Cash Flow & Monoman: Bir işin kalitesini rakamlar belirleyemez

Eski arkadaşsınız, dönem dönem beraber şarkılar da yaptınız. Peki, bir-likte bir proje yapma fikri nasıl ortaya çıktı?

Monoman: Bizler organik kontaklarla müzik üretilmesi gerektiğini düşünen müzisyenleriz. Hip Hop tarihi grup olmadığı hâlde beraber iş yapan birçok müzisyeni yazmıştır. Biz de kimyamızın tuttuğunu düşündüğümüz, spesifik tam anı hatırlamadığım bir zamanda Fi Tarihi’ni yapmaya karar verdik ve hayata geçirdik.

Cash Flow: EP öncesi yoğun üretim hâlindeydik. Bir proje için stüdyoda çalışırken “bir şeyler yapalım” dedik ama fikir hangimizden çıktı hatırlamıyorum. Sonrası oldukça hızlı gelişti. Monoman'la çok eski arkadaşız ve müziğe aynı dönemde başladık, bizim için birlikte bir şeyler yapmak sürpriz olmadı ama dinleyiciler açısından olmuş olabilir.

Türkçe rap müzikte eski ve üretken isimlerdensiniz. Ama ikinizde geri planda durmayı tercih ediyorsunuz. Bu bilinçli bir tercih mi?

Monoman: Geri planda durduğumuzu düşünmüyorum. Biz sadece üretim yapmaya odaklanmış durumdayız. Rap müziğin magazin kısmıyla pek ilgilenmiyoruz bu algıyı bu durum yaratmış olabilir.

Cash Flow: Sanırım bu benim kendi hayat tarzımla alâkalı. Ama genel olarak dijital bir dünyada çok ön planda durmak sevdiğim, tercih ettiğim bir şey değil. Ben bile her yerde kendimi görmek istemiyorum (gülüyor). Gerçek dünyada Türkçe rap ve İzmir rap camiası için yeterince süre ön planda durduğumu düşünüyorum. Şu an için en tepedeki isimden en alttaki isimlere kadar memnunum, gençlerin azmi hoşuma gidiyor. Türkçe Rap’in, uluslararası temsili her geçen gün gelişiyor! Benim böyle bir misyonum yok ilerde global soundlar ile bir şeyler yapabilirim ama global olma gibi bir çaba içine gireceğimi sanmıyorum. Her şey yerinde güzel.

Fi Tarihi’nde size No1, Xir, Anıl Piyancı, Bergs gibi isimler eşlik ediyor. Bu isimlerde nasıl karar kıldınız?

Monoman: Daha önce birlikte üretmediğimiz müzisyenleri beatlerin üstünde hayal ederek bu isimlerde karar kıldık. Çıkan sonuçtan gayet mutluyuz. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz.

Cash Flow: Açıkçası isimleri ağırlıkla prodüktörlerden gelen altyapılara göre seçtik. Anıl Piyancı ile epeydir bir şey yapmıyordum öte yandan İzmir’den biri olsun istedik. Muamma’yı İngiltere'den Bergs ile Catwork stüdyolarında kaydettik. Serkan arkadaşımızın elektro sololarıyla birlikte harika bir kapanış şarkısı oldu.

Peki solo olarak bizleri yakın gelecekte neler bekliyor?

Monoman: Bizler zaten sürekli üreten yerinde durmayan müzisyenleriz. Bu geçmişte de böyleydi bugünde böyle. Sağlığımız el verdiği müddetçe gelecekte de böyle olacak. Hayatta en iyi yaptığımızı düşündüğümüz işi yapıyoruz.

Cash Flow: Solo şarkılar için çalışmalara başladım. Şu an için bir tane hazır, farklı düetler ve solo işlerin devamı gelecek. Bu EP’nin ikincisini de yapabiliriz. Bu saatten sonra top dinleyicilerimizde!

Monoman pek çok rapçiye beat verdin, altyapılarında senin imzan var. Ama Fi Tarihi’nde altyapılar ve düzenleme konusunda ise başka isimlerle çalıştınız. İşin mutfak kısmına neden girmek istemedin?

Cash Flow: Güzel soru, ne diyorsun Monoman (gülüyor).

Monoman: Bu projede birçok farklı müzisyenin enerjisini tek bir noktada buluşturmak istedim ve executive prodüktör olarak yer aldım. Albümde Fatbeat, Bozo, Selçukhan Güney ve Hüseyin Eksen'nin beste ve düzenlemeleri bulunuyor. Her aşamasında kolektif biçimde onlarla yön verdik. Ve sonra sevgili Serkan Özyurt bu 4 farklı insanın soundunu öyle bir düzenledi ki sanki tek bir prodüktör yapmış gibi bir sonuç verdi, muazzam oldu.

Maalesef müzisyenlerin ortaya koydukları işlerin başarısı dinlenme sayılarına göre ölçülüyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? “İyi müzik” algısı ne ara bu düşünceye evrildi?

Monoman:Benim için iyi müziğin karşılığı zamansız eserler üretebilmektir. Bu dünyadan gittikten sonra bıraktığın eserler o anda dahi karşılığını buluyorsa bu iyi bir enerji ve iyi müziktir. Müziği öncelikle kendi tatminim için yapıyorum, ilk filtre benim.

Cash Flow: Dinlenme sayıları gerçek olsa ona da tamam diyeceğiz belki ama bir binanın içine yerleştirdikleri yüzlerce bilgisayar ile sahte izlenme yaratıyorlar. Endonezya’da falan çok popüler bu durum (gülüyor). Umarım bunlar yakında son bulur. Marketing bu işin önemli bir tarafı, sorunun tam cevabı bu.

Bence bir işin ne kadar iyi olduğunu rakamlar belirleyemez bu konuda zaman daha belirleyicidir. Kapitalist düzen insanların değer yargılarını alt üst etti. Müzik dinlerken kimin özgün olduğuna bakılmıyor. Kim daha güzel, kim daha çekici diye bakılıyor.