Tordemir Yazıları: Robinson, Cuma ve benzer kaygılar meydanı

SADIK YEMNİ
Abone Ol

Altmış başlarında, genç insanlar kapağı Robinson’un refah adasına attı. Bu Cuma’nın ikinci kez gelişiydi ve farklı sonuçlara gebeydi. Türklerin Avrupa’ya göçü yörüngeye bir uydu yerleştirmek kadar önemli bir gelişmeydi ve sonuçları gerçekten muazzam oldu.

Tordemir : Demirağ. İnsanları modern köle yapan, özgürlüklerini sınırlayan, sanal âlem ve algı yönetimi alanlarını, yani çağın zihin manipülasyonu ağlarını kontrol eden otoriteryan, haçlı-pagan-kabalist füzyonlu baskıcı düzen. Yeni zamanlarda Dijital Kafes. (2013)

Sadık Yemni Sözlüğü

Robinson

Kırk yıla yakın Robinson’un adasında ikâmet ettim. “Cuma’nın İkinci Gelişi” başlıklı yazımda Avrupa’da göçmenliğin ana hatlarına ve en yeni durumlara değindim. Robinson ve Cuma ilişkisini derinden kavramaya çalışıyorum. Bu iki farklı -zamanla biri ötekine benzemeye gayret etmesine rağmen, hasım kalmaya devam etmiş- kimliğin karşılıklı etkileşimini önemsiyorum.

Ötekisiz nefes alamayan Robinson’un sicilinde faizle, talanla ve afyonla toplanmış kapital, iki dünya savaşı, Orta Doğu’daki kanlı işgaller var. Hâlâ da gözü imparatorluk kurmakta.


Ötekisiz nefes alamayan Robinson’un sicilinde faizle, talanla ve afyonla toplanmış kapital, iki dünya savaşı, Orta Doğu’daki kanlı işgaller var. Hâlâ da gözü imparatorluk kurmakta. Kendilerine göre doğuda kalan bölgeler için “hayırsız battal planlar”ı var, bunları biliyoruz. Göçmenleri Akdeniz’de boğulmaya terk ettiklerini, Suriye ve Irak’taki katliamlara göz yumduklarını, Sisi’ye kırmızı halı serdiklerini gördük. Demokrasi, insan hakları, evrensel hukuk vb. makyajları aktı gitti.

Batı medeniyetinin kışı

Alman tarihçi Oswald Spengler’e göre Faustvari Batı Medeniyeti bin yıl önce girdiği bahardan yaza, yazdan da sonbahara geçerek kış sezonuna ulaşmıştı. Bunu Batının Çöküşü (The Decline of the West, 1926) adlı ünlü kitabında ayrıntılarıyla işledi.

Oswald Spengler.

“Faustvari medeniyeti kuran Batılı insan gururludur, bu trajik bir durumdur, o çabalar ve yaratırken için için gerçek hedefe (hakikate) hiçbir zaman erişemeyeceğini bilir. Eğer optimizm ödleklikse, bu medeniyetin en üstün başarısının Faustvari kışta gerçeklikten kaçış olduğu anlamına gelir.”

Faustvari Medeniyet kaçınılmaz olarak çöküşünü, büzülüşünü, güç kaybını sembolize eden kış sezonuna girmişti. Ünlü tarihçiye göre; Batı insanı bireyci, akılcı, emperyalist, seküler, huzursuz (restless) ve ırkçıydı. Bu onun Faustvari ruhunun özellikleriydi. Bu ruh Hıristiyanlığa dönüşmüş ve böylelikle Faustvari - Hıristiyan bir ahlak oluşmuştu. Bu değerlendirmelerin yapıldığı yıl 1918.

Anders Zone'a ait Mefisto isimli resim.

100 yıl sonra

100. yılı yeni tamamladık. Şeytanla anlaşma yapmış olan Faust’a nam-ı diğer Robinson’a bu yönden yaklaşalım. En yeni gelişmelere bakıldığında süresi dolduğu için olacak, Mefisto eski anlaşmayı iptal etmişe benziyor. Dijital Kafes’in içerisindeki yeni düzende yeni bir anlaşma yapılacak ve eski düzen yakında tepetaklak olacak.

