Mekke doğumlu Süheyla Van Taarling, tam bir dünya vatandaşı. Doğu’yu da Batı’yı da kendi yaşam deneyiminde eritmiş bir iletişim uzmanı. Babası 35 sene önce gittiği umre sonrası Mekke’ye yerleşmeye karar veriyor ve Süheyla’nın macerası da Müslümanlar için kutsal olan bu şehirde başlıyor. İlkokulu yerel bir okulda bitiren Süheyla, ortaokul ve liseyi ise Cidde’de bir İngiliz okulunda tamamlıyor.

Sonrasında yolu Napolyon’un dünyanın başkenti olarak tanımladığı İstanbul'a düşüyor ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun oluyor. Macera burada bitmiyor tabii. Sonrasında üzerinde güneş batmayan imparatorluğun başkenti Londra’da iletişim alanında master yapıyor. Yüksek öğrenimi sırasında yolu bir aralar Amsterdam’a da düşüyor ve bu şehre de aşık oluyor. Süheyla tam anlamıyla dokunduğu her şehirden kendine özgü bir tat alan, balını yapan bir arı. Ama bunlar içinde biri var ki, onun için daha özel. O şehir de aşkı bulduğu İstanbul! Öyle ki, İstanbul fotoğraflarına yer verdiği bir instagram hesabı da var. Süheyla ile kendi hayatını, instagram kullanımını ve elbette İstanbul’u konuştuk.

SÜRPRİZLERLE DOLU ŞEHİR

Mekke’de başlayan, Doğu ile Batı’yı meczeden İstanbul ile Batı’nın önemli ticaret ve kültür merkezlerinden Amsterdam arasında mekik dokuyan bir hayat. Süheyla yaşamının çerçevesini çizen bu üçgeni, “(üçgen) aradan yıllar geçince hayatımı böyle okumak ve teorize etmek mümkün. Mekke’de doğmayı ben seçmedim ama bununla gurur duyacak değerleri hayatıma kattım. Aynı zamanda İstanbul’da olmak da öyle. Mekke zamanlarımda bir hayal gibiydi ama asıl hayal ettiğim yer kendi seçtiğim ve gittiğim Amsterdam.” sözleri ile değerlendiriyor.

Peki İstanbul’u nasıl tanımlıyorsun diye sorduğumda ise dikkat çekici bir cevap veriyor:

“Benim için İstanbul, bir parça rasyonel aklın işlediği, bir parça coşkun duygularla hareket edilen öngörülemezliğin hâkim olduğu ve bunlardan dolayı sürprizlerle dolu bir şehir... Yani düşünün, hem trafiği, hem insanları, hem iklimi”.

TEK KELİMEYLE A-Ş -K

Süheyla’dan İstanbul ile tanımlamasını biraz daha açmasını rica ediyorum. Neden instagram hesabında Mekke ya da Amsterdam değil de çoğunlukla İstanbul yer alıyor?

Mekke’nin güzelliğinin İslam dünyasının kıblesi olan Kabe’nin manevi haşmetinden kaynaklandığını belirten Süheyla, Amsterdam içinse en ideal görsel zenginliğe sahip, büyülü şehirlerden biri tanımını yapıyor.

İstanbul için ise tek kelimeyi kullanıyor A-Ş-K.

Bu sihirli kelime Süheyla için hayatını değiştiren bir süreci ifade ediyor. Süheyla eşi ile İstanbul’da tanışmış. Bu tanışmanın hikâyesini kendisinden dinleyelim:

“Üniversite döneminde Hollanda’da eğitim amaçlı bulunmuştum. İstanbul’a döndükten kısa bir süre sonra Amsterdam günlerimin özlemiyle yanıp tutuştuğum sıralarda sevgili eşim Daniel ile tanıştım. Daniel yeni Müslüman olmuş, İstanbul’a, dinimize ve kültürümüze hayran ve bu noktada bilgisini geliştirmeye hevesli bir Hollandalı. Tabi Türk yemeklerinin motivasyon artırıcı lezzetlerini unutmayalım. Velhasıl kelam iki farklı kültürün insanı karşılıklı olarak bir diğerinin kültürüne hayran ve meraklı iken, kaderin cilvesi ile birbirimizi kendi kültürümüzle etkileme şansımız oldu. Aşk zaten tam olarak böyle bir şey belki de. Bu arada olaylar İstanbul’da geçiyor.”

Süheyla, İstanbul için “Bizi biz yapan şehir. Bu nedenledir ki evlilikle beraber İstanbul’da yaşamaya karar verdik. Instagram’da da haliyle bu güzel şehrin yansımalarını paylaşıyorum. Aşk’la yapıyorum dersem çok klişe olur muyum?” diyor.

