Topal ördeğin Haçlı seferi
Fransa’dan başlayan rotanın Anadolu üzerinden Arabistan çöllerine doğru uzaması, Hıristiyan din adamlarıyla mahrem görüşmelerin yapılması, gidilen her yerde resmi muhataplar alınıp Türkiye’de devlet adamlarıyla değil, sadece patrik ile görüşülmesi, üstüne üstlük daha ilk ziyarette Türkiye karşıtı açıklamaların manşet olması aklımıza “Haçlı Seferleri”ni ve bir eşeğin üzerinde Kudüs’e doğru yürüyen Fransız keşiş Piyer Lermit’i getiriyor tabii olarak.
“Topal ördek” deyimini duymuşsunuzdur. Daha ziyade siyasetle ilişkili bir kullanım alanı var. Kendisi bıraktığı yâhut tekrar seçilmediği için görevine kısa süre sonra veda edecek olan siyasiler için kullanılıyor. Yerine bir başkasının geleceği bilindiği için artık vereceği emirlerin, yapacağı icraatların bir mânâsı olmadığından kinâye.
Deyimin ilk çıkış yeri itibariyle siyasetle ilgisi olmadığını söylemek mümkün. Borçlarını ödeyemeyen borsacıya atıfta bulunmak maksadıyla Londra Borsası’nda icad edilmiş. Fakat bu icad pek öyle eskilere gitmiyor. 18. yüzyılda duyulmaya başlanmış. İlk yazılı olduğu metin ise tarihteki ilk İngiliz Başbakanı Robert Walpole’un en genç oğlu, meşhur yazar Horace Walpole’un bir mektubu. 1761 tarihli mektup başka bir Horace’a, Sir Horace Mann’a yazılmış. Mektupta geçen ifade şu: “Boğa, ayı ve topal ördeğin ne olduğunu biliyor musunuz?” Boğa ve ayı, iki borsa tabiri. Boğa, yükselen borsa değerlerine işaret ediyor. Ayı ise düşüşe... Topal ördek de piyasaya havlu atanı tarif ediyor.
“Topal ördek” deyiminin siyaset alanına intikali ise bir asır sonra, 19. yüzyılda. Köken itibariyle Anglosakson ülkelerine ait olsa da günümüzde artık dünya çapında bir kullanım alanı var. 11 Şubat 2013’te Papa 16. Benedikt 17 gün içerisinde istifa edeceğini açıkladığında kendisine bu yakıştırma yapılmıştı. Mehmet Ali Ağca’nın suikast teşebbüsünde bulunduğu Papa 2. Jean Paul, ömrünün son yıllarında iyice elden ayaktan düşünce yine “topal ördek” olarak anılmıştı.
Topal ördeği kimse dinlemez
Obama’nın 2017 Ocak ayında yaptığı veda konuşmasını hatırlayan var mı? Konuşmasını yaparken alkışlar ve tezahüratlar bir ara öylesine yükseldi ki, Obama bir türlü kalabalığı yatıştırıp sözlerine devam edemedi. Ve nihayet hengâme dinince de o meşhur sözünü söyledi:
“Bana topal ördek diyebilirsiniz, çünkü kimse verdiğim talimatları artık dinlemiyor.”
Şakayla karışık söylenen bu sözün aslında bir ciddiyet içerdiği mâlum. Zira topal ördek vasfını alan siyasetçi, tıpkı piyasaya havlu atan tüccar gibi esâmesi okunmaz, sözü dinlenmez hâle geliyor. Evet, Obama belki birkaç günlüğüne yine başkan olarak kalacaktı. Ama sadece o kadar... Oturduğu koltuğun sahibi belliydi, birkaç gün sonra teslim töreni yapılacaktı.
Trump da şimdi bir topal ördek. 20 Ocak 2021’e dek Beyaz Saray’da oturmaya devam etse de neticede koltuğu rakibi Biden’a teslim edecek. Seçim sonuçlarına yaptığı itirazlar kabul edilirse belki bir şansı olabilir ama şu an itibariyle durumu pek umut verici görünmüyor. Topal ördek vaziyetindeki tek isim Trump değil. Trump’ın kabinesindeki bütün isimler de topal ördek konumunda. Dolayısıyla CIA başkanlığından devşirme Dışişleri Bakanı Mike Pompeo için de topal ördek deyimini rahatlıkla kullanabiliriz.
Emekli modunda takılmak
Siyasetin raconu açısından bakıldığında topal ördeklerin yapması gereken, koltuğu yeni sahibine devredene dek bulunduğu makamda tabir caizse “oyalanması”, koltuğa oturacak halefinin icraat alanını daraltmamak için elini-eteğini ciddi mevzulardan çekerek rutin işlere odaklanmasıdır.
Bizim argoda buna “emekli modunda takılmak” deniyor. Trump şu ana dek görüldüğü kadarıyla “emekli modunda takılmaya” devam ediyor. Seçim neticelerine itiraz edip boş boş gevezelik yapmaktan başka bir iştigali yok. Kabinesindeki hemen hemen tüm isimler de “emekli modunda.”
Pompeo neyin peşinde?
Bu durumun tek istisnası var: Pompeo. Neymiş? Veda turuna çıkmış. Rotaya bakar mısınız? Fransa, Türkiye, Gürcistan, İsrail, BAE, Katar ve Suudi Arabistan. Peki, kimlerle hangi mevzuları görüşecekmiş 10 günlük tur boyunca? Buyurun, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın resmi sitesinden aynen iktibas.
