Clubhouse’da LGBT baskısı

SEVDA DURSUN
Abone Ol

Gezi eylemlerinden itibaren birbirimizi dinleyememişiz. Clubhouse bu imkanı sağlıyor. Fakat orada da bazı dayatmalar, bu çok sesli ortamı bozacak gibi. En fazla maruz kalınan sorun, LGBT destekçilerinin istisnasız her odaya girerek, konu ne olursa olsun LGBT’yi desteklemenizi istemesi. “Bu konuyla ilgili başka bir oda açalım veya siz açın, onu orada konuşalım” diyorsunuz, ama onlar illa da her odada bu konunun konuşulmasını istiyor. Özellikle başörtülülere LGBT destekçisi olmaları için adeta baskı yapılıyor.

Eskinin chat odalarını anımsatıyor. Tek farkla ki, yazışarak değil konuşarak anlaşıyor insanlar. Çeşitli başlıklar adı altında toplanıp, özgürce fikirlerini konuşabiliyorlar. Kurumsal kurallar yok, odayı kuran kişinin veya kişilerin, yani moderatörlerin belirlediği kurallar olabilir, uymazsan seni odadan atabilirler, ama sen de gidip başka bir oda açıp, istediğin konuları orada konuşabilirsin. Dinlemeyi unutmuş bir kitle, birbirini dinlemeyi öğreniyor bu şekilde. Clubhouse’dan söz ediyorum, son günlerin en popüler uygulaması ve bir o kadar da belirsizliklerle dolu.

Clubhouse’dan söz ediyorum, son günlerin en popüler uygulaması ve bir o kadar da belirsizliklerle dolu.

“Nereye doğru gidecek, nasıl olacak, güvenli mi, böyle giderse medyaya etkisi olur mu?” sorularıyla kafaları meşgul eden uygulama, şimdilik tüm dünyada büyük bir heyecan uyandırmış durumda. Çin'de Clubhouse uygulaması o kadar popülerleşti ki, Financial Times gazetesi Clubhouse davetiyelerinin internette 77 dolara kadar alıcı bulduğunu bile yazdı. Twitter ve Facebook gibi uygulamaların yasak olduğu Çin’de, Clubhouse büyük ilgi görmüştü, ama o da kısa sürede yasaklandı. Uygulamanın ses kayıtlarını tutmaması, Çinli kullanıcıların devlet gözetimi endişesi olmadan Çin sosyal medyasında sansürlenen konuları tartışması, Çin devletini rahatsız etti. Çin'deki Clubhouse kullanıcılarının yoğun ilgi gösterdiği sohbet odaları arasında Uygurların durumlarının, demokrasinin avantajları ve dezavantajlarının, Çin'in Hong Kong'daki politikalarının ve diğer sansürlenen konuların tartışıldığı odalar vardı.

Gurbetten Boğaziçi’ne

Türkiye’de de çok büyük ilgi gören Clubhouse uygulamasına şimdilik İphone telefonu olanlar davetiyeyle katılabiliyor. Androit telefonlar için çalışmalar yapılıyor. Türkiye’de popüler olmaya başladığı günden itibaren tartışmasız en fazla ilgi gören odalar, Boğaziçi eylemlerinin konuşulduğu odalar. Muhalefetin en meşhur siyasetçi, sanatçı ve yazarlarının girmesiyle odadaki kişi sayasının arttığı odalarda, tek ses hakim. Eylemleri eleştiren ve kendisinin de Boğaziçili olduğunu söyleyen bir kişiye, aksan testi yaparak “Sen Boğaziçili değilsin” deyilip linç edilebiliyor. Gezi eylemlerindeki büyük linç organizasyonları, Clubhouse’da da devreye girmiş durumda.

“Gurbetten Boğaziçi’ne” başlığıyla açılan odada FETÖ’cü Can Dündar’ı 4-5 bin kişi dinledi geçenlerde.

