Le Monde: Fransa, Afrika'daki askeri varlığını yeniden konumlandırıyor

HABER MASASI
Abone Ol

Fransa, Mali'den çekildikten sonra, güç kaybettiği Afrika kıtası genelinde stratejisini yeniden gözden geçiriyor.

Le Monde gazetesi, Fransa'nın Mali'de 2014'ten beri devam eden "Barkhane" askerî gücünü çekmesinin yankıları sürerken Burkina Faso'da Fransız özel kuvvetlerinin bulunduğu üssün yaşanan darbe sırasında hedef alınması ve Rusya'nın etkisinin kıtada giderek artmasının Paris'i, askerî varlığını ve emellerini yeniden gözden geçirmeye ittiği yorumunu yaptı.

  • Gazetenin "Fransa, Afrika'da askerî emellerini yeniden tanımlama zorluğuyla karşı karşıya" ve "Rusya, Afrika'da piyonlarını Mali'den Burkina Faso'ya kadar nasıl ilerletiyor?" başlıklı iki makalesinde Fransa'nın kıtada varlığını koruma çabasına girdiği ve Rusya'nın hamleleriyle bu çabasının "sekteye uğradığı" belirtildi.

Makalelerde Fransız Savunma Bakanlığının Burkina Faso'daki gelişmeler üzerine kıtadaki üslerini yeniden konumlandırma sürecini yavaşlatarak durum değerlendirmesine girdiği ifade edildi.

Paris makamlarının bu gelişmeleri kendilerine yönelik "uyarı atışı" olarak gördüğü değerlendirmesinde bulunan Le Monde, Burkina Faso'nun uzun yıllardır Fransız üslerine ev sahipliği yaptığına dikkati çekti.

Macron’un gölge oyunu
Mecra

''Barkhane'' askerî misyonundan Fransız askerler, ordunun geri çekilmesinin bir parçası olarak Mali'deki askerî tesiste bulunan Fransız bayrağını katlıyor, 11 Ağustos 2022.

Sahel bölgesi, mayınlı dosyaya dönüştü

Haberde, "Sahel bölgesi" dosyasının Fransa'nın elinde "mayınlı dosyaya" dönüştüğüne işaret edilerek, "Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, 14 Temmuz'da Afrika'daki askerlerinin durumunu sonbaharda gözden geçireceğini açıklasa da 2024-2030 askerî yasa tartışmaları nedeniyle bu takvim uzadı." denildi.

Savunma Bakanlığı yetkililerinin "Şimdi Afrika ile daha sağlam sözleşmelere dayalı bir yol izliyoruz." dedikleri aktarılan haberde, Fransa'nın, Afrika'da güçler arasındaki rekabetin günlük yaşamın bir parçası sayıldığı dönemde yeni vaatler sunma yarışına girdiğine işaret edildi.

Haberde, bu kapsamda Savunma Bakanı Sebastien Lecornu'nun, Dışişleri Bajanı Catherine Colonna ile Nijer ve Fildişi Sahili'ni, ardından Macron eşliğinde Kamerun, Benin, Gine Bissau'yu ve 25-27 Ağustos'ta Cezayir'i ziyaret ettikleri hatırlatılarak, Lecornu'nun son olarak 15 Eylül'de Cibuti'ye gittiği ve Aden Körfezi'ndeki yaklaşık 1500 kişilik Fransız üssünü ziyaret ederek Cibuti makamlarına çeşitli stratejik tekliflerde bulunduğu bilgisi paylaşıldı.

Fransa'nın Cibuti ile 2011'de imzaladığı ve ülkeye "silahlı saldırı" durumunda Paris'e askerî yardım sağlamayı şart koşan anlaşmayı bitimine yakın 2024'te yeniden ele almayı hedeflediği aktarılan haberde, Fransa'nın benzer bir durumu 1000 askerinin bulunduğu lojistik üssü nedeniyle Fildişi Sahili ile de ele aldığı kaydedildi.

