Tripoliçe bir soykırımdır
Tripoliçe'de 35 bin Türk'ü katlettiler. 1821'de Osmanlı'ya karşı başlayan Yunan isyanı ile tarih öyle bir soykırıma şahitlik etti ki Batılı aydınlar bile bunu gizlemek istemedi.
İngiliz tarihçi Walter Phillips şöyle anlatıyor: Kadınlar ve çocuklar, öldürülmeden önce işkencelere tabi tutuldu.
Yol kenarları cesetler ile doldu. Kadınların ve çocukların bulunduğu Müslüman kitleleri, sığır gibi doğrandı.
İsyanı yöneten Yunan komutan Kolokotronis, her yer cesetlerle dolduğu için şehrin kapısından hisara kadar atının ayaklarının yere hiç dokunmadığını söyledi.
İngiliz tarihçi William Clair'den de dinleyelim.
"Katliam öldürecek başka Türk kalmadığında sona erdi. İnsanların kolları, bacakları kesildi ve ateşin üzerinde yavaşça kızartıldılar. Hamile olan kadınların karınları deşildi, kafaları kesildi ve köpek kafaları bacaklarının arasına sokuldu. Cumadan pazara kadar hava cığlık sesleriyle doluydu."
Peki İngiltere borsasında açılan Yunan isyanı senetlerini biliyor musunuz?
Senetler, Yunanistan’ın savaştaki başarılarına ve başarısızlıklarına göre inip çıkıyordu.
Yani soykırım üzerinden bahis oynuyorlardı. Avrupa bu soykırımı desteklemiş, İngiltere'deki Siyonistler propaganda makinesini kurmuştu. Sözde insan haklarından bahseden Batı'nın karnesinde ağır bir leke olarak bulunan Tripoliçe, aşırıcı Yunanlar için ise bir iftihar meselesi.