İsrail Filistin’i haritadan silme peşinde...Peki, biz neyin peşindeyiz?

YVONNE RİDLEY
Abone Ol

Trump istese Batı Şeria’nın ilhakını pekâlâ durdurabilir. Fakat yeniden seçilebilmesi bu soyguna evet demesine bağlı. 50 milyonluk Evanjelik Siyonist kitle de, sayıca az ama etkili Amerikan Yahudileri de “Büyük İsrail Projesi”nin peşinde çünkü. Peki, Müslümanlar olarak biz neyin peşindeyiz?

Bu yazı 11 Mayıs 2020 tarihinde, Gerçek Hayat dergisinin 1020. sayısında yayınlanmıştır.

Bir kere daha ortaya çıktı ki, Filistinlilerin Türkiye haricinde çok az gerçek dostu var. Siyonist devleti felç eden peş peşe seçimlerden sonra Netanyahu ile rakibi Gantz koalisyon hükümeti kurma, daha doğrusu Filistin’i haritadan silme konusunda anlaşmaya vardı. Korona salgını nedeniyle aralarındaki ihtilafları bırakıp anlaşmaya vardıklarını açıklamaları sizi yanıltmasın, asıl motivasyonları başka.

Petrole dayalı terör şimdi çok daha maliyetli
Gerçek Hayat

Çünkü salgın bahsinden hemen sonra meseleyi Filistin’e iliştirme çabaları onları ele verdi. İsrail korona nedeniyle kırılırken bile Filistinlilerin canına okumayı gündemden düşürmüyor. Şu gerçeği beynimize bir mıh gibi çakalım önce. Ve yine hatırlayalım, 1 Temmuz 2019’da Netanyahu Batı Şeria’nın üçte birini, hem de çoğunluk nüfusu Filistinliler oluşturduğu halde ilhak edeceğini açıklamamış mıydı?

Netanyahu ilhak naraları atarken kendisine Trump Amerika’sından tam destek açıklaması gelmemiş miydi? “İsrail her ne yaparsa yapsın Amerika’nın gerçek müttefiğidir, destekliyoruz” dememiş miydi?

Netanyahu idaresindeki İsrail, dünyanın gözünün içine baka baka Filistinlilerin topraklarını çalıp üzerine yasadışı Yahudi yerleşim yerleri yapmanın peşindeyken BM ve diğer anlı şanlı kurumlar ne yapıyor peki? Bir halta yaramadığı yüzlerce kez ispatlanmış olan kınama mesajları yayınlama derdinde. Fiiliyat hak getire...

Hele bir bakın bakalım, İsrail kadar BM kararlarını ihlal etmiş ve bundan dolayı defalarca kınanmış bir ülke var mı şu yeryüzünde? Başka bir ülke bu ihlallerin kırkta birini yapsa uluslararası toplum çoktan çökmüştü üstüne... Ama söz konusu İsrail olunca akan sular duruyor. Bir yandan kınarken, diğer yandan göz kırpıp “Sen bildiğini yap koçum” demeye getiriyorlar.

Binyamin Netanyahu

Fakat İsrail bu kez çizmeyi fena hâlde aşmış durumda. Ne Filistinlilerle, ne de Arap dünyası ile herhangi bir müzakereye bile gerek duymadan doğrudan Batı Şeria’yı ilhak edeceklerini alenen deklare ediyorlar. Hoş, Arap dünyası da Filistin’i pek umursuyordu ya... Ben şu satırları yazarken Kahire’den, Abu Dabi’den, Riyad’dan ve Amman’dan herhangi bir itiraz yükselmedi. Geçen Eylül ayında Ürdün ve Suudi Arabistan’ın “Dostlar alışverişte görsün” kabilinden cılız eleştirileri haricinde şu güne dek ağzını açan oldu mu?

Arap dünyasının suskunluğa büründüğü ortamda tek hamle Türkiye’den geldi. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy, İsrail’in Batı Şeria’yı ilhak planını kınadı ve bunu “İşgal altındaki Filistin topraklarını gasp etmeyi amaçlayan son derece tehlikeli bir zihniyet” olarak tarif etti. Ve şu sözleri ekledi:

  • “Uluslararası hukuka zarar verecek ve insanlığın ortak vicdanını sarsacak bu tür tehlikeli adımların, uluslararası toplumun adalet ve sorumluluk duygusu taşıyan hiçbir üyesi tarafından kabul edilmeyeceğine, destek bulmayacağına inanıyoruz."

'Yüzyılın Anlaşması' Filistin davasını ortadan kaldırmayı hedefliyor.

Trump’ın bütün planları fiyasko zaten. Netanyahu ilhak adımını atacak cesareti, sözde ‘Yüzyılın Anlaşması(!)’ sayesinde kendinde buldu. Çünkü Trump’ın sözde barış planı zaten yüzde 30 civarı bir ilhakı öngörüyordu. Dolayısıyla bu iş aslında onun başının altından çıktı. Yıllardır iktidarda sadece atıp tutan Netanyahu, Amerika’dan yüz bulmasa böyle bir adımı atabilir miydi?

Filistin cephesine gelince...

İlhak fikriyle birlikte teyakkuza geçen HAMAS, geçen hafta ABD Dışişleri Bakanı Pompeo’nun “Batı Şeria’nın ilhakını destekliyorum” açıklamasıyla iyice çileden çıkmış durumda. HAMAS medya sorumlusu Rafet Murre Anadolu Ajansı’na şöyle konuştu:

  • “Batı Şeria'nın ilhakı konusunda Amerika’nın tutumu kanun dışı. Aynı zamanda uluslararası kanunlarla da uyumlu değil. Filistin halkının tarihî haklarını dikkate almayan, Filistin sorununu görmezden gelen ABD yönetimi İsrail lehine bir duruş sergiliyor. Bütün Filistinleri Amerikan duruşuna karşı koymak için birlikte hareket etmeye çağırıyorum.”
84 yaşındaki Filistin lideri Mahmud Abbas ise ilhak devam ederse “uygun önlemler” alacağını söylemekle yetindi. Uzmanların ifadesine göre Abbas’ın tepkisi son derece cılız ve kifayetsiz.

Koalisyon anlaşmalarının barışa ve bölgesel istikrara katkıda bulunacağını söyleyen Netanyahu- Gantz ikilisine göre, İsrail ilhakı önümüzdeki Temmuz ayının ilk günlerinde muhtemelen başlamış olacak. Böylece Filistin topraklarının üçte biri Siyonist çetenin eline geçecek.

Mısır sivil toplumu kıskaç altında
Gerçek Hayat

Trump istese bu soygunu pekâlâ durdurabilir. Fakat yeniden seçilebilmesi bu soyguna evet demesine bağlı. 50 milyonluk Evanjelik Siyonist kitle de, sayıca az ama etkili Amerikan Yahudileri de “Büyük İsrail Projesi”nin peşinde çünkü.

Peki, Müslümanlar olarak biz neyin peşindeyiz?