“Gurbetten Boğaziçi’ne” başlığıyla açılan odada FETÖ’cü Can Dündar’ı 4-5 bin kişi dinledi geçenlerde. Çok ilginç anektodların paylaşıldığı konuşmalarda, Canan Kaftancıoğlu da söz aldı. Meğer muhalefet Can Dündar’ı FETÖ’cü olarak kabul etmiyor veya FETÖ-PKK-Muhalefet el ele yürüyor. Herkes Dündar’ın o buğulu sesini özlemiş. Can Dündar Almanya’da sürgün yaşayan Türkleri (FETÖ’cüler), Hitler’in zulmünden Türkiye’ye sığınan Yahudilere benzetiyor. Onların bugünün Almanyasını kurduğu gibi, kendilerinin de geleceğin Türkiyesini kurma planları yaptığını dile getiriyor özetle. Yani FETÖ boş durmuyor, Almanya’da örgütleniyor.

Başörtülülere LGBT baskısı

Genelde eleştiriler hükümetin yapıp ettikleriyle ilgili. Böylesine katılımcı yoğunluklu odalarda çok sesliliğin olmaması, alternatif Boğaziçi eylemlerinin konuşulduğu odalara insanları yönlendiriyor.

  • Daha az katılımcılı gruplarda çok seslilik biraz daha fazla. Eskinin kıyasıya tartışmaların yapıldığı siyaset meydanlarını hatırlatıyor bu haliyle. İnsanlar fikirlerini söylemekten memnun. Bir de karşı tarafı dinleme olanağı buldukları için hayli mutlu.

Gezi eylemlerinden itibaren birbirimizi dinleyememişiz. Clubhouse bu imkanı sağlıyor. Fakat orada da bazı dayatmalar, bu çok sesli ortamı bozacak gibi. En fazla maruz kalınan sorun, LGBT destekçilerinin istisnasız her odaya girerek, konu ne olursa olsun LGBT’yi desteklemenizi istemesi. “Bu konuyla ilgili başka bir oda açalım veya siz açın, onu orada konuşalım” diyorsunuz, ama onlar illa da her odada bu konunun konuşulmasını istiyor. Özellikle başörtülülere LGBT destekçisi olmaları için adeta baskı yapılıyor.

Clubhouse LGBT’ye alan açıyor

“Başörtülü LGBT destekçisi olur mu?” başlığı altında bir oda da açtık. Akıl almayacak kadar çok LGBT destekçisi başörtülü genç kızımız konuşmacı olarak katıldı.

Üstelik bunun normal olduğunu savunuyor, başörtüsü haklarıyla LGBT destekçiliğini aynı kefeye koymaya çalışıyorlar. Kavramlar öyle karışıyor ki, kimse kimseyi anlamak istemiyor.

Üzerine basa basa “Kuranı Kerim bu olayı yasakladı ve lanetledi. Sen de Kuran’ın emrine uymak için başörtüsü takıyorsun. Peki neden yasak bir eylemi destekliyorsun?” dediğimizde, “bu da benim zayıf yönüm” diyenler oldu.

Olaya insan hakları bağlamında bakmayı, onların da insan olduğu, onların da şiddet görmeyip yaşama hakkının olduğu tezinden yola çıkıyorlar. Oysa kimse LGBT bireyi öldürelim veya şiddet uygulayalım kısmını savunmuyor. Sadece destek olup, bu kadar görünür olmasın, çoluk çocuğu etkilemesin derdindeyiz. Ama olaylar öyle yürümüyor. Clubhouse LGBT destekçiliği için müthiş bir ortam sağlıyor.

Biden’dan ekonomik yaptırım

Belki de olay başka şekilde ilerliyor. Zira ABD Başkanı Joe Biden’ın, henüz başkan olmadan önce LGBT’ye verdiği sözler vardı. Geçen hafta LGBT haklarının uluslararası çapta korunması için ekonomik yaptırımlar içeren bir muhtıra imzaladı. Biden imzaladığı muhtırayla, ABD'nin dış misyonlarından bulundukları ülkedeki lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseksüel karşıtı politikalarla daha sıkı mücadele etmelerini istedi. Diğer ülkelerdeki LGBT gruplarına karşı şiddet ve ayrımcılık hususunun, insan haklarına ilişkin yıllık raporlarda yer alması için Dışişleri Bakanlığına direktif verdi. Yetkili mercilerden LGBT haklarını ihlal eden hükümetlere karşı ekonomik yaptırım veya vize kısıtlaması gibi tüm diplomatik araçları göz önünde bulundurmalarını istemesi, bu işin küresel boyutta nasıl bir dayatmaya gideceğinin bir göstergesi.

