Rusya-İran-ErmenistanTürk birliği korkusu hepsini esir almış
“Erdoğan’ın acelesi var. Gündemin en çok beklenen Türk hayallerinden birini gerçekleştirme görevi, önce Azerbaycan sonra tüm Türk dünyasını Ermenistan toprakları pahasına birleştirmektir.”21 Haziran 2021 tarihli Hayastani Hanrapetutyun (Ermenistan Cumhuriyeti) gazetesi
Bir Ermeni gazetesinden iktibas yaptığımız şu cümlenin bozuk Türkçesine aldırmayın. Bizden kaynaklanmıyor çünkü. Ermenistan Kamu Radyosu diye resmi bir site var, orada yayınlanmış.
Türkçe propaganda yapmaya çalışıyorlar kendi çaplarında. Fakat cümleye dikkat ettiyseniz, ifade ettiği mânânın Ermenileri bir hayli tedirginliğe sevketmiş olduğunu rahatlıkla farkedebilirsiniz. “En çok beklenen Türk hayali... Önce Azerbaycan sonra Türk dünyasını birleştirmek.”
Rusya Ermenilere çalışıyor
Şimdi buraya Putin’in Karabağ ile ilgili son sözünü almazsak hatırı kalır. Ne demiş Putin?
“Rusya’nın kararlı katkısıyla Dağlık Karabağ’daki çatışma durduruldu. Rus barış gücü, bölgede barış ve güvenliği güvenilir bir şekilde garanti ediyor ve insani durumu iyileştirmek, toprakları mayınlardan temizlemek ve sosyal altyapıyı restore etmek için çok şey yapıyor.”
- Yani;
- • Barış ve güvenliği garanti ediyormuş
- • İnsânî durumu iyileştiriyormuş
- • Toprakları mayınlardan temizliyormuş
- • Sosyal yapıyı restore ediyormuş
Mâdem öyledir, 10 Kasım 2020’de imzalanan Dağlık Karabağ Ateşkesi’nden bu yana Ermenilerin döşediği mayınlar nedeniyle şehid olan 20 Azerbaycanlı sivil ile 7 askeri, yaralanan 29 sivil ile 86 askeri şu tabloda nereye koyacağız?
27 ŞEHİD, 115 YARALI VAR BAY PUTİN!
Mayınlar Putin’in bilgisi dâhilinde
Putin “Barış ve güvenlik”ten, “Toprakları mayınlardan temizledikleri’nden bahsediyor ama 15 Mayıs günü Ermeni yerel kanalı Noyan Tapan TV’deki "Tartışma" programına konuşan "Tigran Mets Askeri Okulu" yöneticisi Albay Koryun Gumaşyan, Lâçin ve Kelbecer bölgesine 17 kamyon dolusu mayın döşediklerini itiraf ediyor.
Bugüne dek Putin’den “ateşkesi ihlal ederek mayın döşedikleri için” Ermenileri kınayan bir açıklama duyuldu mu?
Putin’in bilgisi ve onayı olmadan Lâçin ve Kelbecer’e 17 kamyon dolusu mayın döşemek mümkün mü?
Erdoğan’ın sözleri rahatsız etti
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15-16 Haziran tarihli iki günlük Azerbaycan ziyaretinin Rus ve Ermeni cephesinde nasıl yankılar uyandırdığını biliyor musunuz?
Neler söylemişti bu ziyarette Erdoğan:
“Şuşa Beyannamesi ile ilişkilerimizin yeni dönemdeki yol haritasını belirledik.”
"Şuşa'da başkonsolosluk açmayı planlıyoruz."
“Azerbaycan'ın Güney Zengezur Koridoru Projesi'ni önemli görüyor ve destekliyoruz.”
“Savunma sanayi alanındaki ilişkilerimizi teknoloji transferi ve ortak üretim projeleriyle daha da tahkim ediyoruz”
Şuşa Beyannâmesi ne diyordu peki?
Şuşa beyannâmesi’nin önemli maddeleri
• Azerbaycan, Ermenistan'ın 30 yıl süren saldırısına son verilmesi, işgal edilmiş toprakların kurtarılmasında Türkiye'nin desteğine yüksek değer vermektedir.
• Taraflar, işgalden kurtarılan topraklarda Türkiye-Rusya Ortak Merkezi'nin faaliyetlerine Türkiye'nin katkısının önemli rol oynadığına vurgu yapar.
• Taraflar, bölgesel ve küresel güvenlik ve istikrar meselelerinin çözümlenmesi yönünde ortak çaba gösterir.
• Taraflardan herhangi birinin bağımsızlığına veya toprak bütünlüğüne üçüncü bir devletçe tehdit ve saldırı hâlinde taraflar birbirine gerekli yardımı yapacak.
• Taraflar, iki devlet arasında geliştirilen ve onların
çıkarlarına uygun askeri-siyasi iş birliğinin üçüncü devletlere karşı olmadığını belirtir.
• Taraflar, Türkiye ve Azerbaycan'ı birleştiren Azerbaycan Cumhuriyeti Batı rayonları ile Azerbaycan Cumhuriyeti'nin Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti arasındaki koridorun (Zengezur Koridoru) açılmasının ve söz konusu koridorun devamı olarak Nahçıvan-Kars demiryolu inşaatının iki ülke arasındaki ulaştırma-iletişim ilişkilerinin yoğunlaştırılmasına önemli katkı sağlayacağını belirtir.