Haberde Fransa'nın Afrika'yla hem iş birliğini hem de operasyonel anlamdaki yakınlığını sağlamlaştırmak isteğine işaret edildi.

Paris, kıtayı ikna edebilecek mi?

Haberde Fransa'nın, daha çok askerî eğitim desteği ya da uzaktan operasyonlar aracılığıyla iş birliğini sürdüğü kıtada 1990'lardan bu yana daralmaya başlayan eylem planını yetersiz görmesi nedeniyle yeni yaklaşım geliştirmeye odaklandığı değerlendirmesi yapıldı.

  • Fransa'nın bu yaklaşımında ilk etabın, Kamerun gibi "ihmal edilmiş" ülkelerle özellikle askerî ilişkilerini geliştirme hedefi olduğu vurgulanan haberde, Savunma Bakanı Lecornu'nun "Kamerun'da Fransa'ya ihtiyaç var, hayal kırıklığına uğramış olsak da." ifadeleri hatırlatıldı.

Le Monde'un haberinde, Fransa'nın bu kapsamda 3 Ekim'de General Thierry Marchand'ı, Yaounde Büyükelçisi olarak Kamerun'a atadığı bilgisi paylaşıldı.

Fransa'nın Gine Körfezi ülkeleriyle de ilişkilerini tazeleyerek terörle mücadele, insan kaçakçılığını önleme, uyuşturucu trafiğini engelleme amacıyla eğitim ve uydu desteği vermeyi planladığı kaydedilen haberde, bütün bu ülkelerin Paris'in "yeni yaklaşımı" ile ikna olmalarının belirsizliği vurgulandı.

1961 Paris Katliamı'nda "devletin zirvesinin" Cezayirlilerin katline göz yumduğu kanıtlandı
Mecra

Haberde Paris'in Sahel üssü olarak seçtiği Nijer'in yanı sıra Çad'ı da üs kurmak için yakın markaja aldığı ifade edildi.

Afrika'daki Rusya-Fransa savaşında kim olacak?

Kıtada son dönemde Rusya tarafından "sömürgeci kimliğiyle" gündemde tutulan Paris'in Afrika stratejisini belirlemede zorlandığına ve bunu gizli tutmaya çalıştığına değinilen haberde, Fransa'nın yeni Afrika planında yol haritasının net olmadığı, stratejisinin ABD'nin 2000'li yıllarda yürüttüğü Bölgesel Güvenlik İş Birliği Askeri Stratejisi'ne benzediği değerlendirmesi yer aldı.

  • Haberde Fransa'nın iş birliğinin iyi durumda olduğu Senegal, Gabon gibi ülkeler dahil "Afrika dosyasını" yeniden düzenleme zorunluluğunu kabul ettiği ve bunun üzerinde çalışmaya başladığının altı çizildi.

Öte yandan "Rusya, Afrika'da piyonlarını Mali'den Burkina Faso'ya kadar nasıl ilerletiyor?" başlıklı haberde Le Monde, Rusya'nın aylardır kıtada sosyal medya "aktivist taburu" üzerinden Fransız karşıtlığını körüklediğini yazdı.

Fransız bir yetkilinin "Ukrayna savaşı sürdüğü müddetçe Afrika cephesinde uyanık olmamız gerekiyor." ifadesine yer verilen haberde, Burkina Faso'da 1 Ekim'de yaşanan darbeyle Fransa'nın "topun ağzına" girdiği ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i memnun edecek bir durum oluştuğu anlatıldı.

Haberde ayrıca "Cunta yönetiminin Fransa'yı hedef göstermesiyle Burkina Faso vatandaşlarından bazıları ellerinde Rus bayraklarıyla sokaklara döküldü ve sömürge dönemi sembolü olarak görülen Fransız Büyükelçiliği, enstitüsü, lisesi, kültür merkezi ile 2013'ten beri Fransız askerlerinin bulunduğu Kamboinsin üssünü hedef aldı." ifadesine yer verilerek ülkenin eski devrik liderlerinden ve Fransa'nın müttefiklerinden Blaise Compaore'nin bu üste himaye edildiği hatırlatıldı.

