Bütün zamanların en iyisiyim: Muhammed Ali

ALİ ŞENOCAK
Abone Ol

Ali, amatör olarak katıldığı 167 maçın 161’ini kazanarak yeni bir rekora imza attı. Profesyonel döneminde yaptığı 61 maçın 5’inde yenilen, olimpiyat ve dünya şampiyonu olan Ali, 37’si nakavt olmak üzere 56 maçını kazandı.

Tüm zamanların en iyisi olan Clay asıl çıkışını 1960 Roma Olimpiyatları’nda hafif ağır sıklette altın madalya kazanarak yaptı.

Cassius Marcellus Clay Jr, 17 Ocak 1942’de ABD’nin Kentucky eyaletinin Louisville kentinde dünyaya geldi. Orta sınıf Afro-Amerikan bir ailenin 6 çocuğundan biriydi. Boksla tanışması, bir hırsızlık vakasıyla başladı. 12 yaşındaki Clay, bisikleti çalındığı için karakola başvurdu. Karakolda, sinirlerini hâkim olamayan Clay’e boks yapması tavsiye edildi.

16 yaşına kadar boks antrenörü Chuck Bodak tarafından çalıştırıldı. Clay 4 yıl içinde bölgesel birçok turnuvada “Altın Eldiven” kazandı. Bu genç yetenek, amatör olarak çıktığı 100 maçın 95’inde galip gelmişti.

Tüm zamanların en iyisi olan Clay asıl çıkışını 1960 Roma Olimpiyatları’nda hafif ağır sıklette altın madalya kazanarak yaptı. Madalya töreninin ardından gittiği bir lokantada ten rengi nedeniyle alınmamasına kızan Clay, kazandığı altın madalyayı Ohio Nehri’ne fırlattı.

Bu genç yetenek, amatör olarak çıktığı 100 maçın 95’inde galip gelmişti.

Clay, ilk profesyonel maçına 29 Ekim 1960’ta çıktı ve Tunney Hunsaker’ı mağlup etti. Ardından yumruklarının ardı arkası kesilmedi. Döneminin önemli boksörleri Willi Besmanoff, George Logan, Tony Esperti, Donnie Fleeman, Jim Robinson, Alonzo Johnson, Doug Jones, Lamar Clark ve Henry Cooper’ı yere serdi. Profesyonel boks hayatının ilk üç yılında yaptığı 19 maçın 15’ini nakavtla kazandı. Onun bu inanılmaz yükselişi boks camiasının da dikkatini çekti.

Maçlarda alaycı ifadelerle rakiplerinin moralini bozmasıyla da nam salan Clay, 25 Şubat 1964’te Miami’de dönemin ağır sıklet boks şampiyonu Sonny Liston ile unvan maçına çıktı. Müsabaka öncesinde düzenlediği basın toplantısı tüm zamanlara damga vuran o sözüyle büyük ilgi topladı: “Kelebek gibi uçarım, arı gibi sokarım.” Herkesin favori olarak gösterdiği Liston’a karşı yaptığı büyük gösteri boks camiasında büyük heyecan uyandırdı. Liston 7. rauntta aldığı sert darbelerin ardından müsabakadan çekildi ve Clay ilk altın kemerine daha 22 yaşındayken uzandı.

En genç dünya ağır sıklet boks şampiyonu olan Clay bu zaferinin ardından İslam dinini seçti. İlk olarak ismini “Cassius X” yapan boksör, bu kararından vazgeçti. Tüm zamanların en büyük boksörünün adı artık Muhammed Ali’ydi. Ali’nin İslam’a ilgisi, Wallace D. Fard Muhammad tarafından kurulan “İslam Milleti” adlı siyahi harekete katılmasıyla ortaya çıktı. Ali, dönemin Afro-Amerikan Müslüman siyasi temsilci ve insan hakları savunucusu Malcom X ile yakın ilişkiler kurarken dininin doğru tanınması ve yaygınlaşması için çeşitli çalışmalarda yer aldı.

Ali’nin yaşamı, 2001’de beyaz perdeye uyarlandı. Will Smith’in başrolünde oynadığı “Ali” adlı yapım, tıpkı onun yumrukları gibi gişede büyük başarı yakaladı.

Liston ile Mayıs 1965’te rövanş müsabakasına çıkan Clay, ilk rauntta hemen hemen 2 dakikalık bir süre içinde rakibini nakavt ederek unvanını korudu. Clay’e maçı kazandıran yumruğu boks tarihine “hayalet yumruk” olarak geçti.

Ali, amatör olarak katıldığı 167 maçın 161’ini kazanarak yeni bir rekora imza attı. Profesyonel döneminde yaptığı 61 maçın 5’inde yenilen, olimpiyat ve dünya şampiyonu olan Ali, 37’si nakavt olmak üzere 56 maçını kazandı.

İlk olarak ismini “Cassius X” yapan boksör, bu kararından vazgeçti.

