75 yıl önce Nekbe ile başlayan süreçte bugün, 6 milyonu aşkın Filistinli mülteci konumunda

HABER MASASI
Abone Ol

14 Mayıs 1948'de, İsrail’in Filistinlilere yönelik tehcir politikası ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimleri yoluyla Filistin topraklarını Yahudileştirme girişimleriyle başlayan Nekbe süreci, bugün işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te hâlâ devam ediyor.

Filistin Merkezi İstatistik Bürosu, Filistinlilerin, zorunlu göçe tabi tutuldukları ve "Büyük Felâket" olarak niteledikleri 1948'de başlayan Nekbe'nin 75. yılı dolayısıyla yazılı açıklama yayımladı.

Açıklamada, Nekbe sırasında Filistinlilerin nüfusunun 1 milyon 400 bin civarında olduğu ve yaklaşık 800 bin Filistinlinin topraklarından zorla çıkartıldığı hatırlatıldı.

Sancıyı başlatan oylama
Mecra

Yüz yıl içinde Filistin’in yaşadığı değişimi gösteren harita. (Mor: Filistin toprakları, Siyah: Yahudilerin sahip olduğu topraklar, Çizgili mor: İsrail işgali altındaki Filistin toprakları, Gri: İsrail). Harita: Middleeasteye.

Dünya genelindeki toplam Filistinli sayısının 2022'nin sonunda 14 milyon 300 bine ulaştığı belirtilen açıklamada, Nekbe'den bu yana Filistinlilerin sayısının yaklaşık 10 kat arttığı kaydedildi.

  • Açıklamada, bir milyon 700 bin Filistinlinin 1948'de işgal edilen topraklarda, Filistinlilerin yaklaşık yarısının ise (7 milyon 100 bin) tarihî Filistin'de (Batı Şeria, Gazze ve işgal altındaki bölgelerde) yaşadığı belirtildi.


Filistinliler, İsrail'in 14 Mayıs 1948'de işgal ettiği Filistin topraklarında bağımsızlığını ilan etmesi ve Filistinlileri zorunlu göçe tabi tutması nedeniyle 15 Mayıs'ı ''Nekbe'' (Büyük Felâket) olarak anıyor.

Kudüs dahil Batı Şeria'daki nüfusun 2022 sonu itibarıyla yaklaşık 3 milyon 200 bin kişiye, Gazze Şeridi'nde ise yaklaşık 2 milyon 200 bin kişiye ulaştığı aktarılan açıklamada, "Filistinliler, tarihî Filistin'de ikamet eden nüfusun yüzde 50,1'ini oluştururken, Yahudiler yüzde 49,9'unu oluşturuyor." ifadeleri kullanıldı.

Filistin Merkezi İstatistik Bürosu'nun, Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı'na (UNRWA) bağlı İstatistik Kurumu verilerine dayanarak yaptığı açıklamada ise şu bilgiler aktarıldı:


Ortadoğu tarihinde bir kırılma: Nekbe
Mecra

1947'den bu yana BM Güvenlik Konseyi ve BM Güvenlik Kurulu tarafından Nekbe süreci ve Filistinliler için binlerce karar alınmasına rağmen içlerinden bir BM kararı dahi uygulamaya koyulmadı. Ancak 75 yılın ardından bu yıl, ilk kez, Nekbe felâketi için BM’de anma töreni düzenlendi.

  • 2020 yılı için kayıtlı mülteci sayısı yaklaşık 6 milyon 400 bine ulaşırken, bunların yaklaşık 2 milyonu Batı Şeria ve Gazze Şeridi'nde bulunuyor.

Açıklamada UNRWA'da kayıtlı mültecilerin yaklaşık yüzde 28,4'ünün Filistin ve komşu ülkelerde kendisine bağlı 58 resmî kampta yaşadığı belirtilerek Nekbe'nin sonucu olarak işgal altındaki Batı Şeria'da 2022 yılında metrekareye 569 kişi düştüğüne işaret edildi.

