Moda ve teknolojiyi buluşturan proje "Teknolojide stil modada inovasyon"

Teknoloji ve moda kavramları yan yana yer aldığında, akla ilk gelen markaların başında Intel ve HP yer alıyor. HP, 2015 Nisan ayında dünyaca ünlü bir marka ile anlaşarak Premium serisi dizüstü bilgisayarlarını defile ile satışa çıkardı. 2016 Temmuz ayında da Intel ile başlattığı sosyal medya pazarlaması "Street Fashion" projesi ile ünlü bloggerlar, başarılı fotoğrafçılar ve HP ürünlerini kombin ederek bir pazarlama çalışması yapmaya hazırlanıyor.

Fitness bantları ve Google Glass ile hayatımıza ilk adımlarını atmaya başlayan giyilebilir teknoloji kavramı, akıllı saatlerle de hayatımızdaki yerini çoktan aldı aslında. Yakın gelecekte ise her yanımızın giyilebilir teknolojik cihazlarla donatılmış olacağından şüphe yok.

Moda ve teknolojinin iç içe geçmeye başladığı dönemde tekstil sanayii, ileri teknoloji firmalarıyla çalışmaya başladı. Bununla birlikte teknoloji şirketleri de cihazlarının kıyafetlere dikilmesi için yeni tasarımlar planlıyor.

Londra Moda Haftası podyumunda yer alan telefon ekranlarından tasarlanmış etek, giyilebilir teknolojinin en iyi örneklerinden. Her bir telefon ekranında büyük bir resmin farklı parçaları yer alıyor ve eteği taşıyan manken hareket ettikçe ekrandaki resimler de değişiyor. Bu da kumaşın ileri geri hareket ederken gölgelerden dolayı renk değiştirmesine neden olan bir görüntü yaratıyor.

Teknoloji ve modanın birleşiminden doğan bir diğer örnek ise, para harcatmayan çanta. Çantanın dibine yerleştirilen bir cihaz sayesinde kredi kartı harcamaları takip edilebiliyor. Fazla harcama yapıldığında ise sistem çanta sahibine uyarı veriyor.

Kalp atışınızdan sizin kimliğinizi algılayan bir teknolojiyle donatılmış olan Nymi bilekliği ise, bilgisayarınızı, telefonunuzu ve hatta arabanızı uzaktan kontrol etmenizi sağlıyor.

Diğer bir giyilebilir teknoloji örneği, küçük bir fotoğraf makinesi. Üzerinizde taşıdığınız The Narrative Clip, gün boyunca otomatik olarak çevrenizdeki her şeyin fotoğrafını çekiyor. Üstelik bunun için herhangi bir tuşa basmanız da gerekmiyor.

Akıllı teknolojinin size sunduğu run-n-read aksesuarıyla koşarken ya da spor yaparken bir yandan kitabınızı, derginizi, gazetenizi okuma imkanı mümkün. Saç bandınıza ya da tişörtünüzün yakasına taktığınız bu minik cihaz baş hareketlerinizi algılıyor. Bu bilgiyi bluetooth bağlantısıyla akıllı telefonunuz, tabletiniz ya da e-reader'ınıza gönderen cihaz, okuduğunuz metni baş hareketlerinizle senkronize etmiş oluyor. Cihaza dokunarak sayfa değiştirmeniz de mümkün.

Tekstil ve hazır giyim ürünlerine, su geçirmezlik, leke tutmazlık, buruşmazlık, antimikrobiyallik, değişebilirlik, UV-ışınlarından koruyuculuk, yanmazlık ve daha iyi boyanabilirlik gibi özellikler kazandıran nano­teknoloji tabanlı ürünler geliştirilip kullanıma başlanmış durumda.

Bunların dışında geliştirilen ısı, ışık, basınç, kimyasal etkilerle renk değiştiren ve dekoratif amaçlı da kullanılabilen ürünler var. Yanı sıra, bu ürünlerin nabız, sıcaklık, tansiyon gibi vücut fonksiyonlarındaki değişimleri belirleyip, kullanıcıyı uyarmaya yönelik uygulamaları da söz konusu…

Yakın bir gelecekte, kendi kendini temizleyebilen ve asla kırışmayan giysiler kullanıma sunulacaktır ki, günümüz teknolojisi buna çok da uzak sayılmaz. Tekstil ürünlerinin bilgisayar, yol bilgisayarı, müzik çalar, cep telefonu ve internet bağlantı elemanı gibi fonksiyonlara sahip olması da mümkün. Bugün vücut fonksiyonlarımızı kontrol edebilen; gerektiğinde ilaç veren, mikroorganizmalardan ve zehirli gazlardan koruyan, güzel koku veren, yaraları tedavi etmeye yarayan tekstil ürünleri şimdiden piyasaya sürülmüş durumda.