Siyahilerin sayısız temel haktan mahrum olduğu 1960’ların ABD’sinde artık Müslüman da olan Muhammed Ali, ABD hükümetince 1966 senesinde acil koduyla Vietnam Savaşı’na çağrıldı. Ali dünyanın eksenini kaydıracak yumruğunu birden indiriverdi: “Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım.” Vietnam Savaşı’na gitmeyi reddeden Ali, 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Ali’nin lisansı, pasaportu ve tüm unvanları elinden alındı. Ali, bu karar için ABD Yüksek Mahkemesine temyiz etti. O, 3,5 yıl boyunca bokstan uzak kaldı ve dava sürecinde maddi sıkıntılara boğuştu. 1971’de Yüksek Mahkeme’deki temyiz davasını kazandı.

1971 yılında herkes “asrın maçı” olarak adlandırılan o dev müsabakayı bekliyordu: Joe Frazier vs. Muhammed Ali. İşler beklendiği gibi olmadı ve Muhammed Ali, profesyonel boks hayatında ilk kez bir maçı kaybetti.

Ali, aynı yılki rövanş müsabakasında Joe Fraizer’ı yenerek dünya ağır sıklet boks şampiyonu unvanını geri aldı. Sıra başka bir büyük maça gelmişti. “Ormandaki Gürültü” vs “King Kong”: Muhammed Ali vs Foreman.

30 Ekim 1974’te, Zaire’nin Kinşasa kentinde dev maç başladı. Bir tarafta 7 yıl önce mahkeme kararı ile tüm unvanları elinden alınan, lisansı iptal edildiği için kariyerinin en verimli yıllarında ringlerden uzak kalan, kurulu düzene karşı siyasi mücadelesini sürdüren ve nihayetinde vermiş olduğu mücadeleyi kazanıp tekrar ringlere dönen 32 yaşındaki Muhammed Ali vardı. Diğer taraftaysa balyoz gibi yumruklarıyla rakiplerini ringde adeta ufalayan, rakibi Muhammed Ali’nin deyimiyle “acı kuvveti en yüksek olan boksör”, 25 yaşında formunun zirvesinde olan King Kong lakaplı George Foreman…

1991’de Irak’a gitti ve Amerikalı rehinelerin serbest bırakılmasını müzakere etmek için Saddam Hüseyin ile buluştu.

Müsabakanın sonunda, Ali’nin maçın başından sonuna kadar kendi bulduğu ve daha önce uygulanmamış bir stratejiyi uyguladığı anlaşıldı. “Rope-a-dope”. Bu stratejide Ali sırtını ringin iplerine yaslandı ve kafasını sürekli yumruk menzilinin gerisinde tuttu. Gövdesini kolları ile kapattı ve bedenine gelen darbeleri ring iplerinin esnemesi sayesi ile daha rahat absorbe etti. Zamanla gücü tükenen rakibi açık verince Ali’nin bitirici kombinelerini devreye soktu ve rakibini mağlup etti.

Ali, 1977 senesinde Leon Spinks’e yenilse de bir yıl sonra rakibini devirerek dünya şampiyonluğunu 3 kez elde eden ilk boksör olarak tarihe geçti. Bu büyük boksör, 1978 yılında boksu bıraktığında hâlâ dünya şampiyonu unvanına sahipti.

1984 Muhammed Ali için ilginç bir yıldı. Parkinson hastalığına yakalanmasına rağmen bunu gizledi. Hasta hâliyle büyük para karşılığı iki maç daha yapan Ali, iki maçta da mağlup oldu. O yıl ayrıca dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan’ın tekrar seçilebilmesi için kendisine destek verdiğini kamuoyuna duyurdu.

Ali, 1991’de Körfez Savaşı esnasında Irak’a gitti ve Amerikalı rehinelerin serbest bırakılmasını müzakere etmek için Saddam Hüseyin ile buluştu. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda da olimpiyat ateşini yaktı ve aynı olimpiyatlarda, 1960 yılında kazandığı ve nehre attığı altın madalyası düzenlenen bir törenle kendisine tekrar verildi.

Ali’nin yaşamı, 2001’de beyaz perdeye uyarlandı. Will Smith’in başrolünde oynadığı “Ali” adlı yapım, tıpkı onun yumrukları gibi gişede büyük başarı yakaladı. Muhammed Ali, 2002’de “Birleşmiş Milletler (BM) Barış Elçisi” olarak Afganistan’ın yolunu tuttu. BM özel konuğu olan boksör, üç günlük bir iyi niyet görevi dâhilinde Kabil’de bulundu.

“Birleşmiş Milletler (BM) Barış Elçisi” olarak Afganistan’ın yolunu tuttu.

Londra’daki 2012 Yaz Olimpiyatları açılış töreninde olimpiyat bayrağını yine Ali taşıdı. Parkinson hastalığından dolayı bayrağı taşıyamayacak duruma gelen efsaneye eşi Lonnie yardımcı oldu. Farklı dönemlerde dört evlilik yapan Ali’nin toplam 9 çocuğu olmuştu.

Hastalığı ağırlaşan Ali, uzun süre Michigan’daki çiftliğinde yaşadı. Solunum yolu rahatsızlığı sebebiyle tedavi gördüğü Arizona’nın Phoenix kentinde 3 Haziran 2016 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Ringlerde 20 yıldır ağzından düşürmediği “Bütün zamanların en iyisiyim” lafını ispatlayarak bir efsane olarak tarihe geçti.