İnsanlar şehirleri inşa eder şehirler de insanları

1. Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şey nedir?

18 saat süren çok çileli ama rahmetli babamın hepimizi eğlendirmek için çırpındığı Adapazarı - Trabzon yolculukları.

2. Müfredat dışında okuduğunuz ve "çok iyiymiş" dediğiniz ilk kitap neydi?

Üsküp'ten Kosova'ya ( Yavuz Bülent Bakiler)

3. Doğa mı şehir mi? Şehirse neden, doğaysa neden?

Eskiden şehir derdim şimdi doğa... Tamamen yaşlanmak ve yorulmakla alakalı

4. Şu günlerde en çok hangi soruyu soruyorsunuz?

Bu yaz memlekete gidip birkaç gün yaylada kalabilecek şartlar oluşur mu acaba ?

5. Neydi "o şarkı"nın adı?

İki göz odalı bir köy lojmanı, sürpriz bir şekilde her taraf kar, güneş vuruyor annem ve babam kahvaltı hazırlıyorlar... Beni bütün bunlardan önce uyandıran ise radyodan gelen ses: Sultan-ı yegâh...

6. Biri vardı değil mi "bu insan" olmanızı sağlayan, kimdi o?

Onunla çok az zaman geçirmeme rağmen babam

7. En sevdiğiniz kurgusal erkek karakter kimdir?

Deli Yürek'teki Kuşçu.

8. En sevdiğiniz kurgusal kadın karakter kimdir?

Eşkıya- Keje

9. Tarihteki favori kahramanlarınız kimlerdir?

Hz. Hüseyin, Şehzade Mustafa ve o çizgi diyelim...

10. Tarihte en sevmediğiniz karakter kimdir?

Yezid.

11. Şunu görmeden/yapmadan ölmek istemem, dediğiniz şey nedir?

Trabzonspor'un bir Avrupa kupası final maçı öncesi, maçın oynayacağı şehrin meydanında horon etmeden...

12. En çok ne yaparken mutlu olursunuz?

İyi bir maç seyrederken.

13. En sevdiğiniz erdem hangisidir?

Affetmek.

14. Hangi hataları hoşgörüyle karşılayabilirsiniz?

Anne ve baba olmayanların cana kastetmek dışındaki hatalarını affederim çünkü insan asıl anne veya baba olunca akılbali oluyor bence.

15. Hangi film? Niçin?

Bir Zamanlar Amerika... Sadece müziği için bile ama çok daha fazlası tabii.

16. Batı'yı ve Doğu'yu nasıl tanımlarsınız?

Birine akıl diğerine gönül diyelim.

17. Yaşayabileceğiniz en mutlu an.

İftar sonrası çay ve...

18. Siz şimdi gittiğiniz o şehri çok sevmişsinizdir. Biraz anlatsanıza.

Futbol sayesinde hem içeride hem dışarıda epey şehir gezdim. Ama ben size Göynük' ü anlatayım. Bildiğin Osmanlı kasabası ama mesele o değil. Mesele şu; ilçede vakit geçirip keyifle ayrılırken bir benzinciye girdim. Ücreti karttan çektim fakat pompa bozuk doldurmuyor. Üç kilometre ötede de bir tesis var bizim, orayı arıyorum oradan alabilirsiniz, dedi benzincideki görevli. Tamam, dedim. Tam binerken bir diğer çalışan geldi ve sorun çözüldü, benzini aldık. İlerlerken üç kilometre sonraki benzinciye su almak için girdim. Oradaki görevli de bekliyorduk abi, yanaş benzini dolduralım, dedi. Dedim yok o halloldu, aldık benzini, aramadılar mı sizi? Hayır, dedi. Peki, dedim ya kandırsaydım sizi? Adam gülümseyerek yüzüme baktı, ah be abi dedi, sen mi kanmış olurdun, biz mi kanmış olurduk? İşte o an Göynük'ü daha çok sevdim. Dedim ki kendime evet insanlar şehirleri inşa eder şehirler de insanları...

19. Bize bir nasihat vermenizi istesek...

Sevgili dostum Cüneyt Kaşeler'in dediği gibi vazgeçebilmek en büyük silahtır. Vazgeçin, tamam abi sizin olsun deyin...

20. Son olarak, nasılsınız?

Yeşil Yol'dan bir alıntı ile cevap vereyim: "Yoruldum patron çok yoruldum"