Tekstil endüstrisi, nanoteknoloji devrimiyle birlikte yeni bir döneme girmiş bulunuyor. Nanoteknolojik malzemeler kullanılarak daha önce hayal bile edemediğimiz, çok çeşitli fonksiyonlara sahip kumaşlar elde edilmekte. Üzerinize bir bardak meyve suyu dökülen pantolonunuzun suyu itme özelliği, kirlenmesine engel olmaktadır. Buna kim hayır diyebilir ki?

Giyilebilir teknolojide mesele, cebinizde taşıdığınız akıllı telefonlar ya da farklı teknolojik cihazlardan ziyade, bilgisayar ve internetle olan ilişkinin boyut değiştirmesinden ibaret aslında…

Tüm bu ürünlerin yanı sıra, nanoteknolojik kumaşlar ve yine kumaşlarda kullandıkları teknolojik cihazlarla modacılar da giyilebir teknoloji örnekleri tasarlamaya başladı. Modacı kardeşler Ezra ve Tuba Çetin, Türkiye'nin ilk giyilebilir teknoloji ürünlerini hayata geçirmek üzere teknoloji firmaları Asus ve Intel'le ile anlaştılar. “Teknolojide Stil Modada İnovasyon” isimli bir etkinlik düzenleyerek bu gelişime destek oldular. Yaşamlarını geçirdikleri şehirden tutun ailelerine kadar tasarımla iç içe yaşayan iki kardeş, Avrupa Asya coğrafyasını birbirine kenetleyen şehir gibi değişik karakterlerde olduklarını söylüyor. “Biz hayatı hızlı yaşamayı seviyoruz ve hızımıza ayak uyduracak bir teknolojiye ihtiyaç var. İntel işlemci tabletlerimiz yanımızdayken, biz nerdeysek ofisimiz de orada” diyerek anı yaşatan teknolojiyle içinde yaşadıkları zamanı kaybetmeden tasarımlarını yapabildiklerini belirtiyorlar. Onlar, bu yola çıkma kararını bir teknoloji cihazlarının bozulması üzerine gittikleri teknoloji marketinde alırlar. Tasarladıkları kıyafetleri, şık ve kullanışlı teknolojik cihazlarla süsleme fikrini düşünüp Asus ve İntel ile çalışmaya başlarlar.

Şimdilik hem pahalı hem ulaşılması biraz daha zor olan giyilebilir teknoloji ürünlerine gelecekte herkesin alışacağını düşünüyorlar. Ezra Çetin gelecekte giyilebilir teknolojinin geleceği nokta konusunda şunları söylüyor: “Uzay Yolu dizisini çocukken izlediğimizde kollarındaki saatler ile konuşurlar, ışınlanırlardı ve bu durum bize çok uzak, etkileyici gelirdi. Kısa zamanda ise teknoloji bir devrim yaparak ilerledi ve fiziksel olarak henüz ışınlanamasak da artık görüntümüzle dünyanın her yerinde olabilmemiz mümkün. Çocukluğumuzun dizisindeki aksesuarlar artık hayatımıza girdi. Önümüzdeki yıllarda ise vücut dilinden anlayan, duygulara, fiziksel hallere göre form, sıcaklık değiştiren, sağlığımızla ilgili bilgileri anında belli merkezlere iletebilen, hem akıllı hem sağlımıza değer veren materyaller ve aksesuarlar herkesin hayatında sıradanlaşacak.”

Kısacası iki tasarımcı da teknolojiyi kıyafete, modaya, stillerine ve hatta hayata taşıyorlar.

Yakın zamanda tüketiciler giyilebilir cihazları her yerde görmeye ve kullanmaya alışacak. Giyilebilir cihazlar, bugünün akıllı telefonları gibi kısa sürede hiç kuşkusuz statü sembolü haline gelecek.
Geleneksel bir toplum yapısına sahip olsa da, Türkiye'de yaşayan insanların genci yaşlısı teknolojiyle ilgilenmeye yatkın durumdalar. Neredeyse anneannelerin, dedelerin bile sosyal medya hesabı açmaya başladıkları bir dönemdeyiz. Bu yüzdendir ki, yakın zamanda para harcatmayan çantaları, nanoteknolojik kumaşlı elbiseleri, giyilebilir farklı teknolojik aksesuarlı ürünleri sokaktaki insanların üzerinde görmeye alışmalıyız.