Savaşı, sürgünü ve soykırımı anlatan sanatçı: Emily Jacir
Hepimizin tek bir gündemi var: Filistin halkına yaşatılan soykırım…
Filistin halkının tarihi, sürgünler, kayıplar ve direnişlerle dolu. Genellikle büyük haber başlıkları arasında kaybolan ya da yanıltıcı şekillerde sunulan bu kayıplar ve direnişler, hem Filistinli hem de uluslararası sanatçılar tarafından dünyaya anlatılıyor, anlatıldı. Bu sanatçılar arasında öne çıkan isimlerden biri de Emily Jacir.
Emily Jacir, kökenlerini, sürgününü ve Filistin halkının tarihini sanata dönüştüren bir sanatçı. "1948" (2006) adlı eseri, Filistin diasporasının belleğini ve kaybedilen köylerin isimlerini bir mülteci çadırına işleyerek, Nakba'nın hafızasını somutlaştırıyor. Jacir, bu projede, Walid Khalidi’nin "All That Remains" adlı kitabında arşivlenen köylerin isimlerini stüdyosundaki çadıra işlemiş. Ancak bu sadece bireysel bir eylem değil; projeye 140'tan fazla kişi katılmış, hikayeler paylaşmış, sosyalleşmiş ve birçok köyün yıkımının hikayesi tekrar tekrar anlatılmış. Bu, topluluk temelli bir sanatsal direnişin en iyi örneklerinden biri diyebiliriz.
Emily Jacir gibi sanatçıların eserleri, medyanın ve devletlerin yanıltıcılığı karşısında kritik bir öneme sahip. Onların sanatı, tarihin ve hafızanın yeniden yazılmasına, unutulan hikayelerin tekrar hatırlanmasına ve sürgün edilen bir halkın sesinin dünyaya duyurulmasına yardımcı oluyor.