Anneler anneliği bırakalı beri toplum dikiş tutmuyor!

ZEYNEP ÜLKÜ AKPINAR
Abone Ol

Şimdi annelerimiz lisanslı, yüksek lisanslı, doktoralı…. Cahil değiller! Çocuklarının arkadaşlarından habersizler. Ama olsun onlar çocuklarıyla etkili-kaliteli vakit geçiriyorlar! Hem onlar işteyken çocuklarını ihmal etmiyorlar, beş yıldızlı kreşlerde eğitim almalarını sağlıyorlar! Onların yerine başkaları çocuklarına yol gösterici oluyor. Hâl böyle iken yaşananlardan uyuşturucu, alkol, dijital oyunlar kabahatli bulunurken, atasözleri de nasibini aldı.

Müsbet veya menfi neticesi olmayan bir fiil yoktur. Olamaz da! Şüphesiz kadın cinayetlerinin ortaya çıkardığı neticeler var ve gelin onlara bir bakalım.

Cahil değildi onlar irfan sahibiydi

- Okuma yazma bilmeyen hasbelkader ortaokulu bitiren annelerimiz vardı. Gençliğimizde sadece maktulü kadın olan değil erkek de olan bu kadar cinayet haberi duymamıştık. Annelerimiz “cahil” idi, ananelerimiz “çok cahil” idi. Bizimle arkadaş gibi olmadan, etkili-kaliteli vakit harcamadan, hatta bağ-bahçe, hayvanla ilgilenmekten bizleri ihmal dâhi etmişlerdi.

Meselenin başladığı yer tam da burası aslında.

“Çocuklarınızla arkadaş olun” ifadesi bir dönem ne kadar da çok söylenirdi. Akademimizin her zamanki kopyalama çalışmasının sonucu olarak Avrupa’dan hayranlıkla alıp uyguladık. Lakin bizim annelerimiz “çocuklarıyla arkadaş gibi olmamışlar” aksine çocuklarına annelik yapmışlardı.

Okuldan eve dönen çocuklarını arkadaşlarıyla evlerinde ağırlamışlar, sıcak çaylarını ikram etmişler, keklerini, böreklerini yerlerken sohbetlerine iştirak etmişlerdi. Çocuklarını dinlemişler, onlara liman olmuşlardı. Arkadaşlarımız hakkında ikazlarda bulunmuşlar, bazılarından uzak durmamız gerektiğini, bazılarıyla arkadaş, bazılarıyla dost olabileceğimizi anlatmışlardı. Onlar cahil değildi onlar irfan sahibiydi, yol göstericiydi.

Gördün işte kariyer de çocuk da yapamazmışsın

Şimdi annelerimiz lisanslı, yüksek lisanslı, doktoralı…. Cahil değiller! Çocuklarının arkadaşlarından habersizler. Ama olsun onlar çocuklarıyla etkili-kaliteli vakit geçiriyorlar! Hem onlar işteyken çocuklarını ihmal etmiyorlar, beş yıldızlı kreşlerde eğitim almalarını sağlıyorlar! Onların yerine başkaları çocuklarına yol gösterici oluyor. Hâl böyle iken yaşananlardan uyuşturucu, alkol, dijital oyunlar kabahatli bulunurken, atasözleri de nasibini aldı.

Erkekleri yani dedelerimizi, babalarımızı, amcalarımızı.… Sığaya çektiler, fakat anneler başlarını ellerinin arasına alıp hiç kendilerini sığaya çekmediler. Çocukla ilgilenmenin yükümlüsü olmaktan kaçındılar. “Kariyer de yaparım çocuk da” kamu spotu toplumu millî ve mânevî değerlerinden etti.

Kâtil kadınsa vardır bir sebebi erkekse vay alçak vay

- Cinayetlerin diğer boyutu fâilleri. Fâil erkek ise yazılanlar ile fâil kadınsa yazılanlar aynı değil. Aynı üslupta da değil. İşin ilginç yanı, hem eşitlik isteyip hem de kâtillere farklı muamelede bulunulması ne kadar manidar. Eğer fail erkek, maktul kadınsa olayın cinsel boyutu, ölümün nasıl gerçekleştiği en ince detaylarına kadar yazılıyor ve fikrî mânâda yan yana gelmeyecek sivil toplum kuruluşları yan yana gelip toplu fikir beyan edebiliyor. Fakat cinayetin faili kadın ise olay üstün körü verilip geçiştiriliyor.

Erkeğin fail, maktulün kadın olduğu cinayetlerden fazla, failin kadın, maktulün çocuk olduğu cinayetler var. Yapılan kürtajları dahil etmiyoruz bile. Sosyal medya trolleri kadın cinayetine hayır, kadının cinayetine evet diyor.

Farklı gibiler ama aynı şeyden nemalanıyorlar

- Cinayetin failine verilecek ceza boyutu en manidar olanı. Kadın haklarını muhafaza etmek için çalışan, şiddete hayır yaygarası koparan sivil toplum örgütleri, iş cezaya gelince hayat hakkı savunucusu oluyorlar. Bunlara Müslüman sivil toplum örgütleri de dâhil.

Kadına şiddete hayır, idama da hayır. O vakit derdimiz erkeğe şiddet mi? İşin içine kadın girdi mi “Sizin anneniz yok mu” diyen mübarekler “Sizin babanız yok mu?” Dolayısıyla kadına şiddete hayır diyen sivil toplum örgütleri ile idama hayır diyen sivil toplum örgütleri aynı yerlerden nemalanıyorlar.

Hülasa anneler anneliği bırakalı beri toplum dikiş tutmuyor.