Chp’li belediyeler de listede

Her şey birbiriyle o kadar bağlantılı ki, anlaşılan bu sene ve bundan sonraki seneler LGBT yılı olacak. 10. 02. 2021 Yeni Şafak’ın manşetine göre, Türkiye’de eşcinselliği “cinsel yönelim” adı altında meşrulaştırmaya çalışan, bu konuda uluslararası düzeyde gerçekleştirilen lobi faaliyetlerini Türkiye’de uygulayan, saha çalışması yapan, yürüyüş ve paneller düzenleyen LGBT derneklerinin para kaynakları deşifre oldu.

Rehberde, fon alınabilecek kurumlar arasında CHP’li 3 belediye de gösterildi. Bu belediyeler Beşiktaş, Kadıköy ve Şişli Belediyesi olarak sıralandı.

Yabancı temsilciliklerden de fon alınabileceği belirtilen rehberde, Türkiye’de bulunan 10 büyükelçilik/konsolosluk fonuna da yer verildi. Buna göre, ABD, Almanya, Danimarka, Fransa, Hollanda, Kanada, Norveç, İngiltere ve İsviçre büyükelçilikleri ile İsveç İstanbul Başkonsolosluğu da rehberde sayıldı. Rehberde, fon alınabilecek kurumlar arasında CHP’li 3 belediye de gösterildi. Bu belediyeler Beşiktaş, Kadıköy ve Şişli Belediyesi olarak sıralandı.

LGBT destekçiliğine hazır mısın?

LGBT artık film ve dizilerde özendirici bir unsur olmakla kalmamış, her türlü desteğin esirgenmediği bir hayat tarzı olmuş bile. Yakında LGBT hakları için Türkiye’de şu isteklerde bulunurlarsa kimse şaşırmasın: Cinsiyet değiştirme ameliyatı devlet tarafından karşılansın, LGBT evlilikler ve evlat edindirmeler serbest olsun, kamu kurumlarına LGBT kotası gelsin, dizi ve filmlerde LGBT bireyler yer alsın, LGBT karşıtı söylemler nefret söylemi kabul edilsin, LGBT destekçisi olmayan homofobik sayılsın. Bu isteklerin AK Parti iktidardayken gerçekleşmeyeceği ortada, ancak en küçük bir iktidar değişikliğinde, sırasıyla gerçekleşecektir. Türkiye, LGBT atılımına hazır mısın?

Hem rekor kırdılar, hem yardım topladılar

Clubhouse uygulamasına alaka artarken, ilginç rekorlar da kırılıyor. Türkiye’den bir grup kullanıcı 80 saati geçen konuşma rekoruyla bir ilke imza attı. Günlerce konuşma odasının kapanmaması için çalışan ve Türkiye’de rekor kıran “Clubhouse Türkiye Rekoru Kırıyoruz” ekibi sosyal sorumluluk kampanyalarına da destek oldu. Odayı kurma fikrini ilk kez ortaya atan ve hayata geçiren Elif Zeynep Yılmaz, dünya genelinde bu tarz rekor denemelerinin yapıldığını ancak Türkiye’de gerçekleştirilen bu rekorla ilk defa yardım kampanyasının yapıldığını dile getirdi.

Fransa’dan ahlaksızlığa yaş düzenlemesi
Gerçek Hayat

Odaya katılan ve en uzun süre odada çevrimiçi kalan kullanıcılara aralarında umre ziyareti, kahve makineleri, kitaplar, 4 öğrenciye burs, 1 öğrenciye tablet ve eğitim danışmanlıkları gibi hediyelerin olduğu pek çok sürpriz hediyeler verildi. Sosyal sorumluluk projelerine destek kapsamında ise başta Çorbada Tuzun Olsun Derneği olmak üzere pek çok kurum ve kuruluşa da bağışlar yağdı. Katılımcıların çoğunluğu bu dernekler hakkında bilgilendirilerek direkt olarak derneğe yönlendirildi.