Yükselişten çöküşe Tahrik-i Lebbeyk Pakistan
Kafirlerin idam edilmesini isteyen ve kafirlikle itham edilenleri katledenleri teşvik eden, Pakistan’ın en radikal partisi Pakistan Tahrik-i Lebbeyk'in ileri gelenleri, kendilerini İslâmî değerlerin yılmaz savunucuları olarak konumlandırdı ve bu misyon, onlara büyük ölçüde halk desteği sağladı. Pakistan'da, herhangi bir dinî grup veya siyasî parti, ülkenin güçlü askerî yapısının çıkarlarını tehdit etmediği sürece varlığını sürdürebiliyor diyebiliriz. Yorumcular, askerî otoriteye karşı bir fetva yayınlamaması halinde TLP'nin de yoluna devam edebileceğini düşünüyor.
Pakistan’ın Pencap eyaletinin başkenti Lahor’daki Mazang Mahallesi'nin dar sokakları, bir grup genç adamın sesiyle yankılanıyor.
Pakistan'ın ikinci büyük şehrinde, işçi sınıfının yaşadığı mahallede mahşeri kalabalığın arasında bazıları yaya, bazıları motosikletle dar sokakların arasında ilerliyor.
“Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyk ya Resulullah", kolları havada, “Biz yanındayız, biz senin yanındayız, Ey Allah'ın resulü!” sloganları eşliğinde yürüyorlar.
Dalgalandırdıkları, yeşil, parlak bayrakların altında, hep birlkte slogan atmaya devam ediyorlar: “Asın onları, asın onları!.
Kafirlerin idam edilmesini isteyen ve kafirlikle itham edilenleri katledenleri teşvik eden, Pakistan’ın en radikal partisi Pakistan Tahrik-i Lebbeyk’in (TLP) düzenlediği protesto gösterileri kabaca bu şekilde resmedilebilir.
Geçmiş yıllarda, Pakistan iktidar partisinin siyasî tabanının kalbinde, bu tür bir siyasî miting düşünülemezdi.
2013 -2018 yılları arasında iktidarda kalan Pakistan Müslüman Ligi-Navaz (PML-N) partisi ülkeyi son beş yıl, ülkenin en kalabalık bölgesi Pencap’ı on yıl boyunca yönetti.
Küfürle mücadele, liderleri, İslâm Peygamberi Hz. Muhammed'in şahsiyetine özel bir hürmet gösteren Güney Asya'daki Sünni İslâm'ın bir kolu olan Barelvi tarikatını izleyen partinin en önemli gündem maddesidir.
Hz. Muhammed (s.a.v) onuru ve Peygamberliğinin mutlak oluşu söz konusu olduğunda her Müslüman aşırılık yanlısı olur.
Bu sözler, uluslararası basına röportaj veren üst düzey TLP lideri, Ejaz Eşrefi’ye ait.
Küfür, 1990’dan beri dine küfretmekle suçlanan 74 kişinin katledildiği Pakistan’da hassas bir gündem başlığı oluşturmaktadır.
TLP’nin propaganda posterlerinde sık sık “Hz. Muhammed'i onurlandırmak" adına katledilen kişilerin fotoğraflarını görmek mümkündür.
Bu fotoğrafların propaganda amaçlı kullanımının en dikkat çeken örneği, 2011 yılında dine küfretmekle suçlanan valiyi öldüren ve bu eylemi, Tahrik-i Lebbeyk Pakistan'ın (TLP) kurulmasına zemin hazırlayan polis memuru Mümtaz Kadri’nin fotoğraflarıyla donatılmasıdır.
Geçmiş yıllarda, Pakistan İçişleri Bakanı, TLP üyesi olduğunu iddia eden bir adam tarafından vuruldu ve yaralandı. Parti bu eylemden sonra bu üyesini bünyesinde barındırmadı.