Gazze Şeridi'nde ise bu sayının 6 bin 19 kişi olduğu ve Gazze'yi dünyanın en yoğun nüfuslu bölgesi haline getirdiğine dikkat çekildi.


Nekbe'den dolayı hâlihazırda Filistinlilerin yüzde 80'i mülteci durumunda dünyanın farklı yerlerinde yaşıyor.

Nekbe'nin 75. yıl dönümü değil; 75 yıldır devam eden Nekbe

Filistinlilerin İsrail tarafından Nekbe'de yıkım, öldürme ve tehcire maruz kalmasıyla birlikte birçok tarihî Filistin şehri de Yahudileştirildi.

Ancak Nekbe, geçmişte yaşanan bir "Büyük Felâket"ten ibaret, bitmiş bir hadise değil; işgal altındaki Filistin topraklarının geri kalanında bugün hâlâ devam eden bir trajedi.

Nekbe, İsrail'in 1967'de işgal ettiği Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilerin tehcir edilmesi, evlerinin yıkılması ve Filistinlilerin topraklarında yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin kurulması gibi yöntemlerle sürüyor.

Nekbe'den evvel Filistin köyleri
Mecra

Vatan topraklarını terk etmek zorunda bırakılan binlerce Filistinli, içlerinde hâlâ evlerine dönebilecekleri günlerin umudunu besliyor.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir, Şeyh Cerrah ve Silvan mahalleleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın Mesafir Yatta bölgesi, İsrail içinde ülkenin güneyindeki Necef (Negev) Çölü bölgesi gibi tarihî Filistin topraklarında yaşayan Filistinliler yerlerinden edilme ve aşamalı bir tehcir yaşıyor.

  • İsrail; Meclisi, mahkemeleri, belediyeleri ve ordu kurumları aracılığıyla bu bölgelerde yaşayan Filistinli ailelerin tehcir edilmesi anlamına gelen kararlar alarak bu insanları evlerinden zorla çıkarmak istiyor. Bunun için İsrail kurumları kimi zaman "güvenlik" kimi zaman "ruhsat" gibi "yasal prosedürleri" kullanarak aşamalı bir tehcir politikası uyguluyor.

Tüm uluslararası tepkilere rağmen İsrail güçleri, Şeyh Cerrah ve Silvan mahalleleri başta olmak üzere işgal altındaki Doğu Kudüs'te Yahudi yerleşim birimlerini genişletme çabasıyla çok sayıda Filistinlinin evini yıkmaya devam ediyor.

Günümüzde, işgal altındaki Batı Şeria'da 250'den fazla yasa dışı Yahudi yerleşim birimi bulunuyor.

Bu yerlerde ikamet eden 700 binden fazla Yahudi yerleşimci, Batı Şeria'da yaşayan Filistinliler için hayatı daha da zor hale getiriyor.

Uluslararası hukuka göre, işgal altındaki topraklarda bulunan tüm Yahudi yerleşim birimleri yasa dışı kabul ediliyor.

Filistinli mülteciler şimdi neredeler?

Filistin nüfusunun yaklaşık yüzde 80'i 1948'de Siyonist güçler tarafından komşu ülkelere sürüldü. Bugün 5,8 milyondan fazla kayıtlı mülteci işgal altındaki Batı Şeria, Gazze Şeridi, Ürdün, Suriye ve Lübnan'daki toplu kamplarda yaşıyor.

Nekbe'nin ardından Filistinliler, vatan topraklarını bırakıp zorunlu olarak komşu ülkelere ve oradan dünyanın dört bir yanına göç ettiler.

Ürdün'deki 2.3 milyon kayıtlı mülteci 10 kampta; Gazze Şeridi'ndeki 1.5 milyon kayıtlı mülteci 8 kampta; Batı Şeria'daki yaklaşık 1 milyon kayıtlı mülteci 19 kampta; Suriye'deki yarım milyon kayıtlı mülteci 12 kampta; Lübnan'daki 200 bin kayıtlı mülteci 12 kampta yaşamaya devam ediyor.