  • Ada’nın aydınları bunu görüyor. İçlerinden küçük bir kısmı yeni düzenden yana olsa bile aile bağlarının tümden koptuğu, kökten dinsiz, kadim kültürsüz, dilsiz, ananesiz bir geleceği reddedenler büyük çoğunlukta. Ada sakinlerinin çoğunun işsiz kaldığı, kitlelerin uyuşturucu ve bilgisayar oyunlarıyla vakit öldürdüğü, giderek organik bir çöp muamelesine uğrayacağı bir ortamı kâbus gibi görmeleri işe yaramıyor.

Bir kısmı böyle bir geleceği çok hayalî veya aşırı distopik buluyor, bazıları da eskiden olduğu gibi kayırılacaklarını düşünüyor. Batılının, Spengler’ın bahsini ettiği gururu, bu yanılgıya saplanmasını kolaylaştırıyor.

İsveç yakında nakitsiz topluma geçeceğini ilân etti. Nakitsiz ortam Dijital Kafes’in en önemli enstrümanlarından biri. Bir diğeri de biyometrik çip. İngiltere’yle organik bağı olan Avusturalya bunu özendiriyor. Yakında diğer ülkeler de aynı şeyi yapacak. Biyometrik çip insanlar için çok yararlı olabilecek bir buluş. Bu kesin, yalnız Mefisto’nun elinde nakitsiz toplum gibi mutlak kontrol aracı hâline dönüşmesi de kaçınılmaz.

Adı ve soyadı olan

Papa Fransuva’nın bir yıl kadar önce bir tv kanalında “Şeytanın adı ve soyadı olduğuna eminim,” demesi çok anlamlı. Dijital Kafes’in patronlarını kastediyordu. Dünya ölçeğinde aydınlar bu tehlikeye dikkati çekiyor, ama medyayı, arama motorlarını, finansı kontrol edenler bu sesleri dağıtıyor, detone ediyor ve önemsizleştiriyor. Artırılmış gerçeklikle çocukları ve gençleri hipnozda tutarken, yetişkinleri taaffün etmiş ideolojiler, siyasi kutuplaşmalar ve öteki psikozuyla meşgul ederek düşünemez hâle getiriyor. Böylece dünya insanının tek bir ortak paydada buluşması engelleniyor.

Cuma

Yukarıda bahsini ettiğim yazımda İkinci Dünya Savaşı sonrasında refah seviyesi hızla yükselen Avrupa’ya göçen Müslüman işçileri ünlü romandaki Cuma’ya benzettim. Altmış başlarında, genç insanlar kapağı Robinson’un refah adasına attı.

Mor ve bedensiz
Cins

Bu Cuma’nın ikinci kez gelişiydi ve farklı sonuçlara gebeydi. Türklerin Avrupa’ya göçü yörüngeye bir uydu yerleştirmek kadar önemli bir gelişmeydi ve sonuçları gerçekten muazzam oldu. Türkiye bu göçmenlerin sayesinde eski içe kapanmışlığından sıyrıldı ve dünyaya açıldı.

Cuma ve Robinson birlikteliği yarım yüzyılı geçti. Avrupa’nın kalkınmasında çok önemli katkı sağlamış olan Cuma’nın dünyaya model olabilecek bir hasleti var. Türkiye dünyanın merhamet ve vicdan iç kalesi olmaya aday. Yegâne aday üstelik.

Günlük curcunanın, aşırılaşmış maddiyatçılığın neden olduğu beşerî cürufun içine gömülmüş ışıl ışıl yanan minik bir köz var.

Benzer kaygılar meydanı

Günlük curcunanın, aşırılaşmış maddiyatçılığın neden olduğu beşerî cürufun içine gömülmüş ışıl ışıl yanan minik bir köz var. Onu çıkartmak, metafizik ve bilimle güçlenmiş ateşi harlatmak gerekiyor. O adı ve soyadı olan, İblis, Lucifer, Mefisto vb. o közden çok korkuyor. Bütün enerjisini bu umudu söndürmeye ve boşa çıkartmaya harcıyor. Kadim mücadele. Dünya durdukça devam edecek.

Tordemir yazıları: The Enteloid
Cins

Açıkça belirtmeseler de Robinsonların içerisinde bu közün farkında olanların varlığına, merhamet ateşinin harlatılması sürecine katkı vermek isteyeceklerin çıkabileceğine inanıyor ve bir gün Benzer Kaygılar Meydanı’nda bir araya gelebileceğimizi hayal etmeyi seviyorum.