İşkodra'da ayakta kalan son Osmanlı: Kurşunlu Camii

İBRAHİM REŞİD
Abone Ol

Halk arasında, kurşun kaplı kubbesinden dolayı "Kurşunlu Camii" olarak bilinen yapının asıl ismi, banisine nispetle Buşati Mehmet Paşa Camii'dir. Kurşunlu Camii, yüksek kubbeli yapısı ve şirin avlusu ile tam bir Osmanlı eseriydi. Ancak 1944'te Anavutluk idaresini, devrimle ele alan solcu-komünist Enver Hoca yönetimi, diğer tüm dinî yapılarla beraber Kurşunlu Camii'nin de kaderini değiştirecekti. Kurşunlu Camii, baskıcı yönetimin İşkodra şehrinde de uyguladığı dinî yapı soykırımından, tek başına, minaresini kaybederek ancak kurtulabildi. 1991 yılında binlerce kişinin katıldığı duygusal ve heyecanlı bir törenle yeniden ibadete açılan cami, bugün Arnavutluk yönetiminin civardaki nehirlere açtığı kanalların mağduru oldu. Yağışların arttığı sonbahar ve ilkbahar aylarında yaşanan taşkınlar, caminin haftalarca sular altında kalmasına neden oluyor.

Bugün Arnavutluk Cumhuriyeti'nin kuzeyinde tarihî ve turistik unsurlarıyla önemli bir şehir olan İşkodra; aynı zamanda Osmanlı Devleti'nin Balkanlardaki son kalesiydi. İşkodra, Balkan savaşları sırasında, Kastamonulu Hasan Rıza Paşa komutanlığında, destansı bir savunma yapılmasına rağmen, kısıtlı imkanlar ve başkent İstanbul'la toprak bağlantısının kopması sebepleriyle, Karadağlılara terk edildi.

İşkodra, etrafını saran nehirleri, doğal güzellikleri ve temiz havasıyla ilgi çeken bir şehir.

Karadağlılar burada ancak bir yıl tutunabildi ve şehir büyük devletlerin müdahalesi ile yeni kurulan Arnavutluk'a katıldı. Şehirden ayrılmak zorunda kalan Osmanlılar, geride hatıra olarak birçok cami, medrese vb. yapı ve atalarının mezarlarını bıraktılar. Bu hatıralardan biri de Kurşunlu Camii'ydi.

Halk arasında, kurşun kaplı kubbesinden dolayı "Kurşunlu Camii" olarak bilinen yapının asıl ismi, banisine nispetle Buşati Mehmet Paşa Camii'dir. Tarihi Rozafa kalesi ile Drin nehri arasına camiyi 1773 yılında inşa ettiren Mehmet paşa, soyu Venediklilere dayanan ve Kuzey Arnavutluk'u 1756-1831 yılları arasında yarı bağımsız bir şekilde yöneten Arnavut Buşati ailesine mensuptu.

1773 yılında inşa edilen Kurşunlu Cami, Enver Hoca döneminde yıkılan minaresi dışında, bugün hâlâ ayakta.

Köklü bir aile olan Buşatiler, ilerleyen yıllarda Osmanlı Devleti'ne ve sonrasında Arnavutluk Cumhuriyeti'ne önemli yönetici ve kültür adamları yetiştireceklerdi. Buşati Mehmet Paşa'nın İşkodra'ya yaptırdığı iki camiden biri olan Kurşunlu Camii, yüksek kubbeli yapısı ve şirin avlusu ile tam bir Osmanlı eseriydi. Cami Osmanlılar yönetiminde ve karanlık Enver Hoca dönemine kadar Arnavutluk idaresinde, uzun yıllar bölge Müslümanlarına hizmet etti.

İlk ateist devleti kuran diktatör: Enver Halil Hoca
41 yıl boyunca Arnavutluk'u diktatör olarak yöneten Enver Halil Hoca'nın komünizmden ateizme uzanan sonunda hocaizm olarak vücut bulan ideolojilerle yoğrulu hayat hikâyesi...


Enver Hoca, yaklaşık 40 yıl boyunca Komünist bir rejimle yönettiği Arnavutluk'un dünyayla olan bağlarını koparmış, ülkeyi içine hapsetmişti.