Pakistanlı bir Hristiyan ve tarım işçisi olan Asia Bibi, tartışma sırasında Hz. Muhammed’i aşağıladığı gerekçesiyle tartışamaya tanık olan kalabalık tarafından dövüldü ve ardından dine küfrettiği için 2009’da tutuklandı. Ertesi yıl boyunca devam eden duruşma boyunca masum olduğuna dair ifade vermeyi sürdürdü ancak yine de idam cezasına çarptırıldı. Neredeyse on yıl sonra Ekim, 2018’de bir üst mahkeme, mahkumiyetini kaldırdı ve kadın beraat etti.
Tahrik-i Lebbeyk Pakistan (TLP) partisinin destekçileri, Asia Bibi’nin serbest bırakılması yönünde verilen karara şiddetle karşı çıktı.
TLP’nin Bibi davası üzerinden devleti ele geçirme girişimleri TLP'nin popülerliğini kazandığı kadar çabuk kaybetmesine yol açtı.
Sağ kanadı temsil eden radikal grupların bir kolu olan Tahrik-i Lebbeyk Pakistan (TLP) 2016’da Mümtaz Kadri’nin idam edilmesinin ardından faaliyete geçti. Koruma polisi Kadri, Asia Bibi’ye olan desteğini kamuoyuna açıklamasının ardından koruması olduğu Pencap Valisi Salman Taseer’i öldürmüştü.
Yeni parti sağ kanattan, muhafazakar din anlayışına sahip görüşlerin sesi olmak için öne çıktı. Eylül 2017'de Lahor Ulusal Meclis’i için düzenlenen milletvekili seçimlerine katılana kadar parti görece bilinmiyordu. Ancak, TLP’nin toplam oyların yaklaşık % 8'ini alması, Pakistan'ın siyasî alanda söz sahibi elitlerini şaşırttı. Bu yeni siyasî parti, Pakistan'ı bir refah devleti haline getirme, terörü, yolsuzluğu sona erdirme ve İslâm Peygamberi'nin kutsallığını muhafaza etme vaadi içeren bir manifesto yayınlamasının ardından hızla manşetlerde yer almaya başladı.
TLP, grubun küfür olarak gördüğü milletvekillerinin yemin metninin değiştirilmesindeki sözde rolü sebebiyle Adalet Bakanı Zahid Hamid’e istifa çağrısında bulunulan Kasım 2017’deki gösterilere ön ayak olmaları sebebiyle yeniden dikkatleri üzerine çekti.
Zahid Hamid, istifa etmesine, özür dilemesine ve millete Hz. Muhammed’in peygamberliğine kesin olarak inandığına dair güvence vermesine rağmen, bu tartışmalar TLP’nin, milletin politik hafızasında yer etmesine neden oldu.Temmuz 2018 genel seçimlerinde TLP, 744 adayla seçime girdi. Bu sefer parti, Sindh eyaletinde önemli miktarda oy topladı ve iki sandalye kazandı. Çok kısa bir sürede yeni bir dinî ve politik güç olarak tanınırlık sağladı.
Pakistan yüksek mahkemesinin Ekim 2018’de Bibi’nin beraatine karar vermesi, TLP’yi oluşturan ideolojik altyapıya ciddi bir darbe vurdu. Binlerce öfkeli taraftar yolları kapatırken, TLP liderlerinden biri olan Pir Afzal Kadri, idam kararını bozanların öldürülmesinin yerinde olacağını belirtti.
TLP’nin hızlı yükselişi, bu son derece dindar toplumda beliren muhafazakar görüşlere ses verecek popüler bir siyasî güç olma potansiyeline sahip olduğu yorumlarına yol açtı.
Parti, küfür konusunun etrafında şekillenen ateşli duygulardan yararlanarak akıllıca bir strateji uyguladı. Partinin ileri gelenleri, kendilerini İslâmî değerlerin yılmaz savunucuları olarak konumlandırdı ve bu misyon, onlara büyük ölçüde halk desteği sağladı.
Parti ayrıca, kendi partileriyle uyuşamayan, iddialı adayların da kapısını çalarak akıllıca bir siyaset izledi. Bu siyasî hamle, TLP'ye güvenilirlik ve tabana erişme imkanı sağladı. 2017 yılının Kasım ayında, Zahid Hamid’in küfür olarak algılanan ifadelerini protesto etmek için sokağa çıkan taraftarların sayısı, TLP’nin Pakistan’da hafife alınmaması gereken bir güç olduğun gösterdi.
