Japonya'nın eşsiz tuvalet kültürü ve Tokyo Toilet projesi
Wim Wenders'in son filmi Perfect Days (Mükemmel Günler); izleyicilere sadece bir hikaye sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Japonya'nın dikkat çekici tuvalet kültürünü de gözler önüne seriyor. Filmde, Tokyo'da her sabahın ilk ışıklarıyla birlikte halka açık tuvaletleri temizleyen bir Japon temizlik görevlisinin hayatı anlatılıyor. Bu iş, yüzeyde çekici görünmeyebilir ancak filmdeki tuvaletler adeta mimari şaheserler. Şeffaf duvarları kapıyı kilitlediğinizde opaklaşan bir tuvalet, ahşap kaplamalı zarif bir başka tuvalet ve beyaz kubbeli, adeta bir uzay gemisini andıran bir yapı...
Japonya'nın tuvalet kültürü gerçekten de bir övgüyü hak ediyor. Bu kültürün en dikkat çekici yönlerinden biri, Tokyo'nun Shibuya bölgesindeki 17 halka açık tuvaleti yenilemek için ünlü mimarlar Ando Tadao ve Kengo Kuma'nın öncülüğünde başlatılan gerçek bir projeye yer verilmesi. "Tuvaletler genellikle karanlık, kirli ve kokulu olarak görülür," diyor Nippon Vakfı'ndan Yamada Akiko. "Biz bu imajı değiştirmek istedik." Bu dönüşüm çabası, tuvaletlerin sadece işlevsel alanlar olmaktan çıkıp, estetik ve yenilikçi mekanlara dönüşmesini sağladı.
Tokyo'da tuvaletlerin yaygınlığı da oldukça etkileyici. Londra'da her 100.000 kişiye 14 halka açık tuvalet düşerken, Tokyo'da bu sayı 53. Üstelik bu tuvaletlerin yüksek teknolojik özellikleri de dikkat çekiyor. Japon tuvalet yorumcusu Maritomo, bu tuvaletleri Japon misafirperverliğinin bir sembolü olarak görüyor.
Japonya'nın tuvalet kültürü, sadece bir temizlik ve hijyen standardı değil, aynı zamanda toplumsal değerlerin ve estetiğin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bu eşsiz kültür, Japonya'nın diğer birçok alanda olduğu gibi, yenilikçilik ve geleneklerin bir araya geldiği bir alan.