MUTLAKA HASHTAG KULLANIN

Süheyla’ya son olarak instagram kullanıcılarına takipçi kazanma anlamında ne gibi tavsiyelerin olur diye soruyorum. Cevap olarak oldukça basit ve etkili bir yöntemi tavsiye ediyor: “Hashtag! Hashtag kullanımı kesinlikle çok işe yarıyor. Fotoğraf paylaşma işine konsantre olmaya başladığımda bunun bu kadar etkili olabileceğini düşünmüyordum. Kendi temanıza uygun 7-8 tane sadık olduğunuz hashtag olmalı. Fakat bu hashtagleri sadece fotoğraflarınızla beraber yapıştırıp geçmeyin. Bu hashtagleri kullanan sizin gibi temalara sahip diğer kullanıcılarla etkileşime geçmenizi tavsiye ederim. Bol bol fotoğraf beğenip, yorum yapmanız gerekebilir. Yaşayan bir hesap olduğunuzu takipçilerinize göstermelisiniz. “

ORTADOĞULU VE BATILI GEZGİNLERİN KESİŞİM NOKTASI

Hazır söz instagramdan açılmışken, paylaşımlarında ne gibi noktalara dikkat ettiğini ve instagram kullanımının inceliklerini kendisine sormadan geçmiyorum: “Benim için İstanbul neyse onu paylaşıyorum. Kimi zaman balık tutan bir çocuk, kimi zaman kestane satan bir adam… Özetle, her zaman hatırlamak istediğim, uzaktayken özlediğim İstanbul’u fotoğraflıyorum.” sözleriyle, instagramda hisleriyle çektiği fotoğraflara yer verdiğinin altını çiziyor Süheyla ve devam ediyor: “İçgüdülerimle hareket ediyorum. Ortadoğulu ve Avrupalı gezginlerin kesişim noktası İstanbul diyebiliriz. Her iki gezgin grubun İstanbul’da neyi sevdiğini veya özlediğini hissedebiliyorum. Fotoğraflarımı çekerken hep uzaktaki beni düşünüyorum. Mekke’deyken en çok neyi özlüyordum? Amsterdam’dayken neyi özledim? Sanırım işin en keyifli kısmı da bu.”

Süheyla Van Taarling, instagramda @sahuela hesabından takip edilebilir.

İSTANBUL’DA EN İYİ KARENİN YAKALANACAĞI 5 NOKTA

Süheyla’ya instagram için İstanbul’da en iyi karenin yakalanacağı 5 noktayı da sormayı ihmal etmedim. Sağ olsun kendisi de sırrını paylaştı. Bu sırrını paylaşırken de bir iletişim uzmanı olarak bize ufak tüyolar da verdi:

“Profesyonel fotoğrafçı değilim ama bir iletişimci olarak en iyi bildiğim şey doğru anlatılan hikâyelerin gücüdür. Bunun bilincinde ilerleyen instagram kullanıcısı olarak çektiğim her kareye ayrı bir anlam, bir hikâye yüklüyorum. Hiç sıkılmadan keyifle dolaştığım ve mutlaka hayatın içinden fotoğraflar yakalayacağımı bildiğim yerlerde dolaşıyorum”.

• 1 Eminönü. Klasiktir ama İstanbul’da hayat nasıl olur görmek ve fotoğraflamak isteniyorsa bir numaralı mekândır. Her zaman yoğun, telaşeli, her çeşit insanın gezindiği, muhteşem hikâyeler fotoğraflayabileceğiniz bir yer. Eminönü’ne kadar gitmişken son zamanlarda oldukça popüler olan Büyük Valide Han’ı es geçmeyelim tabii.
• 2. Sultanahmet Meydanı ve orada yer alan Sultanahmet Camisi, Aya Sofya ve Topkapı Sarayı’nı fotoğraflamak asli görevdir zaten ama yine de belirtelim.
• 3. Ortaköy’de yer alan ve uzun bir süreden sonra restorasyonu biten Büyük Mecidiye Camisi mutlaka fotoğraflanmalı. Genelde Boğaz Köprüsü eşliğinde fotoğraflanır fakat caminin içi dış mimarisi ve konumuyla yarışacak kadar güzel ve özel.
• 4. Beyoğlu.İstiklal Caddesi’nden ara sokaklarına İstanbul’un ruhuna yakışan, akan hayatı fotoğraflamak benim oldukça keyif aldığım bir şey. Keşfetmediğim sokak kalmadı sanırım… Beyoğlu demişken, Galata Kulesi her zaman ihtişamlı olacaktır fakat ben en çok Serdar-ı Ekrem Sokak’tan kareler kaydetmeyi seviyorum.
• 5. Otel terasları. Sanırım isim vermeme gerek yok, fakat manzarasını önden kestirebileceğiniz otellerin terasında bir şeyler içip karşılığında muhteşem fotoğraflar çekebilirsiniz. Özellikle Galata Kulesi’ni görebileceğinizi düşündüğünüz otellerle başlayabilirsiniz.