Yemen kan ağlıyor: 20 milyon kişi açlıkla mücadele ediyor
Yemen için barış görüşmeleri sürerken ülkede yoksulluk, ölümcül hastalıklar her geçen gün artıyor. BM ülkede 20 milyon kişinin açlıkla mücadele ettiğini 250 bin kişininse en kötü seviye olarak tanımlanan 5. aşamaya ulaştığını belirtti. 2017’de Yemen’e giden İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüsü Bekir Arslan, ülkedeki çığlığı GZT’ye anlattı.
Yemen'de yaklaşık dört yıldır devam eden iç savaş ülkeyi her geçen yıkıma götürüyor. Yemen'de 2015'ten bu yana süren şiddetli çatışmalar ülkede yoksulluk ve ölümcül hastalıkların artmasına neden oluyor.
BM İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Lowcock, Yemen'de ilk kez 250 bin kişinin 5. aşama olarak nitelendirilen en kötü seviyede açlık, ölüm ve fakirlikle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerken Türkiye'nin Sana Büyükelçisi Levent Eler, Yemen'de yaşanan insanlık trajedisine ilişkin şunları ifade ediyor:
- ''Nüfusun yüzde 80'inden fazlası yani yaklaşık 22 milyon kişiYemen'de insani yardıma muhtaç. 12 milyondan fazla kişinin ciddi açlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğu biliniyor. 2 milyon kişi de ülke içinde yerlerinden edilmiş durumda. Sivil kayıpların üçte biri de kadın ve çocuklar.''
2017’de 15 günlüğüne Yemen’e giden İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüsü Bekir Arslan, Yemen'e dair izlenimlerini GZT’ye anlattı.
Mart 2017’de Yemen'e giden İHH İnsani Yardım Vakfı gönüllüsü Bekir Arslan Yemen'e gidiş sürecinin zorluğuna dikkati çekerek şunları kaydetti:
- "Yemen bir Suudi koalisyonu gücü tarafından ambargo altında tutulduğu için uçuşa kapalı, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, Yemen'in hava sahasını kontrol ediyor. Bu yüzden biz Yemen'e Mısır üzerinden geçtik.
- Yemen'e gitmeden önce Yemen Devletinden vize almamız gerekiyordu.
- İstanbul’daki Türk görevli ‘siz şu zamanda niye gidiyorsunuz’ demişti. Çok sıkıntılı bir dönemde gitmiştik Yemen’e."
"Uçakla gitmemize rağmen yolculuk 1 günü aştı"
"Daha yola çıkmadan zor bir yolculuğa çıktığımızı biliyorduk. O dönem sadece Mısır veya Ürdün üzerinden uçuş vardı Yemen’e direk uçuş yoktu. Yemen’in resmi havayolu şirketi çalışmıyor. Sadece Mısır ve Ürdün'e uçuyor. Resmi hükümet haricinde bulunan diğer bölgelerden İran’a uçuşlar yapılıyor. Biz Mısır üzerinden girmiştik, Mısır ile aramız iyi olmadığından sorunlu bir uçuş olmuştu bizim için. Uçakla gitmemize rağmen yolculuk 1 günü aşmıştı."
Yemen'e iki kişi gittiklerini belirten Arslan, ülkedeki görevinin yapılan yardımları takip etmek ve yerine ulaştırmak olduğunu açıkladı.
İlk olarak Aden’e ulaştıkları söyleyen Arslan Aden'e dair şu bilgileri verdi:
- "Aden, yakın zamanda Husiler tarafından alınmış sonrada BAE-Suud koalisyonu tarafından bombalanmak suretiyle geri alınmış bir bölgeydi. Bizim gittiğimiz dönemde Aden bombalanmış binaların, tank enkazlarının bulunduğu, sıcak çatışmaların yakın bir zamanda yaşandığı bir bölgeydi. Resmi hükümet Aden’i elinde tutuyor Husiler ise Sana bölgesini."
Yemen'e ulaşmalarının ardından ilk fark ettikleri şeyin elektriğin olmaması olduğuna dikkati çeken Arslan, "Savaş bölgesinde olduğumuzdan dolayı her yerde jeneratörler çalışıyordu, ancak jeneratörlerin çok maliyetli olması nedeniyle çoğu kişi kullanamıyordu.
Bu nedenle şehir akşamları zifiri karanlığa dönüyordu. Halbuki ülkede elektrik santrali varmış; ancak çalışması için gereken yakıt Suudi Arabistan tarafından kontrol edildiği için düzenli elektrik kullanamıyorlardı. İkinci dikkatimi çeken şey ise, Yemen'de herkesin silahının olmasıydı. 8 yaşındaki çocuklarda bile silah vardı, dolu veya boş herkes silah taşıyordu." şeklinde konuştu.
Bekir Arslan'ın GZT'ye yaptığı açıklamalardan öne çıkan kısımlar şöyle:
"Yardımlardan dolayı memnunlar ama bir yandan da kırılganlardı"
"Kasabaları, köyleri dolaşarak yardımları ulaştırırken şunu fark ettik. İnsanlar bir yandan yardımlardan dolayı memnunlardı ama bir taraftan da kırılganlardı. Çünkü gelecekte başlarına ne geleceğini bilmiyorlar, iki üç defa göç etmişler, yakınlarını kaybetmişler veya yaralanmışlar. Bu şekilde hayatlarını devam ettirmeye çalışıyorlar, çalılıklar veya buldukları muşambalar altında, küçük çadırlarla kendilerine yurt edinmeye çalışan insanlardı onlar. Bize Yemen'e gitmeden önce Yemen halkının gururlu olduğunu söylemişlerdi. Orada da bunu bizzat yaşadım. Yani yaşananları içlerine sindiremiyorlardı. Kendilerinin neden olmadığı bir çatışmanın ortasında kalmış insanlar sonuçta. Bu insanlar bir vekalet savaşının orasından yaşamak zorunda kalmışlar. Aden'de gördüğüm şey buydu."
