Marakeş'in kalbinin attığı meydan
Marakeş’e bugünkü ününü sağlayan Câmiu’l-Fenâ Meydanı, yüzyıllardan bu yana şehir halkını ve dışarıdan gelen misafirleri ağırlayan ana mekân olmayı sürdürüyor. Her türlü satıcının, sihirbazın, yılan oynatıcısının, falcının, gezginin ve yemek yeme mekânlarının iç içe ve aynı anda yer aldığı meydan, günümüzde turistlerin de ana uğrak yeri konumunda.
Günümüzde Fas’ın en ünlü şehirlerinden biri olan Marakeş, 1062 yılında Berberî bir hanedan olan Murâbıtlar tarafından kurulmuştu. Şehir, 1147’de Murâbıtları tarih sahnesinden silen Muvahhidler eliyle yeniden inşa edildi. Murâbıtlardan kalan her şeyi yerle bir eden yeni yönetim, Marakeş’i anıt eserlerle donattı. Şehrin etrafı surlarla çevrildi, birçok İslâm beldesinde olduğu gibi, sokakların açıldığı bir ana meydan ve pazar yeri oluşturuldu.
Bu meydan, zaman içinde, kıyametteki toplanmayı andıran bir kalabalığa ev sahipliği yaptığından ötürü, “Câmiu’l-Fenâ”, yani “yokluğu toplayan” adıyla anılmaya başladı.
Marakeş’e bugünkü ününü sağlayan Câmiu’l-Fenâ Meydanı, yüzyıllardan bu yana şehir halkını ve dışarıdan gelen misafirleri ağırlayan ana mekân olmayı sürdürüyor. Her türlü satıcının, sihirbazın, yılan oynatıcısının, falcının, gezginin ve yemek yeme mekânlarının iç içe ve aynı anda yer aldığı meydan, günümüzde turistlerin de ana uğrak yeri konumunda. Meydanda Arap ve Berberî kültürünün yansımalarını görmek ve yaşamak mümkün. Fas’ın şarkıları ve ezgileri de, meydanın her yanından kulağınıza çalınır burada.
Câmiu’l-Fenâ Meydanı’nın çeşitli noktalarından Marakeş’in eski sokaklarına yürümek mümkündür. Meydanın herhangi bir yerindeki dar sokaklardan içeri girdiğinizde, kendinizi kısa bir süre içinde, eski Marakeş’in içlerinde bulabilirsiniz. Karşınıza çıkacak medreseler, camiler ve tekkeler, bu kadim şehri daha iyi özümsemenizi sağlayacaktır.
1922’den bu yana koruma altında bulunan Câmiu’l-Fenâ Meydanı, alınan tedbirlerle tarihî ve kültürel özelliklerini koruması için muhafaza ediliyor. Yine de aşırı ve plansız yapılanma, kalabalıkların sürekli akını ve yerel halkın özensiz kullanımı nedeniyle, meydanın eski dönemlerdeki “kültür merkezi” olma özelliğini hâlâ taşıdığını söylemek oldukça zor.