Dört mevsimin yaşandığı bir masal: Romanya
Olması gereken ilgiyi kısa süre önce görmeye başlayan saklı bir hazine: Romanya. Birbirinden eşsiz ormanları, görsel şölen sunan doğa yürüyüşleri, görenleri kendine âşık eden vadileri ve göz alıcı karlı zirveleriyle Romanya; şüphesiz Doğu Avrupa’nın en güzel ülkelerinden biri. Ülkenin kuzeyi ise kendine has irili ufaklı şehirleri, sıcacık kasabaları, rengârenk evleri ve gotik şatolarıyla ziyaretçilerini adeta bir masal yolcuğuna çıkaran bir cazibe merkezi.
1. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının Romanya’ya giriş yapabilmesi için Romanya veya Schengen vizesine sahip olması gerekiyor. Yeşil, siyah ve gri pasaport sahipleri de bu ülkeye vizesiz olarak gidebiliyor.
2. Türkiye’den Romanya’ya uçakla seyahat etmek için İstanbul-Bükreş arası sefer yapan birden çok havayolu firmasının uçuşları mevcut. Ancak vakit probleminiz yoksa İstanbul-Bükreş arası sadece 640 kilometre. Bu ülkeye güzel bir kara yolcuğuyla da ulaşmanız mümkün.
3. Romanya dört mevsimde de gezebileceğiniz bir ülke. Bu ülkede kışın, kayak severler için çeşitli seçenekler bulunurken; yazınsa ülkenin Karadeniz kıyısında deniz tatili yapabilirsiniz. Ayrıca ilkbahar ve sonbaharda Karpatların muhteşem doğasını keşfedebilir, kültür gezileri yapabilirsiniz.
1- Braşov
Romanya gezilerinin olmazsa olmazı Braşov kenti oldukça ilginç bir şehir. Transilvanya Saksonlarının bölgesel başkentliğini yapmış olan dillere destan Braşov, gezi rotalarının genellikle ilk durağı oluyor. Orta Çağ'dan kalma binbir renkteki binaları, ucu bucağı görünmeyen parkları, estetik kale kapıları, göz alıcı kuleleri ve dikkat çekici kiliseleriyle Braşov sizleri bekliyor. Eski şehir merkezinde bulunan, 15. yüzyılda imar edilmiş Gotik Siyah Kilise ve Romanya’nın en dar caddesi olarak bilinen Strada Sforii mutlaka görülmesi gereken yerlerinde başında geliyor.
2- Peleş Kalesi
Braşov’un 50 kilometre güneyinde bulunan Sinaia, Romanya’da kesinlikle ziyaret edilmesi gereken bir başka nokta. Kasaba, büyük olasılıkla birçok filmde görmüş olduğunuz güzel bir yer olan Peleş Kalesi ile tanınıyor. Kale, 19. yüzyılın sonunda Bavyera tarzında inşa edilmiş. Peri masallarından fırlamış güzelliği ile ziyaretçilerinde eşsiz izler bırakan bu kalenin; sadece dışını değil içini de ziyaret ettiğinizden emin olmalısınız.
3- Dracula’nın Şatosu: Bran Kalesi
Dracula’nın Şatosu’na (Bran Kalesi) ev sahipliği yapan Bran kasabası; bu ülkenin cazibe merkezi konumunda. Bir gotik klasiği olan Drakula’yı yazarken Bram Stoker’a ilham veren Bran Kalesi, kentin en popüler yeri. Bran kasabasında kalenin yanı sıra Bran Köyü Müzesi ve doğaseverlerin yürüyüş yapabileceği çok sayıda rota bulunuyor. Braşov veya Bükreş’ten günübirlik turlar ile buraya gelmeniz de mümkün.
4- Raşnov
Raşnov, Braşov’a sadece 20 kilometre uzaklıkta konumlanmış bir başka popüler şehir. 13. yüzyılın başından yapılmış ve şehrin üzerinde gururla yükselen etkileyici kalesiyle Rasnov oldukça samimi bir kent. Büyük olasılıkla söz konusu devirlerde o bölgeyi yöneten Töton Tarikatı tarafından inşa edilmiş ve yüzyıllar boyunca yaşanan bütün olayların merkezinde olan bu kaleye çıkıp eşsiz Raşnov manzarasının keyfini çıkarabilirsiniz. Raşnov’a Braşov’dan kalkan toplu taşıma vasıtaları ile kolayca ulaşabilirsiniz.
5- Transfăgărășan Dağ Yolu
Ünlü Transfăgărășan Yolu için Romanya’da gidilebilecek en epik mekân diyebiliriz. “Top Gear” programı tarafından dünyanın en iyi sürüş yolu ilan edilen bu yolu ziyaret etmek, herhangi bir Romanya seyahat programının olmazsa olmazı. DN7C olarak da bilinen Transfăgărășan Otoyolu; Karpat Dağları’nın güney kısımlarından geçerek çevredeki Alplerin muhteşem manzarasını görmenize olanak tanıyor. Transfăgărășan Yolu’nun en yüksek noktasında, ülkenin en temiz suyuna sahip buzul gölü olan ve güzelliğiyle nefes kesen Balea Gölü bulunuyor. Bu gölün civarında geleneksel Romen el sanatları ve yemekleri satan sokak satıcıları, bir seyir noktası ve ünlü buz oteli de yer alıyor.
6- Bükreş
Bükreş, Romanya’nın en büyük şehri. Ülkedeki diğer popüler noktaların gölgesinde kalmış olsa da bu kentte gezilip görülecek birçok yer ve eğlenceli saatler geçirebileceğiniz birbirinden farklı aktiviteler mevcut. Eski şehir merkezi; Komünist devrin sembolü olan Palatul Parlamentului (Parlamento Binası), trafiğe kapalı şirin sokakları ve birbirinden eşsiz binalarıyla ziyaretçilerine tarihi bir şölen sunuyor. Ayrıca bütün Romanya’nın kültürünü inceleyebileceğiniz Dimitrie Gusti Ulusal Köy Müzesi, Cărturești Carusel Kitapçısı ve Ulusal Müze’nin yanı sıra minik kiliseleri ve yemyeşil parklarıyla Bükreş görülmeye değer bir kent.
7- Sibiu
Sibiu, Romanya’da ziyaret edilebilecek en spesifik yerlerden biri. Kasaba, 12. yüzyılda Alman yerleşimciler tarafından kurulmuş. Şehirdeki yerel evlerin üzerine yapılan gözler görenleri hayrete düşürürken, evlere soğutma amacıyla eklenen ekstra çatı pencereleri, Sibiu mimarisinin en karakteristik yönlerinden biri olarak dikkat çekiyor.
8- Salina Turda
Romanya’da gözden kaçırılmaması gereken bir başka yer de önemli bir tuz madeni olan: Salina Turda. Kendisini bir haloterapi merkezi ve tuz madenciliğinin tarihini keşfetme noktası olarak tanıtan bu göl, insanoğlunun bildiği en eski tuz madenlerinden birinin üzerinde bulunuyor. Yerin 120 metre altında yer alan maden; bugün kayıkların bulunduğu bir yeraltı gölü, kaplıca odaları, bowling salonu ve mini golf ile tamamlanmış fütüristtik bir modern sanat tema parkına ev sahipliği yapıyor. Ayrıca şehrin ve çevrenin en iyi manzarası için bu gölün yakınlarında konumlanan Council Tower’ı kaçırmayın.