Yemenlilerin Türkiye'den büyük beklentileri var
"İnsanlar Türkiye’den geldiğimizi öğrendiklerinde bize daha farklı bir gözle bakıyorlardı. ‘Türkiye ile bir bağımız var, tarihi ve coğrafi bağımız var, bu nedenle beklentilerimiz var’ diyorlardı. Türkiye’nin diplomatik adımlar atarak bir şekilde savaşı durdurmasını istiyorlardı."
- "Benim de babamın dedesi Yemen’e gidip dönmeyenlerden. Benim de böyle bir şahsi bağım var orayla. Türkiye’ye dönmeden önce bunu oradakilere anlatınca çok duygulanmışlardı. ‘Dedenizden yıllar sonra yine bizim için buraya geldiniz ‘demişlerdi."
"Yemenliler gururlu insanlar"
"Yardımların gelmesi mutlaka önemli ama Yemenliler gerçek bir çözüm istiyor. Türkiye’den de beklentisi bu yönde. Yemenliler zor bir dönemden geçiyor olsalar da bu duruma alışık olmadıkları için yardımları çekine çekine alıyorlardı. Gururlu insanlar oldukları için yaşadıklarını sindiremiyorlar."
"Bir yerde kontrol noktası oluyor, kontrol noktasını geçtikten 10 dakika sonra, tekrar bir kontrolden geçiyorsunuz. Aynı sorulara tekrardan muhatap oluyorsunuz. 3. defa aynı 4. defa aynı hatta 5. kontrol noktalarından geçiyorsunuz."
"İnsanlar ilaç sırası bekliyor ama ortada bir ilaç yok"
"Beni orada şaşırtan bir diğer nokta ise Afrikalı mülteciler oldu. Bir mahallede daha önceden Somali’den Yemen’e göçen ve orada yaşamaya çalışan insanlarda orada kapana kısılmış durumdalar.
Somali mahallesine gittiğimizde sağlık ocağına gittik, binlerce insan vardı fakat 2 ya da 3 tane doktor vardı. İnsanlar ilaç sırası bekliyor ama ortada bir ilaç yok. Tamam, orada bir şekilde hastalığı teşhis ediliyor; ama ortada ilaç olmadığı için sağlık ocağının önünde bekliyorlardı.
Çok fazla Somalili Etiyopyalı gördüm orada. 15 günde yaklaşık 4 bin kilometre yol yaptık biz orada, bu sürede bir kasabadan bir kasabaya yürüyen binlerce insan gördüm."
"Çocukların durumu beni çok şaşırtmıştı açıkçası, daha fazla Afrika’da görmeye alışık olduğum bir durumdu. Afrika’da karınları genelde şiştir çocukların, bu bir hastalıktan dolayıdır.
Çocukta olmaması gereken bir şişkinlik vardı bu Yemen’deki çocuklarda da vardı. Bu açlıktan kaynaklanıyor, yetersiz beslenmeden kaynaklanan hastalıklar yüzlerine sirayet etmiş durumda."
"Yemen'de kısa vadede çözüm zor"
"Kısa vadede taraflar, Suudi Arabistan, İran ve Birleşik Arap Emirlikleri bu işi bitirmediği sürece ben biteceğine inanmıyorum. Orada her ne kadar bölgesel faktörler olsa da tarihsel çatışmalar tekrar körüklense de bu küresel güç elini çekmediği sürece ben Yemen’de bir çözüm hissedemiyorum.
Bu durum böyle, çünkü kuşatılmış bir bölge var. Hudeyde Limanı tamamen kapalı, Sana’ya girişler sıkıntılı. İnsani yardımları ülkeye sokmakta yardım kuruluşları büyük zorluklar çekiyor. Neden? Yardım götürebilmek için bölgesel aktörlerin ikna edilmesi gerekiyor. Bu iş biraz siyasi ve diplomatik bir iş. Suudi Arabistan ne zaman oradan ablukasını kaldırırsa BAE orada ne zaman askeri üs kurmayı bırakırsa kısa vadede bir çözüm olabilir."
- "BAU kendine yakın olduğu için kendine üs görüyor, Suudi Arabistan orayı Kızıldeniz’e açılacak bir kapı olarak görüyor.İran’ın Sana bölgesinde Husilerle olan ilişkiler var. Mezhepler arası anlaşmazlıklar var."
"Yemen coğrafya olarak çok çok zor bir bölge. Zor bir bölge olduğu için aşiretler arasındaki çatışma ve kırılmalar çok uzun süreli olabiliyor, iç savaş şu an bir savaşa evrilmeye doğru gidiyor. Şuan orada bir iç savaş yok ortada bir savaş var açıkçası."
Yemen'de neden savaş çıktı?
2015 başlarında Husi isyancıların ülkenin batısının büyük kesimlerini ele geçirip, Cumhurbaşkanı Abdrabbuh Mansun Hadi'yi ülke dışına kaçmaya zorlamasından bu yana iyice yoğunlaşan çatışmalar nedeniyle, Yemen büyük bir yıkıma uğradı.
BM'ye göre çatışmalarda en az 6.600 sivil ölürken, 10.560 sivil de yaralandı. Binlerce sivil de yetersiz beslenme, çeşitli hastalıklar ve kötüleşen sağlık koşulları nedeniyle önlenebilir nedenlerden hayatını kaybetti.
Dünya Sağlık Örgütü, Yemen'de Ekim ayında her hafta 10 bin kolera vakasının bildirildiği uyarısında bulundu.