Kısa haberler
Geçek Hayat dünyadan kısa haberleri bizler için derledi. Başlıklar: Nobel ‘yine’ sahtekârlara verilmiş, ABD DSÖ’yü kovdu, Kovulan DSÖ’yü Türkiye sahiplendi, Etiyopya iç savaşa sürükleniyor, Kamplarda şark çıbanı yayılıyor, Tabiatın dengesini bozarsak olacağı bu.
Nobel ‘yine’ Sahtekârlara Verilmiş
2013 yılında “Suriye'deki kimyasal silahların imhası sürecinde çok önemli ve zor görevler üstlendiği ve Suriye’yi kimyasal silahlardan temizlediği” için Nobel Barış Ödülüne lâyık görülen Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) tüm dünyayı kandırdığı ortaya çıktı. OPCW, geçtiğimiz Perşembe günü dünyayı ‘şoke eden’ yeni bir açıklama yaptı. Esed’in Mart 2017'de Latamne'de düzenlediği hava saldırısında sarin ve klor gazı kullandığını tespit eden yeni rapora atıfta bulunan OPCW, Esed’e kimyasal silahların yerini ve miktarını açıklaması için 90 gün süre verdi. Böylece aslında Suriye’yi kimyasal silahlardan hiç arındırmadığını da itiraf etti.
ABD DSÖ’yü Kovdu
Korona döneminde Çin’in kuklasına dönüşen DSÖ’yü defalarca sert şekilde eleştiren ve örgütten ayrılacağını söyleyen ABD Başkanı Trump sözünü tuttu.
Trump yönetimi ABD’nin örgütten ayrılması için BM’ye resmen başvuruda bulundu. Ancak DSÖ mevzuatına göre, üye bir ülkenin örgütten ayrılması için 1 yıl önceden bildirimde bulunması gerekiyor.
Yani çıkış ancak 2021’de mümkün olacak. BM ise yaptığı açıklamada “DSÖ'ye olan borçlarını ve kalan idatlarını ödemeden bir yere gidemezsin” mesajı verdi.
Kovulan DSÖ’yü Türkiye Sahiplendi
Dünya DSÖ’nün meşruiyetini ve gerekliliğini tartışırken, Türkiye’den tam aksi bir adım geldi. İstanbul’da DSÖ Avrupa Direktörü Hans Kluge ile görüşen Sağlık Bakanı Koca, "DSÖ ile Türkiye arasındaki ilişkilerin genişletilmesi konusunda bölge direktörü ile mutabakat içindeyiz. İstanbul'da DSÖ ofisini hızla hayata geçiriyoruz" dedi. Kluge ise Türkiye’nin virüsle mücadelesine övgüler dizerek, alınan bu karardan çok mutlu olduğunu söyledi. Her fırsatta Türkiye’ye saldıran Almanya’nın vatandaşı olan Kluge’nin Türkiye’yi öpmesi şaşkınlığa neden oldu.
Etiyopya İç Savaşa Sürükleniyor
Nil Nehri üzerindeki Hedasi barajı nedeniyle Mısır’la savaşın eşiğine gelen Etiyopya, bir anda kendini iç karışıklığın ortasında buldu.
Etiyopya'nın en büyük etnik grubu olan Oromoların bir dönem sözcülüğünü de yapan sanatçı ve aktivist Hachalu Gundessa, ‘kim oldukları henüz belirlenemeyen’ kişiler tarafından öldürüldü. Cinayeti protesto etmek için başlayan gösterilerde 250’den fazla sivil hayatını kaybetti. Kendisi de bir Oromo olan Başbakan Abiy Ahmed, güvenlik nedeniyle ülkede interneti kapattı. Ülkedeki siyasi tutuklamaların, gerginliği artırmasından korkuluyor. Cinayeti Mısır’ın işlemiş veya işletmiş olabileceği dile getiriliyor.
Kamplarda Şark Çıbanı Yayılıyor
İran, Rusya ve Esed rejiminin saldırılarından kaçarak İdlib’deki kamplara sığınan siviller, uygun olmayan şartlar ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği nedeniyle şark çıbanı felaketini yaşıyor.
- Kampın sorumlusu Adnan Kaddur kampta yaşayan 425 aileden 120’sinde hastalığın görüldüğünü açıkladı.
Tabiatın Dengesini Bozarsak Olacağı Bu
Sivrisinekler İstanbul’da vatandaşın kâbusu oldu.
Geçtiğimiz yıllarda ortaya çıkan sivrisineklerden farklı olarak ‘bir türlü ölmek bilmeyen’ ve cildi derecede tahriş eden yeni sinekler için şimdilik bir çözüm görünmüyor. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Başhekimi ve Dermatolog Zekai Kutlubay, konuyla ilgili yaptığı korkutan açıklamasında "Belediyelerin kullandığı ilaçlara karşı direnç gelişmesinden dolayı sineklerin sayısında inanılmaz bir artış var. Sinekler mevcut ilaçlara karşı dirençliler. Kullandığımız ilaçlar bunları öldürmüyor" dedi. Sürekli zehir püskürtülen çevrede sineklerin mutasyona uğramış olabileceği yahut da biyolojik silah olarak salınmış olma ihtimali gündemde.