• Paris’te Cumhurbaşkanı Macron ve Dışişleri Bakanı Le Drian başta olmak üzere diğer yetkililerle Atlantiğin iki yakasını ilgilendiren ekonomik ve güvenlik meselelerini, terörizme karşı mücadele ve küresel çaptaki tehditleri.
• İstanbul’da Fener Rum Ortodoks Patriği Bartolomeo ile Türkiye ve bölgedeki dînî konuları, dünyadaki dînî özgürlüklerin durumunu.
• Tiflis’te Devlet Başkanı Zurabişvili, Başbakan Gaharia ve Dışişleri Bakanı Zalkalyani ile Gürcistan’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünü, ayrıca ülkedeki demokratik reformları. Daha sonra da Gürcü Kilisesi Patriği İlya ile özel bir görüşme yapacakmış. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı resmi sitesi bu görüşmenin hangi konuları içereceğini niyeyse es geçmiş, belirtmeye gerek duymamış.
• İsrail’de Başbakan Benjamin Netanyahu ile İbrahim Anlaşması’nı, nam-ı diğer Arap yönetimleriyle normalleşme meselesini ve İran’ın şer odaklı faaliyetlerine karşı birlikte hareket etmeyi.
• Abu Dabi’de BAE Veliaht Prensi Bin Zayed ile bölgeye dair mevzuları ve güvenlik işbirliğini.
• Doha’da Katar Emiri Temim ve Dışişleri Bakanı Muhammed ile yine bölgeye dair mevzuları ve Körfez’deki birliğin önemini.
• Son olarak Suudi Arabistan’da Veliaht Prens Bin Selman ile görüşecekmiş, ancak yine hangi mevzuların görüşüleceği not edilmemiş.
İlk açıklamada Türkiye’ye çattı
Topal ördek Pompeo’nun veda turundan notlara gelelim şimdi.
• Fransa’da Macron ve Dışişleri Bakanı Le Drian ile basına kapalı bir görüşme yaptı. Daha sonra Le Figaro gazetesine konuştu ve Türkiye’nin son dönemdeki faaliyetlerinin agresif olduğu konusunda Macron ile fikir birliği içerisinde olduğunu söyledi. Doğu Akdeniz, Suriye, Libya ve Dağlık Karabağ örneklerini verip “Türk askeri kapasitesinin, artan şekilde kullanılması bizi endişelendiriyor” dedi.
- • İstanbul’da Rum Patrik Bartolomeo ile yine mahrem olarak görüştü. Ama burada Le Figaro olmadığı için basına konuşmadı, görüşmeyi kendi sosyal hesabından aktarmayı tercih etti. “Dünya çapında dini özgürlükler uğruna mücadele veriyoruz. Ortodoks dünyanın lideri olarak Ekümenik Partikhane bizim önemli ortağımızdır” deyiverdi. İlginç olan ise hiç hesapta yokken Tahtakale Hasırcılar Çarşısı içinde bulunan Rüstempaşa Camii’ni ziyaret etmesi oldu. Caminin muhteşem çinilerine mi vurulmuştu, yoksa eski adının Kilise Mescidi olmasına mı, buna da siz karar verin.
• Tiflis’te Gürcü yetkililer ile görüşüp “Rusya'nın işgali karşısında Gürcistan’ın egemenliğine verilen sarsılmaz ABD desteğini yeniden teyit ettiği”ni söyledi. Gürcü Kilisesi Patriği ile yine mahrem bir surette görüştü, dini özgürlüklere verdiği desteği vurguladı.
- • İsrail’de bir ilki gerçekleştirip Filistinlilerden gaspedilen topraklarda kurulan yasadışı Siyonist yerleşimini ziyaret eden ilk ABD Dışişleri Bakanı oldu. Batı Şeria'daki yasadışı Yahudi yerleşimi Psagot'ta “Pompeo” isimli bir şarap markası üreten işletmeye uğramayı ihmal etmedi ve buradaki ürünlerin artık “İsrail malı” etiketi taşıyacağını söyledi.
Bu satırlar kaleme alındığında henüz topal ördeğin rotası tamamlanmamış; BAE, Katar ve Suudi Arabistan ziyaretleri gerçekleşmemişti. Buralarda neler yapacağına hep birlikte şahid olacağız.
Piyer Lermit özentisi
Fransa’dan başlayan rotanın Anadolu üzerinden Arabistan çöllerine doğru uzaması, Hristiyan din adamlarıyla mahrem görüşmelerin yapılması, gidilen her yerde resmi muhataplar alınıp Türkiye’de devlet adamlarıyla değil sadece patrik ile görüşülmesi, üstüne üstlük daha ilk ziyarette Türkiye karşıtı açıklamaların manşet olması aklımıza “Haçlı Seferleri”ni ve bir eşeğin üzerinde Kudüs’e doğru yürüyen Fransız keşiş Piyer Lermit’i (Pierre L’Ermite) getiriyor tabiî olarak.
Topal ördek Pompeo, eşek-süvar Fransız keşişinden ilham alıp Fransa’dan başlattığı haçlı seferinde kime, neyi vaat etti bilinmez ama iki ay sonra esamesi bile okunmayacak. Tekrar ticarete atılıp uçak parçaları mı üretir, yoksa Cumhuriyetçi Parti sıralarından Demokratlara sözlü sataşmalar yapmaya devam mı eder, bu artık onun meselesi. Topal ördeğin bundan sonra ne yapacağı bizi hiç mi hiç ilgilendirmiyor.