Abdestsiz işçi çalıştırılmayan saray: El Hamra
Yapımı 250 yılda tamamlanan El Hamra Sarayı, Endülüs mimarisinin akıllara durgunluk veren güzellikteki taş oymacılığının en muazzam örneklerinden biridir. Hakkında birçok şehir efsanesi bulunan, şehrin Beyza Tepesi’nden seyredildiğinde ihtişamıyla gözleri kamaştıran saray, Granada’nın en kıymetli mimarî hazinesidir.
Endülüs Emevileri’nin son kalesi olan Granada, nar anlamına gelen Gırnata kelimesinden türemiş. İspanya bayrağının altında bulunan küçük nar figürü ise Granada bölgesinin Müslüman hakimiyetinden çıkarılıp İspanyolların eline geçmesinin zaferi olarak bayrakta yer alır. Granada şehrini özel kılan en büyük yapı ise El Hamra Sarayı. Hakkında birçok şehir efsanesi bulunan, şehrin Beyza Tepesi’nden seyredildiğinde ihtişamıyla gözleri kamaştıran saray, Granada’nın en kıymetli mimarî hazinesi.
El Hamra Sarayı ile ilgili çok sayıda mimarî detay ve incelik bulunuyor. Rivayete göre El Hamra Saray’ında çalışan işçiler sabahları saraya girerken abdest alırlardı. Abdestsiz taş üstüne taş koymazlardı. Bu tip manevî detaylar sarayı Müslümanların nezdinde çok daha kıymetli bir hale getirdiği için, her yıl yüz binlerce Müslüman El Hamra’yı ziyaret etmek için Granada’ya geliyor.
Sarayın mimarî açıdan küçük detayları da insanın el işçiliğinin ne derece zengin olduğunun en büyük göstergelerinden biri. Saraydaki sütunların, kemelerin, revakların, duvarların üzerinde çok sayıda “La Galibe İllallah” yazısı bulunuyor. Allah’tan başka galibin olmayacağının yazıldığı duvarlar, Endülüs Emevilerinin son büyük gövde gösterisi olarak görülüyor. Bölgedeki Emevi hâkimiyetinin son durağı da aynı zamanda burası.
Yapımı 250 yılda tamamlanan saray, Endülüs mimarisinin akıllara durgunluk veren güzellikteki taş oymacılığının en muazzam örneklerinden biri. Bu sarayın büyüsüne kapılanlar sadece Müslümanlar değil.
- El Hamra tamamlandıktan sonra İspanya kralı V. Carlos, sarayın ihtişamından etkileniyor ve sarayının bahçesine El Hamra’ya nazire olsun diye kendi adını taşıyan bir saray yaptırıyor.
Collessium mimarî örneğine benzer şekilde inşa edilen saray, El Hamra’ya nazaran gotik ve barok örneklerini barındırınca hiç kimse bu küçük saraya istenilen ilgiyi göstermiyor.
El Hamra Sarayı’nın sonu oldukça hazin oluyor. Emevi sultanların manevî hataları sebebiyle tamamlandıktan 200 sene sonra sarayın en üst noktasına kocaman bir çan yerleştiriliyor. Bunun sebebi olarak da El Hamra inşa edilirken Endülüs’ün diğer çok önemli iki şehri Kurtuba ve Sevilla tamamen işgal altındaydı. Şehirler işkencelerle katledilen Müslümanlarla doluyken sarayın yapımının durmaması ve Emevi sultanının sarayın büyüsüne kapılarak işkenceleri durdurmak için çalışmaması, El Hamra’ya Müslüman hakimiyetinde yaşaması için yalnızca iki asır veriyor.