22 Ekim 1944'te Arnavutluk idaresini, devrimle ele alan solcu-komünist Enver Hoca yönetimi, diğer tüm dinî yapılarla beraber Kurşunlu Camii'nin de kaderini değiştirecekti. Arnavutluk'ta sosyalizmi inşa etmek ve kendi istediği tarzda bir toplum oluşturmak isteyen Enver Hoca, ateist bir devlet hayaliyle, kelimenin tam anlamıyla tüm dinî inançlara savaş açtı.

Din adamları hapsedildi, cami ve kiliseler ya kapatıldı ya yerle bir edildi. Kurşunlu Camii, baskıcı yönetimin İşkodra şehrinde de uyguladığı dini yapı soykırımından, tek başına, minaresini kaybederek ancak kurtulabildi. Enver hoca İşkodra'da Kurşunlu Camii ile beraber bir de kiliseyi ayakta bıraktı. 1990 yılına kadar cami ibadete kapatıldı ve depo benzeri çeşitli işlevlerde kullanıldı. Kurşun kubbesinin büyük kısmı değişik amaçlarla söküldü.

Enver Hoca'nın 1985 yılında geçirdiği kalp krizi nedeniyle ölmesiyle beraber kurduğu baskıcı idare de çözüldü ve Kurşunlu Camii için yeniden ezanlı, namazlı günlerin kapısı aralandı. Kurşunlu Camii'ni yeniden açacak olan Sabri Koçi, yaptığı İslâmî faaliyetler nedeniyle Enver Hoca tarafından 1966 yılında hapse atılmıştı.

Kurşunlu Camii, 1991 yılında, binlerce Müslüman'ın katıldığı cuma namazıyla birlikte yeniden ibadete açıldı.

Hafız Sabri Koçi, 1986 yılında değişen yönetimle beraber tahliye oldu. Hilafetin kaldırılması ile beraber Arnavutluk'ta en üst düzey İslâmî yapı olarak kurulan Arnavutluk Müslüman Topluluğu'nun baş müftülüğünü de yürüten Sabri Koçi, Osmanlı medrese geleneği tarzında eğitim almış, mücadeleci ve dindarlığında samimi biriydi.

Yeni yönetimin nispeten sağladığı rahatlıkla, İslâmî faaliyetler için kolları sıvayan baş müftü, Enver Hoca tarafından kapatılan Arnavutluk Müslüman Topluluğu'nu 1990 yılında yeniden aktifleştirdi.

  • Kurşunlu Camii, Müslüman Arnavutluk Topluluğu'nun, bilhassa baş müftünün, uzun uğraşları sonucunda 1991 yılında binlerce kişinin katıldığı duygusal ve heyecanlı bir törenle yeniden ibadete açıldı. Tören cuma günü yapıldı ve ilk cuma namazını baş müftü kıldırdı.

Kurşunlu Camii'nin yeniden ibadete açılırken. Hafız Sabri Koçi, kürsüden Müslümanlara sesleniyor.

Tüm bu badireleri atlatan Kurşunlu Camii, en son yakın zamanda Arnavutluk yönetiminin tarım politikaları sebebiyle, civardaki nehirlere açtığı kanalların mağduru oldu. Bugün, yağışların arttığı sonbahar ve ilkbahar aylarında yaşanan taşkınlar, caminin haftalarca sular altında kalmasına neden oluyor.

Sel baskınları ve şehrin merkezinin camiden uzaklaşması düzenli cami cemaatini neredeyse yok etmiş durumda. Sel baskınları, caminin etrafında ufak bir hendek oluşturduğu için cami avlusuna ancak küçük bir köprü vasıtasıyla ulaşılabiliyor. Baskınlarda cami ile beraber civardaki evler ve cami girişinin sol tarafında kalan Osmanlı kabirleri de sular altında kalıyor.


Selanik'te parlayan son Osmanlı yıldızı
Mecra

Cami, yakınındaki Boyana ve Drin nehirlerinden tarım arazilerine çekilen sulama kanalları nedeniyle haftalarca sular altında kalıyor.

2015 yılında TİKA tarafından restorasyon sırasına alınan Kurşunlu Camii'nin restorasyonu 2018 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bırakıldı. Caminin sel baskınlarından kurtarılması için; taşınması veya etrafının yükseltilmesi seçenekleri üzerinde duruluyor.