Afganistan sahnesinin yeni aktörü: Molla Abdulgani Birader

SELMAN SAMİ YASİN
Abone Ol

Taliban’ın Afganistan’ı tamamen ele geçirmesiyle beraber kurulacak meşru hükümetin devlet başkanı olarak ismi geçen Molla Abdulgani Birader, henüz 12 yaşındayken kendisini topraklarını işgal eden Sovyet birlikleriyle çatışırken buldu. Molla Birader, Molla Ömer'le birlikte Kandahar’daki medresede Afgan Taliban'ın temellerini atan isimdir. Askerî ve siyasi zekâsıyla ön plana çıkan Molla Birader, 1996'dan Taliban’ın yönetimi kaybedeceği 2001 yılına kadar ülkede kritik görevler üstlendi. Pakistan istihbaratı ile CIA’in ortak operasyonu neticesinde Pakistan’da tutuklanan Birader, 2018 yılının sonbaharında ABD ile barış görüşmelerini başlatma şartıyla serbest bırakıldı. Molla Birader, sonraki süreçte hem Afgan hükümeti hem de ABD ile müzakereleri yöneten kişiydi. Kabil’in düşmesini ve başkanlık sarayının teslim alınmasını Doha’daki mütevazı odasından takip eden Molla Birader, "Afganistan İslam Emirliği"nin en güçlü başkan adaylarından biri.

Son iki sene içerisinde ismini sık sık duyduğumuz Molla Abdulgani Birader, Taliban’ın Afganistan’ı tamamen ele geçirmesiyle beraber kurulacak meşru hükümetin devlet başkanı olarak zikredilmekte. Örgütün iki numaralı ismi, Doha’da ABD heyeti ile yapılan görüşmelerde öne çıkmış, sonrasında da yaptığı açıklamalarla Taliban’ın 90’lardaki anlayışından daha farklı biz çizgide olduğu intibaını uyandırmıştı.

Taliban'ın barış müzakerelerini yürüten ekibin başındaki isim Molla Abdulgani Birader’in, dönemin ABD dışişleri bakanı Mike Pompeo ile 21 Kasım 2020'de Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirdiği görüşme.

Molla Abdulgani Birader, 1968 senesinde Afganistan’ın Uruzgan Eyaleti’ne bağlı Dihravurd şehrinin köylerinden birinde dünyaya geldi. Savaşı ve savaşmayı çok sevme gibi özellikleri bulunan Peştunlar’ın Durraniler boyunun bir üyesiydi. Sürekli savaş ve siyasi krizlerin gölgesi altında bulunan Afganistan’da yaşayan diğer çocuklar gibi Birader de silahlarla erken yaşta tanışacaktı. 1979’daki SSCB işgaline karşı topyekûn direnişe geçen Afgan halkı, zorlu bir mücadeleye girişmişti. Birader, 12 yaşında kendisini Kandahar’da ülkesinin topraklarını işgal eden Sovyet birlikleriyle çatışırken buldu.

Henüz çocuk denebilecek yaşlarda SSCB’nin on binlerce ölü ve yaralıyla gerisin geriye kaçmak zorunda kaldığı 1989 senesine kadar bu direnişin içinde kaldı.

24 Nisan 1988'de Kabil şehir merkezinde Afganların işlettiği bir dükkândan çıkan iki Sovyet askeri.

Afganistan her ne kadar SSCB’nin tahakkümünden kurtulmuş olsa da içerisine düştüğü siyasi belirsizlik hali yeni bir probleme kapı aralamıştı. İslami kaygılarlaSovyetlere karşı başlatılan direniş neticesinde ortaya çıkan mücahit gruplardan her biri, ülke yönetiminin kendi uhdesinde olması gerektiğine inanmaktaydı. Sovyetlerin yardımı kesmesiyle iktidarı kaybeden Muhammed Necibullah yerine, direniş gruplarının katılımıyla yeni bir yönetim oluşturuldu. “Mücahit rejimi” adı verilen bu oluşumla Afganistan’ın yeni devlet başkanı Burhaneddin Rabbani olacaktı.

Afgan direniş grupları lideri Burhaneddin Rabbani’nin Oval Ofis'te ABD başkanı Ronald Reagan ile görüşmesi, 1986.

Burhaneddin Rabbani’nin devlet başkanı olması Afganistan’ın siyasi krizden kurtulmasına çare olmadı.