Kartpostal 1890'lı yıllarda özellikle Avrupa kıtasında sıkça kullanılan bir iletişim aracıydı. Yurtdışı seyahatlerinden bir hatıra kalmasını isteyen seçkin ve orta sınıf Avrupalılar kartpostallar yoluyla gittikleri ülkelerdeki "farklılıkları" ve "çeşitlilikleri" ailelerine ve arkadaşlarına aktarmış oluyorlardı. Kartpostallar bir dönem Avrupa'da öyle büyük bir yaygınlık kazandı ki özellikle 1895'ten I. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar altın çağını yaşadı. Her tüketim nesnesi gibi zaman içinde çok fazla çeşitleri ortaya çıkmaya başlayan kartpostallar hızla Avrupa sömürgesi topraklardan "egzotik" ve "ilginç" görselleri Avrupa'nın dört bir yanına yaymaya başladı. Bu ilk bakışta masummuş gibi görünen renkli kartlar, sömürge haline getirilmiş topraklardan Avrupa'ya bilgi ve iyi dilekler aktarmanın yanı sıra belki de daha çok özellikle Avrupa'nın uzağında kalmış coğrafyalar ve halklar hakkındaki söylentileri ve klişeleri güçlendirmeye yaramıştı. Kartpostallarda yer alan görseller, gönderildikleri kişilere Avrupa sömürgesi halkların gündelik hayatını, yaşam şartlarını ve hatta ekonomik durumlarını -çoğunlukla karikatürize ederek- yansıtıyordu. Özellikle Afrika'yı anlatan çoğu kartpostal, aynı yıllarda çekilmiş pek çok fotoğraf ve görsel materyalden daha fazla Afrika'nın tarih ve kültürden yoksun karanlık bir kıta olduğu düşüncesini Batılıların zihninde güçlendiriyordu. Batı'nın "kültürel üstünlüğü"nün antitezi olarak, Afrikalılar ve Amerikan yerlileri kartpostal temsillerinde kültürel mülkiyeti olmayan "vahşi, medeniyetsiz, egzotik bir öteki" olarak nitelendirildi. İşte bu kartpostallarda yer alan Afrika halklarının basmakalıp görsel temsilleri, Avrupa'nın Afrika'daki sözde "uygarlaştırma misyonu" mantığında kritik bir rol oynadı. Genel olarak, Afrika kıtasıyla ilgili tasarlanan tüm kartpostallar sömürge-misyoneryerlerin yerli halk üzerindeki "medenileştirici" etkisine odaklanıyordu.


Fransa, Moskova'yı ağları üzerinden Fransız karşıtlığını körüklemekle suçluyor

Haberde Fransa'ya yönelik söz konusu saldırıların "Moskova'nın üflemesiyle" oluştuğu aktarıldı.

Fransız bir yetkilinin ifadelerine atıfta bulunulan haberde, Rusya'nın, bazı Afrika ülkelerinde Fransız karşıtı kamuoyu oluşturmak için aktivistler ve sivil toplum ağları üzerinden Batı Afrika'da son derece güçlü bir etki alanı kurduğu ve hedeflerini başardığı vurgulandı.

Rusya'nın, Fransa'nın Afrika'daki kırılgan ilişkilerinden beslediği bu durumun gelecek dönemde kıtada Fransa'yı "reddedilme" durumlarıyla sıkça karşı karşıya bırakacağına işaret edildiğini söyleyen haberde

"Paris için tarih korkunç bir şekilde tersine döndü. 10 yıllık Fransız askerî varlığından sonra Mali, şimdi Rusya'nın etki bölgesi olarak algılanıyor. Fransa'nın başlıca müttefiklerinden Nijer ve Fildişi Sahili, düzenli olarak Rus yanlısı etki ağlarının saldırılarının hedefi oluyor." denildi.