr konusunda ihtiyatlı davranmak gerekiyor. Sıcak havanın buzullarla çarpışması sonucu oluşan rüzgâr, dağ yürüyüşçülerine zor anlar yaşatabiliyor. Öyle ki bu rüzgarlar, yürüyüşçülerin yollarını kaybetmelerine bile neden olabiliyor. Uygun hava koşullarının oluştuğu dönemde parkta düzenlenen etkinlikler oldukça kalabalık. Bu nedenle sakinlik arayanlar için ekim, kasım, mart ve nisan ayları çok daha uygun.

Dünyanın en yüksek çölü: Atacama
SkyRoad

Buzulların heybeti

Parktaki en sıra dışı etkinliklerden biri de Grey buzulu üzerinde yürüyüş yapmak. Yalnızca bir şirketin tur düzenlediği buzula ulaşınca, insan kendini dünyanın dışında hissediyor. Bir taraftan da dünyanın büyüklüğü karşısında insanın ne kadar küçük bir yer kapladığı duygusuyla baş başa kalınıyor.

Görünen ve hissedilenleriyle emsalsiz bir tecrübe.

Milli park 2420 kilometrekare alanı kapsar. 3000 m yükseklikteki dağlar, buzullar ve fiyordlar Torres del Paine'nin sınırları içinde kalır.

Ayrıca Torres del Paine’de buzullar arasında kano gezintisine çıkabilir, Güney Amerikalı atlı çobanlar “gaucho”lar eşliğinde at binerek parkı keşfedebilir, profesyonel turlarla vahşi pumaları doğal ortamında görebilirsiniz.

UNESCO tarafından 1978 yılındakoruma altına alınmış biyosfer sahası ilan edilen Torres del Paine dünyanın en göz alıcı parklarından biri.

Park, başkent Santiago’danyaklaşık 2 bin km uzaklıkta. Parka en yakın ticari havaalanı bölgedeki Punta Arenas şehrinde bulunuyor. Buradan yarım gün süren bir araç yolculuğuyla parka ulaşılabilir.