  • Rabbani’nin devlet başkanı olmasından yaklaşık iki sene sonra Molla Ömer, yakın arkadaşı Molla Birader ile Kandahar’da bulunan bir medresede Afgan halkına umut olacağını düşündüğü yeni bir oluşumun temellerini attı.

Öğrenciler Hareketi: Taliban
1996'da kurulan İslami Afganistan Emirliği altında 2001 yılına kadar Afganistanı yöneten Taliban, ABD'nin Afganistan müdahelesinden sonra gücünü büyük ölçüde kaybetmiştir. Fakat 2006'dan sonra tekrar büyümüye başlayan ve kaybettiği gücünü tekrar kazanmaya başlayan hareket Afganistan'ın en önemli aktörlerinden biri olmaya devam ediyor.


Sovyet işgaline karşı mücadelesi sırasında bir gözünü kaybeden Molla Ömer.

Böylece iki molla, Kandahar’da Taliban adı verilen örgütü kurmuş olacaklardı. Molla Birader, aynı zamanda örgütün lideri Molla Ömer’in kız kardeşiyle de evlenerek onun için bir arkadaştan daha fazlası olmuştu.

Örgüt 1994’ün Kasım ayında Kandahar vilayetini tamamen kontrol altına alarak ilk önemli başarısını elde etti. Bu başarıdan etkilenen ve ülkenin içerisinde bulunduğu kriz halinden hoşnut olmayan halkın Taliban’a olan ilgisi, örgütün kısa süre içerisinde büyümesine olanak verdi. 1995 yılında Kabil’i ele geçiren Taliban hemen hemen ülkenin tamamını kontrol altında bulunduruyordu.

1995'te Afganistan'ın başkenti Kabil’i hedef alan saldırılarından önce şehrin güneyindeki cephe hattında tatbikat yapan Taliban militanları.

  • Örgütün önemli isimlerinden olan Molla Birader, Taliban’ın yönetimi kaybedeceği 2001 yılına kadar ülkede birden fazla görev üstlendi.

Günümüzde nüfus itibariyle ülkenin ikinci büyük şehri olan Herat ile Nimruzeyaletlerinin valisi oldu. Valilik görevlerinin yanı sıra ordunun iki numaralı ismi olarak da öne çıkmaktaydı. Ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait bir belgede Birader, Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve Merkez Kolordu Komutanı olarak nitelendirilirken İnterpol ise bu ismin karşısına Taliban Savunma Bakanı Yardımcısı kaydını düşmekteydi. Tüm bunlardan anlaşıldığı üzere Molla Birader, Taliban’ın askeri yapılanması içinde en önemli isimlerden biriydi.

El Kaide
Mecra

2001 senesine gelindiğinde ise her bir Taliban mensubu gibi Molla Birader için de tehlike çanları çalmış oluyordu. Usame bin Ladin’in Taliban’a sığınmasını bahane eden ABD, dönemin isimlendirilmesiyle Afganistan İslam Emirliği’ne karşı işgal girişiminde bulundu. Taliban kısa süre içerisinde iktidarı kaybederken Molla Birader,Molla Ömer ile bir motosiklete atlayarak on yıl boyunca yeni meskeni olacak Afganistan’ın dağlarına doğru yola koyuldu.

Taliban’dan sonra ABD desteğiyle iktidara gelecek kişi ise Molla Birader’in aşiretinden Hamid Karzai olacaktı.

Hamid Karzai, ABD Özel Kuvvetleri ile birlikte, 2001.

Taliban, her ne kadar iktidardan uzaklaşmış olsa da mücadelesinden vazgeçmeyi düşünmemişti. Örgütün karşısında yeni kurulan Afgan hükümetine ek olarak uluslararası güçlerin de bulunması askerî ve siyasi zekâsıyla ön plana çıkan Molla Birader’den beklentileri arttırmıştı. Örgüt içerisindeki öne çıkan isimlerin, ABD saldırıları ile öldürülmesi neticesindeMolla Birader ismi artık daha değerliydi. Gerek Afgan hükümeti ve gerekse de ABD’ye yaşatılan ağır kayıpların arkasında genellikle onun ismi anılmaktaydı. Taliban’ın Afganistan’da yönetimi kaybetmesinin bir neticesi olarak örgüt yeni bir oluşuma gitmişti.