Ancak, 2018'in sonlarında Bibi'nin beraat etmesini izleyen süreçte gerçekleşen, kamuoyunun dikkatle takip ettiği protestolar -ki protestolarda kamu malları yakıldı, yıkıldı ve masum vatandaşlar zarar gördü - çöküşlerinde etkili oldu.
Şiddetli protestolar
Yeni seçilen Başbakan İmran Han, protestoları sona erdirmek amacıyla; protestocuları şiddeti kızıştırmamaları ve devleti harekete geçmek zorunda bırakmamaları konusunda uyardı. Göstericiler nihayet üç günün sonunda protestolarına son verdiler ve hükumetle bir anlaşma imzaladılar.
Anlaşma, hükumetin Asya Bibi’nin yurt dışına kaçmasını önlemek için adını Çıkış Kontrol Listesi’ne (ECL) koyacağı ve tutuklanan TLP üyelerini serbest bırakacağını vadeden maddeler içeriyordu.
Ancak protestolar yatıştığı günlerin akabinde hükumet, devlet mülküne zarar veren ve protesto sırasında şiddeti körükleyen herkese karşı baskı uygulamaya başladı.
5.000'den fazla TLP taraftarı tutuklandı. Hükumet ayrıca, terörisim ve halkı isyana teşvikle suçlanan TLP liderleri Afzal Kadri ve Hadim Hüseyin Rizvi'nin peşine düştü. Suçlamaları açıklayan hükumet, vatandaşın haklarını ihlal eden, güvenliğini tehlikeye atan herhangi bir protesto karşısında sessiz kalmayacağını açıkça duyurmuş oldu. Temmuz 2019’da yapılan son duruşmada, Her iki TLP liderinin de tutuklanma sonrası kefaletle serbest kalış süresi bir sonraki duruşmaya kadar uzatıldı. Afzal Kadri’nin serbest kalış süresini uzatılmasında sağlık sorunları gerekçe gösterildi.
Bu seri manevra, devletin otorite kurmasına yardımcı oldu, ancak bu tür grupların Pakistan'da nasıl ortaya çıktığı ve bu tür gruplarla nasıl mücadele edilmesi gerektiği ile ilgili sorular cevapsız kaldı.
TLP kapatılıyor
Yargı, ordu ve parlamentodaki siyasî partilerinin çoğu, TLP’nin en büyük yanılgısının, Pakistan Genelkurmay Başkanı Kamar Bajva’yı devirme çağrısında bulunmasıyla ordunun açık hedefi olduğu konusunda hemfikir görünüyor.
İmran Khan’ın liderliğindeki hükumet parlamentoya başkanlık etse de, ordu, Pakistan’da muazzam bir siyasî güce sahip ve nadir de olsa halkın eleştirilerine maruz kalıyor ancak bu eleştirilere zorbalıkla karşılık veriyor. Mayıs 2019'da, Asya Bibi’nin Kanada’da sığınma hakkı elde etmesinden hemen önce, Afzal Kadri'nin orduya yönelik tehdidi sebebiyle özür dilemesi ve sağlık sorunları nedeniyle geri çekilmesi emredildi.
Şimdi, olayları kızıştıran iki liderin tutuklanma sonrası kefaletle serbest kalış şartlarına tabi tutulmasıyla, Asya Bibi, Kanada'da yeni bir hayat kurdu ve uzayıp giden ve hâlâ devam eden duruşma boyunca, TLP politik olarak etkisizleştirildi izlenimi oluştu.
Pakistan'da, herhangi bir dinî grup veya siyasî parti, ülkenin güçlü askerî yapısının çıkarlarını tehdit etmediği sürece varlığını sürdürebiliyor diyebiliriz. Yorumcular, askerî otoriteye karşı bir fetva yayınlamaması halinde TLP'nin de yoluna devam edebileceğini düşünüyor.
Orijinal kaynak: