Bütün sonralardan uzak: San Blas Adaları
Turkuaz mavisi sulara dağılmış küçük adalarda parıldayan beyazkum, palmiye ağaçları ve yeşil hindistan cevizleri. Karayipler’insakin sularında zahmetsizce ilerlerken bir anda karşınıza çıkıveriyorbu resim. Bildiğimiz dünyanın dışında el değmemiş bir cennet gibiSan Blas Adaları.
San Blas Adaları, Panama’nın kuzeybatısındaki Karayip Denizi’ne bakan bir grup ada. Bölgede San Blas Adaları’nı da içeren 378 adanın bulunduğu bir takımadalar denizi var. Adalarda genel olarak yaşayan pek kimse yok. Ancak büyük olanlarında Guna adlı anlayışı ve kibar bir yerli halk yaşıyor. Aguja Adası, Guabidup Adası, Chichimei, Yandup Adası ve El Porvenir, bu halkın yaşadığı büyük adalar arasında.
Geleneklerine bağlı guna halkı
San Blas Adaları’nda yaşayan yerli Guna halkı, sessiz, kendine yeten, kültür ve aileye önem veren insanlar. Özenle tasarlanmış boncuklu mücevherler takan kadınlar, parlak ve renkli kıyafetler kullanıyor. Guna halkının inançlarında, sinek kuşlarının, köklerinin ve çevrelerinde gündelik hayatlarını oluşturan diğer unsurlardan farklı sembollerin büyük önemi var. Din, kültürlerinde, gündelik rutinlerinde, sağlık ve bilim algılarından kutlamalarına kadar vazgeçilmez bir rol oynuyor. Bu nedenle halk bir taraftan da kültür ve inançlarını batılılaşmadan korumaya çalışıyor. Panama, Kosta Rika, Kolombiya’da toplam 300 bin Guna yerlisi yaşıyor. Bu sayıdan yalnızca 50 bini San Blas’ta bulunuyor.
Turizm endüstrisinin henüz keşfetmediği bir yer
San Blas, resmi olarak Guna Yala adıyla bilinen özerk bir bölge. Geleneksel Panama kültüründen tümüyle farklı bir kültüre sahip Guna halkı, kendi değerleri ve yasalarına göre yaşıyor. San Blas Adaları, Panama ve muhtemelen tüm Orta Amerika’daki en önemli tatil destinasyonu. Bunun nedeni adaların büyük turizm endüstrisi tarafından henüz keşfedilmemiş ve hâlâ yerli Guna halkının kontrolü altında olması. Gunalar topraklarını turizm endüstrisinin yıkıcılığına karşı koruyor. Bu nedenle adaya gelen ziyaretçiler tümüyle ormandan doğal materyallerle inşa edilmiş evlerde konaklıyor.
Palmiye ağacı yapraklarıyla kaplı küçük ahşap barakalarda, mobilya yerine şöminelerde yanan odunlar ve koltuk yerine konulan hamaklar yer alıyor.
Adalarda sular yükseliyor
Ancak küresel ısınma nedeniyle San Blas Adaları’nın bir kısmında küçülmeler yaşanıyor. Deniz yükseldikçe adalar maviye dönüyor. Bu nedenle hem Guna halkının geleceği hem de adadaki turizm potansiyeli tehlike altında. Guna halkının geleneksel kültürü de bu nedenle tehlike altında görülüyor. Hava şartlarındaki değişim ve su seviyesindeki yükselmenin farkında olan Guna halkı, zamanı geldiğinde kültürlerini muhafaza etme adına toplu olarak başka bir bölgeye göç etmeyi planlıyor.
Doğanın keyfini çıkarırken
Adalarda şnorkelle yüzme, tüplü dalış, sörf ve rüzgâr sörfü gibi aktiviteler yapılabiliyor. Eğer balık tutmak istenirse, ada halkından bir rehber eşliğinde denize açılabilirsiniz. Karayipler’in ortasında adacıkları ziyaret ederken kristal mavisi kıyılarda deniz yıldızlarıyla oynayabilirsiniz. Ancak onları suyun yüzeyine çıkarmaya çalıştığınızda bile yerliler hemen müdahale ediyor. Çünkü Guna halkı güzel deniz canlılarının korunması konusunda çok hassas.Ekoturizm cennetinin bir özelliği de dünya standartlarında yelkenciliği. Bu alanda da adalar dünyanın dört bir yanından ziyaretçi kabul ediyor.
Teknolojik istiladan uzak bir yer
Beş yıldızlı bir otelin rahatlığında internet bağlantılı odanızda klimanızla serinlemek istiyorsanız San Blas Adaları sizin mekânınız değil. Teknolojik istiladan tümüyle uzak bir yer burası. Adalardaki doğal güzelliğin bir süre sonra elinizdeki kameranın kadrajına sığamayacağını fark ediyor ve kendinizi doğanın bir parçasına dönüştürmeye çalışıyorsunuz