Beyannâmeye tepki gecikmedi
Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’nın, Erdoğan ile Aliyev’in Şuşa’da buluşmasını şiddetle kınadığını belirtelim. Ermeni basını, buluşmayı “işgal altındaki Şuşa’daki buluşma” şeklinde duyurdu. Nitekim Şuşa Beyannamesi’ne Rus-Ermeni ortak tepkisi gecikmedi. Dört dilde yayın yapan Ermeni haber portalı NEWS.am’e konuşan Ortadoğu ve Kafkasya uzmanı Rus siyaset bilimci Stanislav Tarasov, beyannamenin Ermenistan’daki seçimlerin hemen öncesinde imzalanmasını mânîdar bulduğunu söyleyip ekledi:
“Yani belki de seçimin sonucunu etkilemek istediler. Eğer öyleyse, başarılı olamadılar.”
Şuşa Beyannamesi, Azerbaycan topraklarında Türk üssü kurulacağına dair herhangi bir madde içermiyor. Ancak Erdoğan’ın gazetecilerle sohbetinde “Şuşa Beyannamesi askeri üssü kapsıyor mu” sorusuna verdiği "Şimdi bu, açıkladığımız maddelerin dışında değil. Burada daha sonra gelişme, genişleme olabilir. Şimdilik burada daha çok, özellikle bu sınır boylarının garanti altına alınması, teminat altına alınması asıl olandır. Burada özellikle Sayın İlham Aliyev’in Putin ile yapacağı ara görüşmeler bu işi farklı bir şekilde geliştirebilir. Bizim yapacağımız görüşmeler bu işi farklı şekilde geliştirebilir" şeklindeki cevap anlaşılıyor ki karşı cenahı fena heyecanlandırmış. Nitekim Tarasov bu konuda Ermeni haber portalına şöyle konuşmuş:
“Üslerle ilgili açıklamalara gelince, bu saçmalık, bu olmayacak. Üs, üçüncü bir ülkeden bir tehdit olması durumunda ortaya çıkar. Şimdi Azerbaycan’ı kim tehdit ediyor? Kimse. Motivasyon yok.”
Tarasov’un beyannâmede yer alan Zengezur koridoruna ilişkin sözleri de aynen şöyle:
“Bir kere ateşkes açıklamasında ‘Zengezur Koridoru’ değil ‘iletişim’ kavramı var. İkinci nokta, bu yol Ermenistan topraklarından geçiyor. Ermenilerin katılımı olmadan Ermenistan’ı ilgilendiren bir sorunu nasıl çözebilirler?”
Zengezur koridoru saçmalıkmış
Şuşa Beyannamesi açıklandıktan sonra Paşinyan’dan gelen yorum da Ermeni tarafının Zengezur meselesine nasıl baktığını net bir şekilde ortaya koyuyor:
“Azerbaycan ve Türkiye’nin Ermenistan topraklarından bir koridor geçmesine ilişkin açıklamaları saçmalıktan başka bir şey değil.”
Ermenistan Kamu Radyosu’nun resmi internet sitesinde yayınlanan 18 Haziran tarihli “Zengezur Koridoru Olmayacak” başlıklı yazıda yer alan şu yorumu da lütfen dikkatle okuyalım:
“Sözde ‘Zengezur Koridoru’, Ermenistan’ın güney kesiminin ilhakı ve Ermenistan’ın İran’dan ayrılmasıdır. Tahran defalarca böyle bir düzenlemenin kabul edilemez olduğunu belirtmiş ve son zamanlarda Bakü’ye, Nahçıvan’ın İran üzerinden Ermenistan sınırının diğer tarafına Meğri üzerinden “Azerbaycan anakarasına” bağlanmasını önermiştir. Bakü teklifi görmezden gelerek, amacın Nahçıvan ile temas kurmak değil, İran’ı Ermenistan’dan koparmak ve Basra Körfezi’nden Karadeniz üzerinden Ermenistan’a uzanan Kuzey-Güney projesini etkisiz hale getirmek olduğunu kanıtladı.”
Türkiye’ye karşı İran kartı
Evet, aynen okuduğunuz gibi. Rusya’nın kucağından inmeyen yavru devlet Ermenistan, bununla da yetinmiyor, Türkiye’ye karşı İran kartına oynuyor, İran’ı Türkiye aleyhine bir koçbaşı gibi kullanmaya kalkıyor. Nitekim Karine Gevorgyan isimli, Rus pasaportu taşıyan Ermeni asıllı bir İran uzmanı bulup konuşturmuşlar. Yine o bozuk Türkçe ile aktarmışlar:
“İran, Ermenistan’daki durumun istikrara kavuşturulmasına ve elbette Rusya da dâhil olmak üzere anlaşmalara bağlı olan Erivan ile ortak projeler başlatabilir, çünkü Tahran’ın herhangi bir çatışmaya girmesi ve Moskova’nın bölgedeki çıkarlarını görmezden gelmesi olası değildir. Bu durumda, bu çıkarlar kısmen örtüşüyor – Ankara’nın oldukça ciddi bir şekilde kurulduğu Güney Kafkasya’daki (Gürcistan ve Azerbaycan’ı kastediyorum) Türkiye’nin etkisini önlemek veya en aza indirmek için.”
Türkiye’nin Güney Kafkasya’daki etkisini önlemek için Rusya-İran-Ermenistan ittifakı diyor ya, siz bunu Türk dünyasının birleşmesini önleme ittifakı olarak okuyabilirsiniz.
Ne demişti 21 Haziran tarihli Ermeni gazetesi?
“Erdoğan’ın acelesi var. Gündemin en çok beklenen Türk hayallerinden birini gerçekleştirme görevi, önce Azerbaycan sonra tüm Türk dünyasını Ermenistan toprakları pahasına birleştirmektir.”