Çeşitli şûralar kuran örgüt, yerelleşen güçleri bu şekilde kontrol etmeyi amaçlamaktaydı. Aradan geçen zaman zarfında Molla Birader, Ketta Şûrası adı verilen merkezi Taliban yönetiminin başkanı olmuştu. Bölgesel şuralar ile örgütün siyasi, idari ve askerî yapısı bu merkezi şuranın emri altındaydı.

  • Taliban’ın aldığı her kararda etkisi bulunan ama pek de tanınmayan Molla Birader, Temmuz 2009’da Newsweek dergisine verdiği röportajda ABD’yi kastederek düşman, Afgan topraklarından çıkarılıncaya kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtmişti.

Takvimler 2010’u gösterdiğinde Molla Birader’i yakalamak üzere bir dizi operasyon için düğmeye basılacaktı.

Pakistan istihbaratı ile CIA’in ortak operasyonu neticesinde Birader, Pakistan’ın Karaçi kentinde canlı olarak ele geçirildi.

Pakistan istihbaratı ile CIA’in ortak operasyonu neticesinde Pakistan’ın Karaçi kentinde tutuklanan Molla Birader, 2010.

ABD’li yetkililerin Taliban ile mücadelede bir “dönüm noktası” olarak nitelendirdiği bu operasyona, Hamid Karzai’nin tepkisi farklı olmuştu. Zira Afgan hükümeti, Birader ile gizli bir takım müzakereler yürüterek bir barış ortamı tesis etmek amacındaydı. Bundan dolayı Birader’in tutuklanmasının Karzai’yi çileden çıkardığı dile getirilmişti. Yaklaşık iki sene sonra Pakistan hükümeti yaptığı açıklamada Molla Birader’in serbest bırakıldığını ifade etmişti.

Molla Birader, 2010’da Pakistan’daki tutukluluğu sırasında.

Ancak örgütün sözcüsü Zebihullah Mücahid, Pakistan hükümetinin bu açıklamasını yalanlayarak Molla Birader’in hâlâ hapiste olduğunu vurguladı. Taliban ile Kabil hükümeti arasındaki müzakerelerde kilit rol oynayan Molla Birader’in serbest bırakılmasını isteyenlerden biri ise Hamid Karzai’di. Karzai, 2013 senesinde düzenlediği basın toplantısında İslamabad’dan Molla Birader’in serbest bırakılmasını istemiş ve Molla Birader ile irtibat kurmak için yardım talebinde bulunmuştu.

Aradan geçen süre zarfında Taliban ile ABD barış müzakerelerini başlatmaya karar verecekti. Ancak Taliban, müzakerelere başlamak için Molla Birader’in serbest bırakılması şartını koştu.

Birçok ABD askerinin ölümünde sorumlu tutulan Molla Birader, ABD hükümetine yöneltilen tepkilere rağmen 2018 yılının sonbaharında serbest bırakıldı.

Molla Birader’in başında bulunduğu Afgan heyetin Moskova’da yürüttüğü barış müzakereleri, 2019.

Molla Birader, serbest kalmasının ardından hem Afgan hükümeti hem de ABD ile müzakereleri yöneten kişiydi. Yıllarca süren müzakereler neticesinde ABD ile anlaşan Taliban yönetimi, Afgan hükümetine karşı başlattığı operasyonlar neticesinde Afganistan’ın tamamını kontrolü altına almayı başardı.

  • Afgan hükümetini oldukça hızlı şekilde yenilgiye uğratan Molla Birader, bu durum karşısında şaşkınlığını gizlemeyerek “Böyle bir başarıya bu kadar çabuk ve kolay ulaşacağımızı beklemediğimi söylemeliyim” dedi.

Devrik devlet başkanı Eşref Gani ülkeden ayrıldıktan sonra Afganistan başkanlık sarayının Taliban mensupları tarafından teslim alınması, 15 Ağustos, 2021.

Kabil’in düşmesini ve başkanlık sarayının teslim alınmasını Doha’daki mütevazı odasından örgütün diğer yöneticileriyle beraber takip eden Molla Birader’in, kendisini Afganistan İslam Emirliği’nin devlet başkanı olarak hayal edip etmediğini bilmesek de artık Afgan halkının geleceğinin onun iki dudağı arasında olduğunu rahatça ifade edebiliriz.