"Okusana"da: Özün özü, Edebiyat ve Suç, Kaplan kaplan

Özün özü-Lübbü'lü Lüb- Muhyiddin İbnü'l-Arabi

Lübbü’l Lübb, Muhyiddin İbnü’l-Arabî’nin, tasavvufun özünü teşkil eden alıntılarla meydana getirdiği bir eseridir.

Tasavvufa dair temel kavram ve düşüncelerin özetlendiği eser, özellikle kendi hakikatine ârif olmak meselesi, insan-ı kâmilin Allah inanışı, kulun kendi ve Rabbi hakkında bilmesi lazım gelen 7 tavır, beş ilâhî mertebe ve üç seferin izahı, vahdet-i vücud anlayışının mantığı gibi tasavvuf erkanına dair oldukça temel kavram ve meseleleri içeriyor. Çok sayıda yazma nüshası bulunan bu risâle, oldukça sevilen ve konuyla ilgili başvurulan bir eserdir. Eserin bu denli sevilmiş ve kabul görmüş olmasının başlıca nedeni olarak, tasavvufî meselelerin risalede oldukça özlü ve anlaşılır bir şekilde sunulmuş olmasını gösterebiliriz. Hicret Osta’nın titiz çalışmasıyla hazırlanan bu çalışma tasavvuf okurları için bir başucu kitabı niteliğinde.

• Kağlan kaplan! - Alfred Bester
• Toplumların gelecekte karşılaşacağı -gelişen teknolojiye bağlı olarak değişkenlik gösteren ve etki alanı çoğalan- sorunlar üzerine odaklı bir bilimkurgu dalı olan “cyberpunk” türünün en önemli örneklerindendir Alfred Bester’in bu romanı. Romanda, anti kahramanın heyecan dolu intikam ve var oluş hikâyesi oldukça güçlü bir kurgu içerisinde anlatılıyor. Romanın olay örgüsü dünyanın en büyük şirketlerinden birisi olan Presteign şirketine bağlı Göçebe adlı uzay gemisinin enkazında başlıyor. Geminin uğradığı saldırıda hayatta kalan tek kişi olan Gully Foyle, 170 gün boyunca uzayda tek başına verdiği hayatta kalma mücadelesinsen sonra bir anda ufukta çalıştığı şirkete ait başka bir uzay gemisini fark eder. Hayata dair umutları tam yeşermişken, gördüğü uzay gemisi enkazın yanından sessizce geçer ve Gully Foyle’u bilerek ölüme terk eder. Bu saatten sonra ise Gully Foyle’u damarlarında akan kan yerine intikam duygusu hayatta tutacaktır.

Edebiyat ve Suç-Ahmet Sarı

Ahmet Sarı, dünya edebiyatından dört büyük eserin başkahramanlarına dair ilginç bir iz sürüyor bu eserinde: Márquez’in Kırmızı Pazartesi romanındaki Santiago Nasar’ı; Albert Camus’nün Yabancı romanındaki Meursault’u; Franz Kafka’nın Dönüşüm romanındaki Gregor Samsa’sı; Dostoyevski’nin Suç ve Ceza’sındaki Raskolnikov’u Ahmet Sarı’nın incelediği dünya edebiyatını derinden etkilemiş dört büyük karakter. Edebiyat ve Suç kitabında, şair, çevirmen ve felsefeci Ahmet Sarı; okuru vicdan, suç, adalet, ahlâk gibi insanoğlunun varoluşsal sancılarının en temel kaynakları olan kavramlara dair derin düşüncelere sevk ediyor. Ortaya çıkan ise Ahmet Sarı’nın entelektüel birikiminin ışığıyla aydınlanmış özellikle edebiyat ve felsefe tutkunlarının coşkuyla yürümek isteyeceği “düşünce” nin cazibeli yolları…