Üniversiteye merhaba modası

İclal Şahin Bayındır /Yazar

Eylül ayının en güzel yanı serin yaz akşamlarının tadına doyum olmayan muhabbetleri. Bizi klimalı ortamlara hapseden yaz mevsiminin, kar ve soğuk nedeniyle dışarı çıkamadığımız kış aylarından çok da farkı yoktu. Neyse ki eylül geldi de havaların biraz serinlemesiyle balkonlardan çatal bıçak sesleri, kahkahalar, şen sesler gelmeye başladı. Okulların açılmasıyla herkes evine döndü, koşuşturmalı geçen yaz, yerini rutin eylüle bıraktı.

Eylül ayının en heyecanlı yanıysa okulların açılması. Arkadaşlarımızla uzun bir aradan sonra tekrar bir araya gelme heyecanı, yeni okul heyecanıyla kapışır. Koskoca 3 ay, anlatılacak neler var neler… Üniversiteye başlama heyecanı ise hepsini tek geçer… Bu heyecanı yaşayan tüm arkadaşları tebrik ediyorum. Üniversite, hayatın bir anlamda “start çizgisi”dir. İşte hayat şimdi başlıyor. Keyfini çıkarırken, hayata, rakiplerine ve geleceğine yani kendine yatırım yapmayı unutma! Üniversite bittikten sonra çok geç olabilir. Okunması gereken kitapları mutlaka bu süreçte bitirmeye çalış. Dünya klasiklerini, Türk klasiklerini okumadıysan, bu kitaplara ayırabileceğin son vakitler büyük ihtimalle. Sonrasında okuman gereken alan kitapları olacaktır, klasikleri okumamanın eksikliğini hep yaşarsın.

• Üniversite hayatın eskiye nazaran daha hareketli ve daha yoğun bir tempoda geçecek. Özellikle ilk günler kayıt işlemleri, amfileri gezme, okulu keşif gibi sebeplerle çok yürüyeceğin ve yorulacağın günler olacak.

Üniversiteye merhaba modası

Dönelim konumuza… Okula dönüş modası diye bir kavram var. Tabii yurtdışında okullara serbest kıyafetle gidildiği için - gerçi Türkiye’de de yaygınlaşmaya başladı - okul başlangıcı bir moda serüvenine dönüşmüş. Ben de Türkiye’ye uyarlayıp “Üniversiteye Merhaba Modası” oluşturdum. Birebir uymak mümkün olmasa da stil ipuçları her zaman işine yarayacaktır.

Artık liseli değilsin! Öncelikle bu fikri idrak etmelisin. Hayatının dümenine geçiyorsun, yoldan da menzilden de hızdan da sen sorumlusun. Üniversite alanını, sosyal çevreni, olası arkadaş adaylarını ve kişisel tercihlerini göz önünde bulundurarak giyim tarzınızı şekillendirebilirsin. Tarzını yenilemen, dolabını güncellemen gerekebilir. Örneğin tıp, mühendislik ya da sanat öğrencisi olman, giyim tercihini etkileyecektir.

Üniversite hayatın eskiye nazaran daha hareketli ve daha yoğun bir tempoda geçecek. Özellikle ilk günler kayıt işlemleri, amfileri gezme, okulu keşif gibi sebeplerle çok yürüyeceğin ve yorulacağın günler olacak. Bunun için tercihin rahat kıyafetlerden yana olmalı. Basic bir grafik tişörtü, bebek tişörtü ya da hoodie'leri bir kotla ya da kapri ile tamamlayabilirsin. Tabii en önemli parçamız ayakkabılarımız. Spor ayakkabıları tercih etmen, ayaklarının faydasına olacak. Gerekli evrakları, kitapları ya da belki dizüstü bilgisayarını da yanında taşıman gerekebilir. Bu nedenle çok kalın olup seni terletmeyecek, çok büyük olup da yormayacak bir sırt çantası işini görecektir.

• Eylülün bu kararsız günlerinde hava durumunu göz önünde bulundurarak kendini nasıl rahat hissediyorsan öyle giyinmelisin ama unutma ki yeni okulunda, arkadaş adayların tarafından sürekli bu tarzın ile hatırlanabilirsin...

Gelelim aksesuarlara. Şapka, güneş gözlüğü, kolye, bilezik, saat gibi aksesuarlar, sade bir kombini hızla daha ilgi çekici hale getirebilir. Aksesuarları kullandığımız kombinlerle değerlendirmeliyiz. Kendi başına çok güzel olan ama kombinin içersinde kaybolan bir aksesuarın yeri başka bir kombindir. Her bir kombinde farklı bir ambiyans oluşturan aksesuarlarımız kombinimizi rezil de edebilir, vezir de...

Üniversite tarzı genellikle doğal ve hafif bir makyaj veya saç stiline uygundur. Güzelliğinin ön planda olduğu, özgüveninin tavan yaptığı bir stil olarak gündelik bir makyaj ve saç stili, casual tarzına cool bir hava katacak.

Eylülün bu kararsız günlerinde hava durumunu göz önünde bulundurarak kendini nasıl rahat hissediyorsan öyle giyinmelisin. Ama unutma ki çok dikkat çekici kıyafetlerle; yeni okulunda, arkadaş adayların tarafından sürekli bu tarzın ile hatırlanabilir hatta belki de etiketlenebilirsin. İlk zamanlar için -tabii ki tarzından ödün vermeden- sade kıyafetler seçersen olası önyargıyı engelleyebilirsin.

Sevdiğin renkler, desenler ve stilleri tercih ederken, kendini ve düşüncelerini özgürce ifade edebileceğin yegane yerdesin. Üniversitenin hakkını verebilmen dileğiyle…